28 Mayıs sonrasında değişen ekonomi modeli ile Türkiye, parasal sıkılaşma dönemine girdi. Dünya üzerindeki birçok ülke gibi Türkiye'nin yeni para politikası da enflasyonu düşürebilmek için faizleri yükseltme, kredileri daraltma gibi adımları içeriyor.
KREDİ KARTI BORCU OLANLAR TOPUN AĞZINDA
Göreve yeni başlayan kadro, ilk 4 PPK toplantısının tamamında faiz artırımına giderken, son olarak 21 Eylül'de alınan 500 baz puanlık artışla birlikte politika faizi yüzde 30'a ulaşmış oldu. Türkiye'de yıllardır açıklanan enflasyonun çok altında tutulan politika faizleri, bankaların bireysel ve kurumsal kredilerde uyguladığı faiz oranlarına etki etmese de, yasa gereği kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarının (KMH) faiz oranları politika faizine göre şekillenmekteydi.
Bu nedenle milyonlarca kart kullanıcısı, enflasyona nazaran çok daha düşük tutulan faizler nedeniyle kredi kartı ile yüklü harcamalar yapabiliyor ve bunun için düşük bir bedel ödüyordu. Ancak atılan faiz artırım adımlarının ardından politika faizinin yüzde 30'a yükseltilmesi, Türkiye'de kredi kartı kullanımı da bıçak gibi kesecek.
3 GÜN SONRA KREDİ KARTLARINDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİĞE GİDİLECEK
Politika faizinin değişmesi, halihazırda vadesi devam eden bireysel ve ticari kredilerin ödeme planında bir değişiklik yapmasa da, kredi kartlarının faizleri aylık olarak belirlendiğinden, son yıllarda kötü giden ekonomi nedeniyle kredi kartlarına yüklenen vatandaşın canını bir hayli sıkacak.
Haziran ayında yüzde 1.36 olan kredi kartı akdi faiz oranı, Merkez Bankası'nın PPK kararlarının ardından 1 Ekim itibarıyla yüzde 3,26'ya yükselmiş olacak.
NAKİT AVANS KULLANAN PİŞMAN OLABİLİR!
Yeni ekonomi yönetiminin göreve başlamasından önce nakit avans işlemlerinde uygulanan aylık yüzde 1.36 olan faiz oranı da, son değişikliklerin ardından yüzde 4.02'ye yükselmiş olacak. TCMB, attığı bu adımlarla kredilerde büyük bir daralmayı hedeflerken, ekonomide yaşanması istenen soğumayla birlikte harcamaları düşürmek ve enflasyonu kontrol altına almak istiyor.
MERKEZ BANKASI KARARININ DOLAR KURUNA ETKİSİ NE OLACAK?
Faizlerin yıl sonuna kadar yüzde 35 sınırına yaklaştırılacağı tahmin edilirken, piyasalar gelecek iki toplantıdan 250 baz puanlık artırım çıkacağını fiyatlamakta.
Ağustos ayında yapılan toplantıda, piyasaların 250 baz puanlık artış beklentisine 750 baz puan ile yanıt veren ve dolar kurunda bir şok yaşanmasına neden olan TCMB'ye yönelik beklentilerin giderek artması ve Eylül ayında beklentilerle bire bir ölçüşen karar ile 500 baz puanlık faiz artırımı hamlesi, gelecek aylarda bir sürpriz yaşanma ihtimalini oldukça düşürmüş durumda.
TCMB'nin gerekli görülmesi halinde yılın ilk çeyreğinde de faiz artırımlarına devam edeceği beklenirken, uzmanlar, ilerleyen günlerde Türkiye'ye yurt dışından girmesi beklenen para girişinin boyutuna göre hamlelerin cüretkarlığının belirleneceğine dikkat çekti.