"Yalakalık" ve "Faşist" tartışmasında yüksek tansiyon

"Yalakalık" ve "Faşist" tartışmasında yüksek tansiyon
Habertürk yazarları Fatih Altaylı ve Nagehan Alçı, düzensiz göçmenler üzerinden "Faşist "ve "Yalakalık" tartışmasına girdi. Altaylı, "Tepemi attırmayın. Vallahi küfür ederim" dedi. Alçı, isim vermeden "Kimin muhalif görünüp dolaylı yoldan "rejime yalakalık" yaptığı belli olmaz…"diye yazdı.

GÜNBOYU/MEDYAPOLEMİK

Polemik, Nagehan Alçı'nın yazısıyla başladı. Alçı, köşesinde "Kaba ırkçılık ve vandal faşizmden bile çok daha tehlikeli olan şey Türkiye'de 9-10 senedir yaşayan 5 milyon insanı bu ülkeden atma projesini sözde entelektüel kılıflarla sunmaya çalışmaktır. Göçmen düşmanlığının en sofistike versiyonuyla bile lafa başlasanız bunun sonu zorunlu olarak aşırı sağcı ideolojiye varır. Kendine "solcu" ve "liberal" diyenler bu hakikati unutmamalı. Hiç lafı eğip bükmeden yazacağım. 85 milyon yurttaş ve yaklaşık 10 senedir bizimle birlikte yaşayan, bu toprakların artık bir parçası olmuş 5 milyon göçmen kardeşimizle beraber biz 90 milyonluk Türkiye'yiz" diye yazdı.

YALAKALIK UĞRUNA...

Altaylı, düzensiz göçü eleştirenleri "Kaba ırkçılık ve vandal faşizmden bile çok daha tehlikeli" olarak nitelendiren Nagehan Alçı'ya çok sert ifadeler içiren bir yazıyla cevap verdi. "Demografi hızla değişiyor" diyen Altaylı, şunları yazdı: "Bu meseleyi 'Bu topraklar hep göç almıştır' diye örtemezsiniz. Bir İmparatorluğun dağılma sürecinde, Müslüman tebaasını elinde kalan anayurtta toplama çabası ile aynı kefeye koyamazsınız. Unutmayınız ki, Roma'yı yıkan "Göçler" olmuştur. Kontrolsüz göç, göç değildir. Yıkımdır. TBMM'nin bundan daha önemli işi yoktur. Türkiye'nin bundan önemli sorunu yoktur. Nesiller boyu sürecek ve asla çözülmeyecek bir soruna karşı bu kadar duyarsız kalınamaz. Böyle bir meseleyi gündeme taşıyanlar, yalakalık uğruna "Faşist" diye yaftalanamaz."

KARŞILIKLI VURUŞMA

Tartışma burada bitmedi. Altayı ve Alçı yeniden kaleme sarılarak aynı gün sert ifadelerle tansiyonu yükseltti. Altaylı, Habertürk'te "Köle tacirisiniz ulan, köle taciri" başlıklı yazısında, "Bazıları Suriyeli ve Afgan ve bilumum milletten ülkemize gelen göçmenleri savunurken "Bunlar olmasa sanayimiz çöker. Bunlar olmasa tarım biter. Bunlar olmasa enflasyon artar" diye sözde göçmen taraftarlığı yapıyor ve "Misafirlik yeter. Suriyelilerin evlerine dönmelerini sağlayacak şartları oluşturalım" diyenlere de "Faşist" damgası vurmaya kalkışıyorlar" diyerek şöyle devam etti:

ASIL FAŞİST KENDİLERİ

Niye biliyor musunuz! Çünkü asıl faşist kendileri. Çünkü bunların göçmenleri umursamayan "köle tüccarları". Çünkü onlara göre evini barkını bırakıp buraya gelmiş, son derece kötü koşullarda bir evde 20 kişi yaşayan, insanlık onuruna aykırı koşullarda çalıştırılan, asgari ücretin çok altında bir ücrete, sigortalı olmadan katlanmak zorunda olan, evlatları insan tacirleri tarafından alınıp satılan bu kişiler birer insan, kişi, birey değil, sadece basit bir "işgücü". Ucuza, boğaz tokluğuna çalıştırılan, hiçbir sorumluluk duygusu olmadan kullanılan bir grup.

VALLAHİ KÜFÜR EDERİM

Modern köleler. Bu köle tacirliğini bize "İnsan hakları savunuculuğu" olarak yutturmaya kalkışıyorlar. Çıkıp açık açık söylesenize "Kardeşim bize ucuz adam lazım. Bize ucuz işgücü yazım. Bize köle lazım" diye. Biz ise diyoruz ki, "Bu insanları öncelikle tam bir kayıt altına alın. Gerçekten ekonomik olarak katkı sağlayanları belirleyin ve bunların kayıt içi çalışmalarını ve insanca yaşama haklarını sağlayın. Asalak halde olanları destek vererek kendi ülkelerine yollayın, ülkelerindeki hasarı ortadan kaldırmak ve yaşanabilir hale getirmek için Suriye ile ve dünya ile işbirliği kapıları açın, buna öncülük edin. Suça bulaşanlara karşı müsamaha göstermeyin ve hemen deporte edin. Suriye'yi normalleştirin. İnsanları en büyük acılardan biri olan mülteci konumundan kurtarın. Kalanların çocuklarını eğitmek için organizasyonlar kurun." Onların derdi ise "ucuz işgücü". Ve artık bunu utanmadan itiraf etmeye de başladılar. Ama yine de biz faşistiz. Köle tüccarları ise insan hakları savunucusu. Tepemi attırmayın. Vallahi küfür ederim."

TEZGAH ALTINDAN DESTEK

Alçı da aynı sertlikte yazı kaleme aldı. Altaylı'nın "Yalakalık" suçlamasına cevap verirken şu ifadeleri kullandı: Elbette denetimsiz, kontrolsüz, plansız bir göç hareketine karşıyım. Ama denetimsiz göçe karşı olmak ayrı, kategorik olarak göçmen düşmanlığı yapmak ayrı. İkincisi ırkçılıktır. Kimse aksini iddia etmesin. Ben göçmenlerin yanında dururken mevcut rejimin göçmen politikasını da tenkit ediyorum. Göçmenlere kapıları açmak gibi doğru bir iş yaparlarken bu ülkede sistematik ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yapan kimi siyasetçileri de iç politik hesaplar uğruna tezgah altından destekledikleri kanaatindeyim. 

KİMİ KAST ETTİĞİMİ ANLASINLAR

Kimi kast ettiğimi anlayan anlasın. Şimdilik isim vermek istemiyorum. Rejimin dolaylı kontrolü altındaki "muhalif" siyasetçileri sırf göçmen düşmanlığı yapıyor diye sürekli kendi televizyon programında ağırlayanlar hangi güçlere fayda sağladıklarını iyi tespit etsinler. Türkiye maalesef her şeyin birbirine karıştığı bir ülke. Kimin muhalif görünüp dolaylı yoldan "rejime yalakalık" yaptığı belli olmaz…

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar