Kabus profesör diye hakkında haberler çıkan Psikiyatrist Süleyman Salih Zoroğlu sessizliğini bozdu

Kabus profesör diye hakkında haberler çıkan Psikiyatrist Süleyman Salih Zoroğlu sessizliğini bozdu
Çocuklardan ailelerini cinsel istismarla suçlamalarını istediği ve çocukları uyuşturucu madde ile hipnoz ettiği iddia edilen Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, sosyal medya hesabından hakkında çıkan iddialara açıklık getirdi.

SERPİL DEMİR / GÜNBOYU

Çocuklara uyuşturucu madde verdiği ve çocuklardan ailelerini cinsel istismarla suçlamalarını istediği iddia edilen Psikiyatrist Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu, hakkında çıkan suçlamalara dair açıklama yaptı. Ketaminin çoklu kişilik bozukluğu tedavisinde kullanılan yasal bir madde olduğunu söyleyen Zoroğlu, istismara maruz kalan çocukların aile baskısı ile bunu reddettiklerini ve kendisini suçladıklarını ileri sürdü.

Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun ailesi tarafından yönetilen X-Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Öncelikle basında yer alan haberlerden duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum. Bu rahatsızlığımın asıl nedeni, eksik ve hatalı bilgilerle şahsıma ve mesleğime yapılan saldırıdan ziyade, mağdur çocukların bu haberler nedeniyle daha da mağdur olacak olmasıdır” ifadeleri kullanıldı.

Timur Soykan’ın elindeki bilgilerin eksik olduğunu belirten Zoroğlu, olayın bütün unsurlarına vakıf olunduktan suçsuzluğunun anlaşılacağını söyledi.

"ÇKB ŞÜPHESİ BULUNAN ÇOCUKLAR SIKLIKLA BANA YÖNLENDİRİLMEKTE"

30 yılı aşkın süredir çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında çalıştığını dile getiren Zoroğlu, “Özellikle çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) konusunda ülkemizde en fazla yayın yapan ve atıf alan bilim adamıyım. Çoklu kişilik bozukluğu 6 yaşın altında; özellikle de cinsel istismara uğramış çocuklarda görülen; ancak teşhisi çok zor konabilen bir rahatsızlıktır. Bu konuda çalıştığı bilinen en tanınmış hekimlerden olduğum için, ÇKB şüphesi bulunan çocuklar sıklıkla bana yönlendirilmekte ya da kendileri beni doğrudan internetten araştırarak bulmaktadırlar. Bundan dolayı da diğer hekimlere göre daha çok ÇKB teşhisi koymuş olmam gayet doğaldır” diye konuştu.

"KETAMİN İLACI TAMAMEN YASAL"

Çoklu kişilik bozukluğunun özellikle Türkiye’de %99 oranında aile içi cinsel istismar nedeniyle ortaya çıktığını belirten Zoroğlu, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Bir hasta ÇKB teşhisi aldıktan sonra, artık hekim olarak benim görevim cinsel istismarın ne şekilde ve kim tarafından yapıldığını tespit etmek ve uluslararası çapta bilinen ve uygulanan tedavileri yapmaktır. Soruşturma dosyasında bahsi geçen çocuklar da ÇKB teşhisi almışlardır. Soruşturma dosyasında ve haberde geçen ketamin ilacı tamamen yasal olup tedavide gerekli olduğu durumlarda kullanılmıştır.

Ülkemizde hepimizin duymak bile istemekten kaçtığı maalesef acı bir çocuk istismarı gerçeği var. Bu vakalar aslında bilinenin biraz da aksine, çoğunlukla aile içinde gerçekleşmektedir. Vicdan sahibi bir hekim olarak bu gerçekler ortaya çıktıktan sonra, artık benim eylemsiz kalmam mümkün değildir. Ben de ailelerin çocukların bu çığlığını duyması için çalıştım.

"BÖYLE BİR DURUM ANCAK TERAPİ İLE ORTAYA ÇIKARTILABİLİR"

Yine belirtmek isterim ki, istismar mağdurlarının -tedavi olmadıkları takdirde - ileride aynı suçun faili olmaları neredeyse kaçınılmazdır, bu tespit istatistiklerde açıktır. Çocuk istismarının, mağdur bir çocuk tarafından hemen açıkça dümdüz ifade edilmesini beklemeyiz.

Travma alanında çalışan çocuk psikiyatristlerinin de onaylayacağı üzere, böyle bir durum ancak terapi ile ortaya çıkartılabilir. Böylesi bir suçun mağduru olan bir çocuğun, bin bir zorluğu göze alarak açıkladığı bir olayı, aile baskısıyla inkâr etmesi doğal değil midir? Bunu inkar ederken de daha önce kendisine teşhisi koyan doktoru suçlaması olağan bir durumdur.

"CEZAEVİNDEYKEN DAHİ MAĞDUR ÇOCUKLARIN YAŞAYACAĞI EKTRAVMALARI DÜŞÜNÜYORUM"

Soruşturma dosyası ilerleyince bu çocukların gerçekten istismar edilip edilmediği ve çoklu kişilik bozukluklarının olup olmadığı araştırılacaktır. Emimim ki hakikat en geç o zaman ortaya çıkacaktır. Ancak bu süre içinde saygın bir hekimin, ailesine ve kliniğindeki sekreterine varıncaya kadar herkesin linç edilmesi vicdanlara sığar mı? Lütfen peşin hüküm vermeden önce, çocuk psikiyatrisi konusunda uzman hekimlerle konuşulsun. Şu anda cezaevindeyken dahi kendi özgürlüğümü değil, mağdur çocukların bu haberler yüzünden yaşayacağı ektravmaları düşünmekteyim.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar