Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), geçtiğimiz hafta yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi ile yıl sonu için enflasyon beklentisini yüzde 68'e yükseltmesi, Türk lirasından çıkışları hızlandırırken, birikiminin enflasyon karşısında erimesini istemeyen vatandaşların ilk tercihi dolar ve altın olmaya devam ediyor.
Piyasalar ve yatırım araçları açısından tarihi bir haftaya girilirken, yatırımcıların bir gözü Türkiye'ye gelecek sıcak para akışı için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in pazartesi ve salı günleri fon sahipleri ile yapacağı görüşmelere çevrilirken, bir gözü de çarşamba ABD Merkez Bankası, Perşembe Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından alınacak faiz kararlarına dönmüş durumda.
Daha önce dolar kuru üzerine yaptığı yorumlar nedeniyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından, spekülasyon suçlaması ile hakkında şikayette bulunulan ekonomist Selçuk Geçer, çarşamba ve perşembe alınacak kararların dolar kuruna etkilerinin ne olacağına yönelik kritik uyarılarda bulundu.
"FED BU AY FAİZ ARTIRMAYACAK"
Geçer, geçtiğimiz hafta ABD'de açıklanan enflasyonun 3.7 ile beklentilerin üzerine çıkmasının ardından, çekirdek enflasyon verisinin de 4.2 ile istenilen seviyeye indirilemeyişini, ekonomide parasal sıkılaşma sürecinin devam edeceği şeklinde değerlendirirken, Eylül ayında yapılacak toplantıdan faiz artırım kararı çıkmayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Biliyorsunuz yaz aylarının başında Fed'in sıkı para politikalarını bırakması, 2023 yılının sonuna kadar faizleri sabit bırakması ve 2024 itibarıyla faiz indirimlerine başlaması planlanmıştı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. ABD'de açıklanan enflasyon verisi, özellikle de daha önemli olan çekirdek enflasyon beklentilerin üzerinde gelmeye devam ediyor.
Daha önce de söylemiştim, dünya yeni bir enflasyonist hareketin etrafında geziyor. Petrol fiyatları 100 dolar sınırına dayanmış ve burayı geçerse, o direnci kırarak dünya genelinde yeni bir enflasyon şoku yaratabilir. Türkiye için durum, zaten bunlardan bağımsız olarak da kötüydü. Daha da kötüye gidecek gözüküyor.
ALTIN FİYATLARINDA YÜKSELİŞ MUHTEMEL
ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından yapılan açıklamalar gösteriyor ki, bu ay faiz artırmayarak etrafı gözlemleyecekler. Ancak Fed çok net bir şekilde gösterdi ki, hedefleri enflasyonu yüzde 2'ye düşürmek bu doğrultuda faizlerin yüzde 6, yüzde 8 hatta yüzde 10 olması bile umurlarında olmayacak. Yani kardeşim biz bu ay oturuyoruz ama Kasım ve Aralık'ta yeniden dümene geçeriz mesajı berecekler piyasalara.
Peki alınacak kararın etkileri ne olabilir? Öncelikle altın tarafında özellikle ons fiyatları 2000 dolar üzerini yeniden test edebilir. Buna bağlı olarak, küresel ölçekte dolar endeksi bir miktar gerileyebilecek olsa da, Türk lirası karşısında değer kazanmaya devam eder ve hem onsun yükselmesi hem de dövizin artması, gram altın fiyatlarında büyük bir yükseliş yaşanmasına neden olabilir.
Türk lirası, olması gerekenden çok daha pahalı olmaya devam ediyor ve şu anda dolar/TL paritesinin 42-43 liralara çekilmesi gerekiyor. Bu yaşanacak da göreceksiniz, dolar kurunu yükseltmek zorunda kalacağız ve Türkiye istese de istemese de doları 42 liralara getirecek.
PERŞEMBE AÇIKLANACAK MERKEZ BANKASI KARARININ DOLARA ETKİSİ NE OLACAK?
Perşembe günü için piyasaların beklentisi Merkez Bankası'nın 500 baz puan artışa giderek politika faizini yüzde 30'a yükselteceği yönünde. Ben de bu görüşü paylaşıyorum. Hafize Gaye Erkan'ın sıkı para politikası mesajları sonrasında görünen tablo, yüzde 30'luk faizin bizi beklediği yönünde. Peki geçen ay yaşanan dolar şoku tekrarlanır mı? Hayır arkadaşlar. O karar çok sürpriz bir artırımdı. Benzer bir şokun yaşanması için şu anda TCMB'nin faizleri 1000 baz puan artırması gerekir ki, böyle bir şey yapar mı diye sorarsanız bana kalırsa kesinlikle böyle bir şey olmaz.
2024 YILINDA GÜÇLÜ DOLAR DEVAM EDECEK
Yılın başından itibaren beklentimiz, 2024 yılında faiz indirimlerinin başlayacağıydı. Ancak sıkı para politikasının geldiği noktada, 2024 yılı yeniden altın fiyatlarının baskılandığı, dolar paritesinin güçlü duruşuna devam ettiği ve ABD'de faizlerin çok yüksek kalmaya devam ettiği bir yıl olabilir gibi gözüküyor.
