Türkiye'deki ruhsatsız silah sayısı şoke etti

Türkiye'deki ruhsatsız silah sayısı şoke etti
İYİ Parti Hukuk İşleri Başkanı Okutan yüzde 85'i ruhsatsız olmak üzere yaklaşık 25 milyon kişide silah bulunduğunu açıkladı. Okutan ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminden sonra silahlanmanın arttığına ve buna bağlı olarak da şiddet olaylarında yüzde 69 artış olduğuna dikkat çekti.

İYİ Parti Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Nuri Okutan, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuştu.

Türkiye'deki ruhsatsız ve kayıp silah sayısına ilişkin çarpıcı veriler paylaşan okutan, ruhsatsız silah saıyısına bağlı olarak şiddet olaylarının da arttığını vurguladı.

‘106 BİN SİLAH KAYIP’

“Silahın meşrulaştırılması, şiddetin meşrulaştırılmasıdır. Bir kişi kendi adaletini kendisi sağlayacaksa bu işten en çok devletin kendisi zarar görür. Silahlanma ile ilgili düzenlemeler tekrar gözden geçirilerek halkımızın kendisini güvende hissedeceği bir ortam yaratılmalı.

İçişleri Bakanlığı'nın 2017 faaliyet raporunda 106 bin 740 silahın kayıp olduğu belirtiliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece de TSK'ya ait bazı silahların kaybolduğunu ve bu silahların ülke genelinde arandığını Milli Savunma Bakanlığı dile getirmişti.”

‘HÜKÜMET YANLILARI ALENEN İNSANLARI TEHDİT ETMEYE BAŞLADI’

“Son dönemde artan bir şekilde ‘Artık ellerinde yeterince mühimmat olduğunu', ‘ölüm listelerinin hazır olduğunu' belirten bazı hükümet yanlısı kişilerce insanlar alenen tehdit edilmeye başlandı. Bu TV yayınlarında bile söylenir hale geldi.

Tüm bu söylemlere baktığımda ister istemez aklıma bu silahlar, mermiler nereden geldi sorusu geliyor. Savcı ve emniyet mensupları asıl bu söylenen silahların peşine düşmeli.”

‘PARTİLİ CUMHURBAŞKANI KUTUPLAŞTIRIYOR’

 “AKP Hükümeti, kendi yanındakileri tutmak ve karşısındakileri de kötülemek adına toplumu ayrıştıran, ötekileştiren bir strateji izliyor. Elindeki medya gücünü de kullanarak karşısındakilere ‘Hain' demekten bile çekinmiyor. Partili Cumhurbaşkan tarafından derinleştirilen bir kutuplaştırma iklimi hakim.

İşte bu kutuplaştırmanın getirdiği nefret dili de, çoğu zaman sosyal medyada kimi zaman ise televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. RTÜK başta olmak üzere, devletin Anayasal kurumlarının tutumu tuzun dahi koktuğunun bir göstergesi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, muhalefeti hedef göstererek açıklamalarda bulunuyor.”

‘RTÜK YÖNETİCİLERİNİN YASALARI BİLDİĞİNDEN ŞÜPHELİYİM’

“Kin, nefret ve düşmanlık içeren ifadeleri muhalefete yükleyerek kendilerini temize çıkarmaya çalışıyor. Bu durum, milletin aklı ile dalga geçmektir. RTÜK kararlarına baktığımızda yöneticilerinin ilgili yasa ve mevzuatlardaki görevlerini bildiklerinden dahi şüpheliyim. Maalesef her alanda olduğu gibi medyada da iki kutuplu bir düzen inşa edildi.”

‘RTÜK BAŞKANI HAKKINDA GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’

“RTÜK yasal haklardan elde ettiği ceza verme yetkisini sopa olarak kullanıyor. RTÜK Başkanı hakkında görevi kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunacağız. Toplum hayatında kutuplaşmalar, ayrıştırmalar törpüleneceği yerde, bir de devlet yetkilileri tarafından destek gördü mü artık devlet temel rolünü kaybetmiştir.”

