Doğa talanına direnen kadınlar yaşadıklarını anlattı

Doğa talanına direnen kadınlar yaşadıklarını anlattı
Bursa’nın Kirazlıyayla köyünde kurulması planlanan maden ocağına karşı köylülerin itirazına rağmen devam eden ve yine köylülerin karşı duruşuyla durdurulan ağaç kesme çalışmaları yeniden başladı. Doğa katliamına direnen Kirazlıyaylalı kadınlar yaşadıklarını anlattı.

Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla köyünde Lübnan sermayeli Meyra Madencilik tarafından yapılmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi'ne karşı köylülerin mücadelesi sürüyor.

Aralarında CHP Milletvekili Nurhayat Alaca‘nın da bulunduğu doğa savunucuları ve köylülerin geçtiğimiz hafta gerçekleştirmek istediği basın açıklaması jandarma engeli ile karşılaştı.

Ayrıca jandarma tarafından köylülerin araçlarıyla eylem alanına gelmesine izin verilmedi. Bunun üzerine köy halkı 14 km boyunca yürüyerek eylemcilerle buluştu. Yapılan basın açıklamasının ardından kalabalık dağıldı.

Eylemin ardından şirkete bağlı mikserin yola ve gölün çevresine beton döktüğünü gören köylüler, ceza kestirmek için jandarmaya başvurarak işlemin yapıldığı alana gitti. Burada şirketin güvenlik görevlileri tarafından hakarete maruz kalan köylüler duruma tepki gösterince itişmeler yaşandı.

GÖZALTINA ALINDILAR

Bunun üzerine doğa talanına karşı yaşam alanlarını ve çocuklarının geleceğini korumak için mücadele eden köylülerden Gülizar Canbaz, Emine Çip, Hatice Kara, Nermin Çetin, Kaniye Karasu Ferhat Fındıl, Ömer Güler, Muhammed Çakır ve Hüseyin Tekin gözaltına alındı. Jandarma ifadelerinin ardından savcılığa çıkarılan 9 kişi serbest bırakıldı. Köylülerden 7’si için ‘denetimli serbestlik’ uygulaması getirildi.

'MADENCİ ŞİRKET TACİZ EDİYOR'

Kirazlıyaylalı kadınlar maden şirketi tarafınan kendilerine yönelik yapılan baskı ve tehditleri anlattı.

Gidecek yerleri olmadığını söyleyen köy halkı, "Maden ayıklama tesisine karşı mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Jandarma'nın köylüyü gecenin 3'ünde arayarak ifadeye çağırdığını Ekoloji Birliği'nin YouTube kanalında anlatan kadınlar, "Ama madenci şirket köyde istediği gibi cirit atıp köylüyü taciz edebiliyor. Sabah Adliyeye giden köyün kadınları bütün gün nezarette bir bardak su bile verilmeden, oturdukları sandalyeden kalkmalarına bile izin verilmeden tutuluyor. Ama Madenci şirket köyün yaşam alanını talan etmesi yetmezmiş gibi tek su kaynağını da Beton mikserinin atığı ile kirletme hakkına sahip olabiliyor ve kimse onlara dokunmuyor, dokunamıyor" ifadelerini kullandılar.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar