ANKA'nın haberine göre; Meral Akşener, İstanbul’da düzenlenen Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlamaları’nın açılışında konuştu. Akşener’in konuşmasında dikkat çeken noktalar şöyle:
"TÜRK DÜNYASINA İLK SEYAHATİ TURAN YAZGAN HOCA’MIZLA YAPMIŞTIK"
“Kapıdan içeri girerken elim ayağım uyuştu. Turan Yazgan Hoca’mızla, Türk dünyasına ilk seyahati birlikte yapmıştık. Düşünün, bütün hayatınız, oraları okumaya gayret ederek, oradaki hikayeleri olayları, oradaki tarihi kendi tarihiniz olarak bilip okuyarak geçmiş. Azerbaycan’a gittik, oradan diğer ülkelere seyahat ettik.
Çok güzel insanlarla, devlet adamlarıyla tanıştık. Bildiğimiz ama görmediğimiz yerleri bire bir gözlerimizle gördük. Bu fırsatı bize tanıyan Turan Hoca’ma en derin saygılarımı, şükranlarımı paylaşmak istiyorum. O olmasaydı o başlangıcı, heyecanı yaşayamazdık. Bu seyahatlerimiz devam etti. Bu sırada Türk cumhuriyetleri ilerlemeye, gelişmeye devam ettiler. Sonra bir proje yapıldı; Türk dünyasından öğrencilerin Türkiye’ye gelişi. Bir parçasında yer almış hocayım. Pek çok Türkiye’de doğmuş, büyümüş öğrenci de bu ülkelerde okudular.
"ATATÜRK’ÜN GÖZÜNDEN TÜRKLERE BAKMA MİSYONUNUN SAHİBİ SAYDIM KENDİMİ"
Atatürk’ü anlamak, onu anlatmak, onun gözünden Türklere bakmak gibi bir misyonun sahibi saydım kendimi. Cumhuriyet’in azınlık, çoğunluk tanımı, dini inançlar üzerindendir. Ama laiklik kavramı ile yarın Türk dünyası ile entegrasyonun önüne geçebilecek aidiyetleri uzlaştıracak bir tercihi de aynı zamanda stratejik olarak demokrasinin mihenk taşı yapmıştır.
Atatürk, Osmanlı’nın yıkılışını yaşamış bir kişi, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yıkılışını yaşamış biri, Rus İmparatorluğu’nun ve Sovyet Rusya’nın da yıkılışını görmüş. Bu kadar çok farklı alanın bir arada tutulamayacağını o dönemde görmüş. Sovyet Rusya’nın yıkılması halinde orda ortaya çıkacak olan, bugün Türk cumhuriyeti dediğimiz toplulukların, Türkiye Cumhuriyeti ile entegrasyonunun, ortak değer üretmesinin yollarını aramıştır. Bu, dünya lideri olmanın, vizyoner olmanın, kardeşlerine, ülkesine bağlı olmanın, o tarihi iyi biliyor olmanın sonucudur.
"TÜRK CUMHURİYETLERİNE BERABER SONSUZA KADAR YAŞAYACAĞIMIZ BİR DÜNYA DİLİYORUM"
Bugün il başkanlığımızın önerisini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız hayata geçirmiş ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla sanat üzerinden anma faaliyetini açıyoruz. Cengiz Aytmatov’u anacağız. Çok memnun oldum. Kendisiyle tanışmıştım. Altı Türk Cumhuriyeti’nin ortaklaştığı, ortak değerlerimizin sanat yoluyla öğrenildiği, sanat yoluyla birbirimizin ne hissettiğini anlayabileceğimiz bir program yapıyorsunuz. Ben, beş Türk cumhuriyetine, Türkiye Cumhuriyeti ile beraber sonsuza kadar yaşayacağımız bir dünya diliyorum.
"DÜNYANIN ÇIKIŞ YOLU BİZİM MEDENİYETİMİZ"
Hoyratça kullanılan ve sonunun gelebileceğinden endişe edilen bu dünyanın bizim medeniyetimizle kurtulabileceğini anlatabilmeliyiz. Çünkü bizim medeniyetimizin en büyük özelliği, yeteri kadar tüketmektir. İklim konusunu dünyanın endişe ile tartıştığı, batı hoyratlığı nedeniyle bu duruma gelmiş dünyanın çıkış yolunun bizim medeniyetimiz olduğunun, sanat yoluyla herkese duyurulmasını diliyorum.”