‘MAFYATİK, ÇETEVARİ OLUŞUMLAR ETKİNLEŞİYOR’ 

“Artık kaos hakim olmaya başlamış, mafyatik oluşumlar, eşkıya ya da çetevari oluşumlar etkili olmuştur. Artık devletin ali menfaatleri değil kişisel çıkarlar belirleyici olur. Her kademede yağcılar, dalkavuklar öne çıkar.”

‘MUHALİFLERE KİN KUSARSANIZ, DALKAVUKLARINIZ DA SİZİ ÖRNEK ALIR’

“Devletin; milletin birlik bütünlüğünün, huzur ve sükûnun sağlanması birinci vazifesidir. Siz bu vazifeyi unutur, her gün kendisine muhalif olanlara kin kusarsanız, seçmenlerinize hedef gösterirseniz, tutum ve davranışlarınızla tehditkâr örnek olursanız pek tabi dalkavuklarınız da sizi örnek alır.

Şu anda milletimiz için en kötü şey devletin ve kadim kurum ve geleneklerinin örselenmesi ile çıkabilecek kardeş kavgasıdır. Devleti yönetenlerin sanki görevlerini bilmedikleri, dolayısıyla devleti yönetmemesi gerektiği ortadadır. Toplumun her kesimini kucaklamak esastır. Türkiye'de sadece bu dalkavuklar yaşamıyor.

Diğer çevrelerin de düğünlerine, sünnetlerine gidin. Cenaze merasimine katılın. Yıllarca yapılan tahribatı gidermeye çalışın. Yüzünüzü bu aziz millete dönün ve geleceğinizi bu milletin vicdanına, irfanına bırakın. Böyle ucuz kahramanlıklara lüzum yok. Millet toparlayıcı birleştirici dili çok özledi.”

‘BİR AN ÖNCE İYİLEŞTİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEME GEÇMEMİZ LAZIM’

“İçinde bulunduğumuz zorluklar tekrar toparlanmamıza vesile olacaktır. Bir an önce ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçmemiz gerekmektedir. Aziz milletimizin devreye girmesi de bulunduğumuz bu karanlık tabloyu değiştirecek ve bizi aydınlık günlere ulaştıracaktır.

Diyarbakır Valisi Hasan Güzeloğlu'nun AKP il ve ilçe başkanlarıyla video konferans sistemiyle toplantı düzenlemesi tepkilere neden olmuştu. Konuya ilişkin de yorum yapan eski Vali Okutan, “Bazı valilerin siyasi parti toplantılarına katılmaları veya illeri ile ilgili toplantılarını sadece hükümet taraftarları ile yapması, Diyanet, RTÜK, Anadolu Ajansı, TRT'nin tutumunu aklım almıyor, içim kan ağlıyor. Söyleyecek söz bulamıyorum” dedi.

5aeb1e85ae78492338eef7d3.jpg

Okutan devamında şunları söyledi:

‘İKTİDAR ZAPTİYE DEVLETİNE DÖNÜŞÜR’

“Anayasa'ya göre suç işledikleri gibi aldıkları maaş da bize göre haramdır. Devletle siyaset yapmaya başlayınca, mecburen otoriterleşme, halktan kopma, ceberrut devlet algısı yaygınlaşır. İktidar zaptiye devletine dönüşür. Devlet yönetiminde, bildik kadim yöntemlerden vazgeçildi. Milletin birlikteliğini bölmeye çalışmak çok tehlikeli.”

‘VATANDAŞ SİLAHLANMAYA BAŞLARSA BU SONUN BAŞLANGICI OLUR’

“Vatandaş her ne sebeple olursa olsun kendini güvenlik güçlerinin yerine koyarak silahlanmaya başlarsa, bu ülkemiz için sonun başlangıcı olur. Oysa bunlar terörist muamelesi görmeli. Bu kişiler, bu beyanları ile kendilerini paralel devlet görüyorlar. Teröristlerin amacı da budur ve aynı yöntemi kullanırlar.

Devlet otoritesini sarsmak, devletin yerine geçmek başlıca gayretleridir. Bunun bir adım ötesi adaleti kendilerinin dağıtma gayreti olacaktır. Bu lüzumsuz çıkışlar karşısında savcılar, hakimler, güvenlik güçleri bizzat harekete geçerek vazifelerini yapmalıdırlar.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar