Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baybars Ergün

Baybars Ergün

MÜNZEVİ

Pisigiller

Kediler, doğal yetenekleriyle dikkat çeker. Güçlü anatomileri, esnek bedenleri, keskin pençeleri ve avlanmaya uygun dişleri diğer kedigillerle benzerlik gösterir. İnsanların duyamadığı frekanstaki sesleri algılayabilir ve karanlık ortamlarda görebilirler. Renkli görüşleri zayıf, ancak koku alma duyuları güçlüdür.

Dünya genelinde 70'ten fazla kedi ırkı bulunmaktadır. Ancak, uluslararası organizasyonlar arasında tanınan ırkların sayısı farklılık gösterir. IPCBA'ya göre 73, TICA'ya göre 58, CFA'ya göre 44, FIFE'ye göre ise 43 ırk tanınmaktadır.

Kediler, sosyal bir tür olup iletişimlerini kokular, kedi feromonları, vücut dili ve çeşitli ses tonları aracılığıyla gerçekleştirirler.

Üreme hızları yüksek olan kediler, kontrolsüz üreme durumunda sokak kedisi nüfusunu artırabilirler. Ancak günümüzde tek bir aşı ile kalıcı olarak üremeyi engelleme çabaları devam etmektedir.

Antik Mısır'da tapılan kediler, evcilleştirildiklerine inanılır. Ancak evcilleştirme sürecinin Neolitik dönemlere kadar gidebileceği düşünülmektedir.

2007'deki genetik çalışmalar, evcil kedilerin Orta Doğu'da Afrika yaban kedisi soyundan türediğini ortaya koymuştur. Kediler, dünyadaki en popüler evcil hayvanlardan biridir.

Kedi kelimesi Türkçe'de Arapça kökenlidir ve birçok dilde benzer varyasyonlar içermektedir. Kedilerin evcilleştirilmesi en az 9.500 yıl öncesine kadar uzanabilir.

Arkeolojik buluntular, Mısır'da M.Ö. 1500 civarında kedilerin evcilleştirildiğine dair güvenilir kanıtlar sunmaktadır. Genetik olarak en eski evcil kedi ırkları, Mısır Mau ve Habeş cinsleridir.

Evcil kedinin kökenleri tam olarak bilinmese de, en az 9.500 yıl öncesine kadar uzandığı düşünülmektedir. Kedilerin evcilleştirilme sürecinin tam zamanlaması belirsiz olsa da, genetik ve arkeolojik bulgular, bu sürecin eski çağlara dayandığını göstermektedir.

Arkeologlar ve antropologlar, insanlığın mağara devri yaşantısıyla ilgili araştırmalarında bazı kedi kemiklerine rastlamışlardır; ancak bu kemiklerin genellikle vahşi kedilere ait olduğu düşünülmektedir. Öte yandan, arkeolojik incelemeler, kedinin Mısır toplumunda tam anlamıyla evcilleştirilmiş olarak yaşadığını göstermektedir, ancak evcilleştirme sürecinin ne zaman başladığı kesin olarak belirlenememektedir.

Günümüzden 9.500 yıl öncesine ait kedi kemikleri, Filistin'in Batı Şeria topraklarında bulunan tarihî Jericho (Arapçası: Eriha) şehri civarında yapılan Neolitik Devir kazılarında ortaya çıkmıştır. Bu konuda fikir sahibi olmamıza yardımcı olan bir başka husus, 1983 yılında Güney Kıbrıs'ta gerçekleştirilen bir kazıda bulunan, 9.500 yıl öncesine ait olduğu belirlenen bir kediye ait çene kemiğidir. Bilinen bir başka gerçek de Kıbrıs adasında hiçbir zaman vahşi kedilerin yaşamamış olmasıdır. Bu durumda, bu kedinin ancak deniz yoluyla, insanlarla birlikte Kıbrıs'a gelmiş olabileceği sonucuna varılmaktadır. Arkeologlar, o dönemde insanların basit tekneleriyle denizde saldırgan, tırmalayan bir vahşi kedi taşıyarak yeni yerleşim yerleri aramaya kalkışmalarının olası olmadığına inanarak, bu kedinin evcilleştirilmiş bir tür olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu düşünceden yola çıkarak, kedinin evcilleştirilme sürecinin 8.000 yıl önce başlamış olabileceği sonucuna varabiliriz.

Diğer bir perspektiften, dünya genelinde dağılmış olan kedilerin iki vahşi türden türediği gözlemlenmiştir:

•Afrika Yaban Kedisi (Felis silvestris lybica).

•Avrupa Yaban Kedisi (Felis silvestris silvestris).

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları