Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Sorun dediler sordum

Televizyondan birkaç kez duymuşluğum var. Büyüklerimiz, "Avrupa''daki tanıdıklarınıza oradaki enflasyonu sorun. Enflasyon, sadece bizim değil, dünyanın sorunu... Raflar boş orada, insanlar istediklerini bulamıyorlar." dedi defalarca.

Ben söz dinlerim arkadaş!

Birkaç haftadır "tam zamanlı torun bakım işi için" Belçika''daydım ya, vardır büyüklerimizin bir bildiği; enflasyonu sorayım, boş rafları sorayım, soğuktan titreyip titremediklerini sorayım, yakıt istasyonlarında "Kaç liralık benzin koyarsam, nereye kadar giderim?" diye soran var mı araştırayım dedim kendi kendime.

Öyle ya! Bu bir görev… Bunu yerine getirince vatana, millete hizmet etmiş de olurum. Belki büyüklerimiz de bunun için bir teşekkür eder. Bana da yakışır.

                                                                              ***

Önce internetten enflasyonu araştırdım.

                Enflasyon eylülde %11,27''ye çıktı haberinin başlığına bakınca, "Vay be! Büyüklerimiz haklı galiba." dedim. Merakla yazının devamını okuduğumda gerçek kafama dank etti. Biz, aylık 10''lu rakamlara alışık olduğumuz için, onlarda da bu rakamı aylık sanmıştım. Meğer Belçika''daki enflasyon, 2022 Eylül''de yıllık %11,27''ye çıkmış.(1) Hem de bu 47 yıllık bir rekormuş.

                "Ne hazin, değil mi?" diye kafasını salladı iç sesim. "Biz, onların 47 yıllık rekorlarını senede birkaç defa kırıyoruz, ondan sonra da bizdeki enflasyonla dünyadakini aynı sanıyoruz."

                Baktım, ortalığı karıştıracak, kovdum onu.

                Bu rakamı not aldım. Sonra "Müthiş(!) İngilizcemle, yapmayı kararlaştırdığım araştırmayı nasıl gerçekleştiririm?" diye düşünmeye başladım. Aslında araştırmaların neredeyse hepsini bizimkilerin katkısıyla yapmıştım ama onlarda aradıklarımı bulamamıştım.

Bir de siz bakın onlara sorduklarıma ve cevaplarına…

                                                                                              ***

Isınma ile ilgili bir şey sormama gerek bile kalmamıştı. İlk gün "Evin ısısı size düşük gelirse hemen artırın. Biz buraların havasına alışkınız, size soğuk gelebilir." demişlerdi. Hatta ben "alışkınız" kelimesinde havadan nem kapmış, eşime "Bunlar bize yaşlı mı demek istiyorlar?" diye sormuştum. O da "Her zamanki alınganlığın!" diye lafı çakmıştı.

Enflasyonu sorduğumda, "Enflasyon çok kötü. Resmî rakamlar %11,47 ama biz markette %15 falan hissediyoruz." demişlerdi. Onlara, "Aylık mı?" diye sorduğumda bana gülmüşlerdi.

"Nasıl, marketlerde raflar bomboş mu?" soruma "Gel, gidelim de kendin gör." deyip bizi bir markete götürdüler. Onlar alışveriş yaptı, ben de boş raf aradım ama heyhat, elim boş kaldı. Memlekette alfabenin ilk harfi kanaldan duydukları her şeyi doğru sanan dostlarım var ya, onlar inanmaz bana diye ben de dolu rafların fotoğrafını çektim. Hiç çaktırmadan, ezik, çürük malların satış reyonlarını fotoğraflamak için de dolaştım fakat öyle bir şeye de rastlamadım. Bunun üzerine memlekete dönünce anlı şanlı marketlere protesto e-postası atmaya karar verdim zaten.

Marketten dönerken "İstasyona ne zaman gidiyorsunuz, ne kadar yakıt alıyorsunuz?" soruma da "Benzin azalınca gidiyoruz, depoyu dolduruyoruz." dediler.

                                                                              ***

Ben, büyüklerimizin, alfabenin ilk harfi kanalın anlattıklarını arıyorum. Okudunuz işte! Onlar ne cevaplar veriyor.

Derken… Müthiş bir fikir aklıma geldi.

Bizim eve yakın bir market var. Sahibi Türk… Gelip gittikçe muhabbeti artırmıştık onunla. Her uğradığımda kahvemi de ısmarlardı. Dedim ki hem gidip onu göreyim hem de araştırmamı orada çaktırmadan yaparım. Nasılsa her sorunun cevabını orada bulurum. Gerekirse tercümanım da yanımda…

Hemen gerçekleştirdim. En son yazın görüşmüştük. Markete gittim. İçeri girer girmez raflara baktım. Canım sıkıldı. Büyüklerimi doğrulayacak fotoğrafları burada da çekemeyecektim. Hoş beşten sonra bodoslama daldım konuya. "Rafların boş kaldığı oldu mu hiç?" Şaşırdı, "Niye boş kalsın ki?" diye sordu. "Hani korona, savaş falan…" dedim; güldü "Kalmadı." dedi. "Hiç mi?" diye ısrar ettim. "Hiç!" dedi.

"Ya enflasyon?" diye sordum. "Sorma onunla başımız belada! %11,47" diye cevap verdi. "Aylık mı?" soruma da cevap vermedi, sadece güldü.

Benzinde durum ne sorusuna da "Berbat!" dedi. Geçen sene Kasım''da 1,657 Avro imiş(2); bu sene 17 Ekim''de 1,983 Avro.(3) 1 Kasım''da 1,181 Avro. Bu defa bizimkilerin aldığı benzinin fotoğrafını çektim. Ne olur ne olmaz! Yeğen inanmazsa fotoğrafını gönderirim. Okuyucularımın da belki yeğenleri vardır. Onlara da gönderirim. Bizdeki benzinin Ekim 2021''de 7,76 TL iken Ekim 2022''de 20,83 TL olduğunu, mazotta daha da berbat gelişmeler yaşandığını söylemeye utandım.(4)

Bu sırada marketçi arkadaşımın Belçikalı bir arkadaşı geldi. Bizi tanıştırdı. Konuştuğumuz konulardan söz etti. "Belçika''da enflasyon berbat! Yakıtta bir yılda %20 zam fena." dedi. Doğal gaz için "Şu anda sorun yok ama insanlık için, biraz üşümeyi göze alırız." diye düşüncesini aktardı. Bütün bunlarla ilgili olarak, ona sordum:

"Are you jealous of Turkey?" (Türkiye''yi kıskanıyor musunuz?)

Güldü… İçim acıdı.

--------

(1)         

(2)         

(3)          https://tr.globalpetrolprices.com/Belgium/gasoline_prices/#:~:text=Benzin%20fiyatlar%C4%B1%3A%20Burada%2011%2DTemmuz,benzinin%20ortalama%20fiyat%C4%B1%201.90%20Euro .

(4)          https://www.opet.com.tr/akaryakit-fiyatlari-arsivi

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları