Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Uğur Becerikli

Uğur Becerikli

Yazar

Deprem öncesi ve sonrasındaki yol planı

DEPREM "yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayı" olarak tanımlanmaktadır. Türkiye, Akdeniz bölgesinde yer alan, Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde dünyanın en önemli üç deprem bölgesinden biridir. Türkiye''de 1900''lü yılların başından ve 2018 yılına kadar olan sürede 220''ün üzerinde deprem meydana gelmiştir. Bu depremler yaklaşık 86 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Deprem ile birlikte diğer afetler ekonomik ve sosyal yaşamı kısa sürede alt üst ederek, büyük maddi kayıplara, ölüm ve yaralanmalara yol açan insan faaliyetlerini durduran olaylardır. Nerede, ne zaman, nasıl ve ne kadar etkili olacağı tahmin edilemeyen afetlere karşı herkes için uygulanabilir bir afet yönetim planı oluşturulmalıdır.

Engelli bireyler için uygulanan afet hazırlıkları, sağlıklı bireyler için yapılan hazırlıklardan farklı olmalıdır. Bunun amacı, engelliler için özellikle ülkemizde sık görülen deprem ile diğer afetlerin yaratacağı tehlikeleri, afet sırasında içinde bulunduğu tehlikeyi azaltmak için bir engellinin yapması gerekenleri, engelli bireyler için afetlere hazırlığın aşamalarını ve olası bir afette yapılması gereken acil durumları belirlemektir.

Afetler; deprem, sel baskını, toprak kaymaları, kuraklık ve fırtına gibi doğal afetlerdir. İnsan kaynaklı afetler içinde yangın, hava, su ve çevre kirliliği ve ulaşım araçları kazalarıdır. Nerede, ne zaman, nasıl ve ne kadar etkili olacağı bilinmeyen afetler insanların canına ve malına yönelik en büyük tehlikelerdendir. Günümüzde, dünyada olduğu gibi ülkemizde de afetlerin oluşum sıklığı giderek artmaktadır. Afetlerden korunmanın en etkili yolu, toplum olarak hazırlıklı ve donanımlı olmaktır.

Anayasamızın 61. Maddesi "Devlet engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır." demekle, engellilerin korunması ve toplumsal yaşama katılımlarına yardımcı olunmasını temel oluşturmaktadır. Bu temele dayanılarak hazırlanmış kanun, tüzük ve yönetmelikler ile engellilerin yaşamını kolaylaştırıcı düzenlemelere gidilmiştir. 5378 Sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''un 3. Maddesinde; "Engelli: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi" olarak tanımlanmıştır.

İnsanların en temel haklarından biri toplumsal yaşamın sunduğu bütün imkanlardan ve fırsatlardan eşit derecede yararlanmaktır. Her insan gibi engelliler de toplumsal yaşamın her alanında eşit ve katılımcı olmalıdır. Bu ilkeden yola çıkarak, engellilerin afet durumlarında yararlanacağı sistemlerin varlığı önem arz etmektedir. Acil durumlar ve afetler için engellilere özel hazırlanmış herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı''nın (AFAD), yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin engellilere yönelik verdikleri eğitimler ve hazırlamış oldukları afetlere hazırlık yayınları mevcuttur.

Afet ile ilgili önemli olduğu düşünülen bir diğer kavram ise savunmasızlıktır. Savunmasızlık, bir tehlike sonucunda kişiler, mallar ve çevre üzerinde oluşan maddi kayıplar, hasarlar ve yaralanmaların seviyesini ifade eder. Savunmasızlık fiziksel, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve çevreyle ilgili durumlar ile yasal mevzuat ve kurumsal yapıyı kapsayan birçok faktörle ilişkilidir. Savunmasızlık, afetlere karşı sahip olunan direnç kapasitesi ile ters orantılı olup bireyin, toplumun ve devletin afetler karşındaki zayıf yönlerini ifade eder. Afet yönetiminde savunmasızlık olası afetler sonucunda yaşanabilecek yaralanma, ölüm, yıkım vb. kayıpların derecesidir. Nerede, ne zaman ve nasıl olacağı tahmin edilemeyen afetlere karşı herkes için uygulanabilir bir afet yönetim planı oluşturulmalı ve engelliler için ortaya çıkabilecek savunmasızlık ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Engelliler için özellikle ülkemizde sık görülen deprem gibi afetlerin yaratacağı tehlikeleri, afet sırasında içinde bulunduğu tehlikeyi azaltmak için bir engellinin yapması gerekenleri, engelli bireyler için afetlere hazırlığın aşamalarını ve olası bir afette yapılması gereken acil durumları belirlemektir.

SONUÇ; Engelliler için deprem ve diğer afetler sırasında yapılması gerekenlere yönelik eğitimler artmış olmasına rağmen, hala sağlıklı bireylere yönelik eğitimlerden daha azdır. Oysa ki engelli bireylerimiz de toplumumuzun vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle engelli bireylerin de her türlü afete hazırlıklı olmaları için; afet öncesinde alınacak önlemlerin, afet sırasında yapılması gerekenlerin ve afet sonrasında uyulması gereken kuralların öğretilmesi amacıyla eğitim programlarının oluşturulması ve tatbik edilmesi gereklidir. Afetlere karşı alınacak önlemlerde ve planlarda engellileri göz ardı etmeden herkes için uygulanabilir bir afet yönetim planı oluşturulmalıdır. Engelli bireylere verilecek afet eğitimleri, sağlıklı bireyler için uygulanan eğitimlerden farklı düşünülmelidir. Bu eğitimler planlanırken engelli bireylerin limitasyonları dikkate alınmalıdır. Eğer engelli bir birey herhangi bir yardımcıya veya kılavuza ihtiyaç duymuyor ise eğitimler mevcut limitasyonlarına yönelik olmalıdır. Ancak yardımcı veya kılavuza ihtiyaç duyuyorsa bu durumda bütün eğitimler yardımcısı için planlanmalı, kurtarma ve kurtulma yöntemleri hem yardımcıları hem de engelli bireyin kendisi için planlanmalıdır. Ülkemizdeki engelliler için fiziksel ve sosyal koşullar ne yazık ki sağlıklı bireylerle eşit şartlarda değildir. Öncelikle yeni yapılacak yapıların engelli bireyler için gerekli koşulları sağlamaları ve var olan yapıların kullanılabilir hale getirilmeleri gerekmektedir. Ülke çapında alınması gereken basit önlemlerle fiziksel çevre yaşanılabilir ve ulaşılabilir olmalıdır. Özellikle afet sırasında ve sonrasında engellilerin rahatlıkla erişebilecekleri uyarı ve yardım sistemlerinin bulunması konusunda düzenlemeler yapılmalıdır. Aynı zamanda bu alanda çalışan sağlık çalışanlarının da bilgi düzeylerinin afet sırasında ve sonrasında engelli bir bireye müdahale etkinliğinin ve dikkat edilmesi gereken noktalardaki eksikliklerin de giderilmesi gerekmektedir. Afet sürecinde ve sonrasında engellilere hizmet verebilecek olan ergoterapistlerin, fizyoterapistlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin farkında olması ve yapılacak çok basit düzenlemelerle ve eğitimlerle can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesi önem taşımaktadır. Bu süreçlerle birlikte deprem sonrasında engelli bireylerin acil ve hayati önem taşıyan gereksinimlerinin de karşılanması büyük önem taşımaktadır.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları