Türkiye bu yükü kaldıramaz
Gün geçtikçe Taliban'ın Afganistan'daki gücü ve hakimiyeti artıyor. Bu durumdan endişe duyan Afgan vatandaşlar da çareyi ülkelerini terk etmekte buluyor.
Suriyelilerden sonra Türkiye'de en çok sığınmacı 500 bini aşan sayılarıyla Afgan göçmen-sığınmacılar.
Taliban'ın Afganistan'daki kontrolü ele almasıyla beraber ülkede şehirli ve eğitimli olarak tabir edilen kesimin kaçmaya hazırlandığı iddia ediliyordu.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Taliban'ın saldırıları nedeniyle yılın başından bu yana 223 bine yakın Afgan evlerini terk etmek durumunda kaldı.
Tüm bunların nihai bir sonucu olarak da Afganlar İran, Pakistan ve Türkiye'ye kaçak yollarla gelmeye başladı.
Günde 500-1000 arasında Afgan'ın yasadışı yollardan Türkiye'ye geçiş yaptığı söyleniyor.
Sosyal medyada yayılan görüntüler de vatandaşların tepkisini çekmeye başladı.
Çünkü bugün sayıları milyonlarla ifade edilen mültecileri Türkiye'nin ağırlamasının imkanı yok.
Çünkü böyle bir ekonomimiz yok.
Milyonlarca işsizimiz var, genç işsizlikte hiç görülmemiş sayıları yakaladık.
Ne okuyan ne de çalışan milyonlar var.
Bunun yanında elbette mülteciler var.
Ülkece sonumuz iyiye gitmiyor.
***
Pandemi, işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluğun konuşulduğu bir ülkede elbette iktidara yönelik erken seçim çağrıları doğaldır.
Muhalefet ısrarla sandık istiyor, iktidar ise sandığın 2023'te geleceğini söylüyor.
Ancak uzmanlar iktidarın dediği gibi 2023 yılından bahsetmiyor.
Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın eski Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Şenol Babuşcu, sosyal medya hesabından kamu bankalarında sermaye artırımı olmasının erken seçime işaret olduğunu dile getirdi.
Babuşcu, finansal tablolara göre kamu bankalarının sermaye ihtiyacı olduğunu ve bunun sebebini de 2020 yılında kamu bankalarının düşük faizle kredi verdiği dönemde aynı anda sermayenin büyütülememesi olarak açıkladı.
Babuşcu, tam olarak şu cümleyi kullandı:
"Kamu bankalarında sermaye artırımı gerçekleştiriliyorsa bilin ki erken seçim yaklaşmış demektir."
Bilmek iyi oldu...
Artık milletin söz söyleme zamanı geldi de geçiyor...