Bu hastalık sessiz ilerliyor! Kadınlarda tanı koymak daha zor

Bu hastalık sessiz ilerliyor! Kadınlarda tanı koymak daha zor
Dünyada ve Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin ciddi bir paya sahip olduğunu belirten kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yaşam tarzı değişikliği ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin önemli ölçüde önlenebileceğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş pandemi döneminde artan koroner damar tıkanıklıkları ve tedavi yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

HAREKETSİZ YAŞAM VE OBEZİTE RİSKİ ARTIRIYOR

Kalp ve damar hastalıklarında yaşam tarzının önemine değinen Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Damar tıkanıklığı özellikle günlük hayatta daha çok karşılaştığımız koroner damar tıkanıklığı; kalbi besleyen ana damarların zamanla daralması sonucunda kalbin beslenmemesi ve buna bağlı belirtilerin ortaya çıkması durumudur. Bazen hiçbir belirti vermeden ani kalp krizi hatta ani ölümle bile ortaya çıkabilir. Kireçlenme de bu tıkanıklık bölgesinde biriken kalsiyum ile tıkanıklıkların daha zor açılabilir hale gelmesi durumudur. Koroner kalp damarlarındaki tıkanıklıklar, doğumdan hemen sonraki süreçte yağlı çizgilenmeler dediğimiz şekilde damar duvarlarında başlarken yıllar içerisinde bu alanlarda kolesterol (yağ) ve kalsiyum birikimleriyle ilerler. Şeker ve tansiyon hastaları, ailesinde kalp hastalığı olan kişiler, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite böbrek yetmezliği olan kişiler ve özellikle sigara içenlerde koroner kalp hastalıkları diğer kişilere göre çok daha fazla görülür. Risk faktörleri ne kadar fazlası ise koroner kalp hastalığı riski de o kadar yükselir” açıklamasında bulundu.

"KADINLARDA TANI KOYMAK DAHA ZOR"

Kadınlarda kalp ve damar hastalıklarının menopoz sonrası süreçte artabildiğini söyleyen Koçaş, “Kadınlar aslında koroner kalp hastalıkları açısından menopoz dönemine kadar erkeklere göre daha iyi korunur durumdadırlar. Ancak menopozdan sonraki 5-10 yıllık dönemden sonra kadınların riski de erkelerle aynı seviyeye yükselir. Kadınların en büyük dezavantajı koroner kalp hastalığı belirti ve bulgularının daha farklı olması ve tanı koymanın daha zor olmasıdır. Erkeklerde daha çok göğüs ağrısı ve göğüs sıkışması olarak ortaya çıkan koroner damar tıkanıklığı belirtileri, kadınlarda nefes darlığı, çabuk yorulma, fiziksel aktivitede kısıtlılık olarak çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.

"ŞEHİR HAYATI DAMAR TIKANIKLIĞI RİSKİNİ ARTTIRIYOR"

Modern şehir hayatının kalp ve damar hastalıklarında riski artırdığını ifade eden Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Özellikle hareketsizlik ve fast-food tarzı beslenmeye bağlı obezite koroner kalp hastalığı riskini artırmaktadır. Fast-food tarzı gıdalarla kullanılan doymuş yağlar yıllar içerisinde yavaş yavaş kalp damarlarında birikerek damar tıkanıklığı oluşmasına neden olabilmektedir. Hava kirliliğinin de belirli ölçüde de olsa damar tıkanıklığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur” diye konuştu.

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, kalp damar hastalıkların çoğunun risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebileceğini vurgulayarak, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı kayıpların önemli ölçüde önlenebileceğini söyledi. Koçaş, “Bu değişiklikler arasında düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme alışkanlığı, sigaradan uzak durmak, kilo ve kan şekerini kontrol altında tutmak ve kontrollerini ihmal etmemek” dedi. (DHA)

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar