Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baybars Ergün

Baybars Ergün

MÜNZEVİ

Kleaopatra’nın aşk iksiri

Anadolu sığla ağacı, Altingiaceae familyasına ait bir türdür ve Türkiye'de sadece Güney Ege ve Batı Akdeniz bölgelerinde sınırlı alanlarda bulunur. Halk arasında "Günlük ağacı" olarak bilinen bu bitki, 20 metreye kadar uzayabilir ve görünümü itibarıyla çınara benzemektedir. Uzun ömürlüdür ve genellikle 200 ile 300 yıl arasında yaşayabilir. Marmaris ve Datça gibi bölgelerde dere kenarlarında, Köyceğiz ve Fethiye çevresinde ise su seviyesi yüksek olan düzlüklerde doğal olarak yetişir. Ancak, Köyceğiz'deki doğal habitatlarının portakal bahçelerine dönüştürülmesi nedeniyle yayılış alanları daralmıştır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından korunan bölgelerde yeni sığla ağaçları dikilmektedir. Sığla ağacı, Türkiye dışında sadece Rodos Adası’nda bulunur ve genellikle sıcak, nemli ve bol suya sahip subtropikal iklimlerde yetişir.

Gençlikte pürüzsüz olan kabuk, yaşlandıkça çatlaklarla doludur. Kabuklar gençken gri tonlarındadır, yaşlandıkça grimsi kahverengi veya koyu kahverengiye dönüşür. Bu ağaçların kabuk ve odunundaki özel kokuya "Buhur" adı verilir ve bu koku, "Buhurcular" adını taşıyan Yörük Obasıyla özdeşleşmiştir.

Yeni sürgünler önce yeşilimsi bir renge sahiptir, zamanla kırmızımsı-kahverengiye dönüşür ve oldukça incedirler. Sürgünlerin üzerindeki lentiseller küçük ve çıplak gözle görülebilir özelliktedir. Yan tomurcuklar, sürgünlere sıkı bir şekilde sarmal dizilmiştir ve genellikle sürgünden yatay bir şekilde uzanır. Tepe tomurcuğu, yan tomurcuklardan biraz daha belirgindir. Elips şeklindeki tomurcuklar, parlak ve çıplaktır, kenarları hafifçe kirpiklidir ve kahverengi bir dokuyla kaplıdır. Tomurcuklar ovuşturulduğunda hoş bir aroma yayılır ve üzerlerinde 3 adet iletim demeti izi bulunur.

Sığla yağı, güçlü antiseptik özelliklere sahip bir maddedir. Eczacılıkta, parfümeride ve dini törenlerde kullanıldığı gibi, buhur olarak da kiliselerde ve benzeri yerlerde kullanılır. Hatta kuru yongaları çeşitli ayinlerde tütsü olarak yakıldığı için bu ağaca "günlük ağacı" denir.

Ağacın kabuğu zarar gördüğünde elde edilen "Sığla yağı", özellikle parfüm endüstrisinde önemli bir ham maddedir. Ağacın değeri, bu yağdan elde edilmesinden kaynaklanır.

Geçmişte Türkiye'de yılda yaklaşık 20 ton sığla yağı üretilirken, günümüzde orman alanlarının azalması nedeniyle yılda ancak 3-4 ton sığla yağı elde edilebilmektedir. Hem yurt içinde hem de yurt dışında sığla yağına yoğun talep olmasına rağmen, yetersiz üretim nedeniyle bu talep karşılanamamaktadır. 2000'li yıllarla birlikte, parfümeri endüstrisinde sentetik sabitleyicilerin kullanılmasıyla birlikte, sığla yağına olan talep azalmış ve üretim miktarı 1 tona kadar düşmüştür.

Eski dönemlerde Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın "aşk iksiri" ve parfüm olarak tercih ettiği sığla yağı, Hipokrat döneminden itibaren ilaç olarak da kullanılmıştır. Mısır'ın eski dönemlerinde sığla yağı mumyalama işlemleri sırasında da kullanılmıştır. Akdeniz ticaretinde önemli bir rol oynadığını gösteren, batmış Fenike gemilerinden çıkarılan sığla yağı dolu amforalar bulunmuştur.

Özsuyunun hasadı ve yağının hazırlanması oldukça meşakkatli bir süreçtir ve mayıs ayından kasım ayına kadar devam eder. Kalın özsuyu, Haziran-Eylül döneminde, gövdenin yaklaşık dörtte biri uzunlamasına sıyrılarak elde edilir. Ağacın yaralanması, daha fazla özsuyun çıkmasını sağlamak için gövdeye uygulanan bir uyarıcıdır. Köyceğiz ilçesine bağlı Kavakarası köyünde, vatandaşlar plastik şişelerin keskin kenarlarını kullanarak ağaç gövdelerinden özsuyunu toplarlar. Toplanan özsuyu yumuşaması için kaynar suya konur ve ardından preslenir. Elde edilen Styrax, su ile inceltilir ve aroması korunarak buhar damıtma ile açık sarı bir yağ elde edilir.

Sığla yağının içeriğinde kokusunu veren sinnamik asit, uçucu yağlar ve reçine bulunur. Bu yağ, antiseptik özelliklere sahiptir ve parazitlere karşı etkili olabilir. Cilt üzerinde yumuşatıcı, rahatlatıcı, iltihap giderici ve yara iyileştirici özelliklere sahiptir. Halk tarafından özellikle mide rahatsızlıkları ve yaraların tedavisinde kullanılır. Ayrıca temizleyici ve ter kokularını giderici olarak da kullanılabilir.

Sığla yağı, parfümlerde kokunun uzun süre kalmasını sağlayan bir sabitleyici olarak da kullanılır. Bu nedenle, sığla yağı parfüm endüstrisinde önemli bir hammaddedir. Ayrıca, sığla yağıyla yapılan sabunlar da cilde yumuşatıcı etki sağlar ve hoş bir koku verir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları