Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Diyanet'e saygınlık kaldı mı?

Nerede kalmıştık.

"Türkiye Eğilimleri" 2020 yılı araştırması 26 ilde 18 yaş üzerindeki 1000 kişi üzerinde yapıldı.

Bu araştırmaya göre, Türkiye'de kendine dindarım diyenlerin oranında azalma olduğu görüldü.

2017 yılında kendini dindarım diye nitelendirenlerin sayısı %47.4 iken,

2020 yılında  %34.6'ya indiği görüldü.

Yani %13 lük  bir kayıp var.

Kendini dindarım diye nitelendirenlerin oranı neden düştü?

"Dindar bir nesil istiyorum." diyen anlayışın neden dinden uzaklaşılmaya sebep olduğunu hiç mi düşünmez Diyanet?

Ahlaken çökmüş bir toplum haline gelmemizde Diyanet kendine hiç mi pay çıkarmaz?

Hem de Diyanet'in 2021 yılı 12.9 milyar TL. bütçesi, 7 bakanlık ve 13 başkanlığın bütçesini geride bırakmasına ve diyanete oluk oluk para aktarılmasına rağmen.

***

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın; "Kur'an kurslarımızın bulunduğu yerler şeytandan korunmuş bölgeler." sözleri hâlâ hafızalardayken, bazı Kur'an kurslarında çocukları hedef alan cinsel istismar, şiddet, taciz haberlerini üzülerek duyuyoruz.

Kur'an kurslarının denetimi yapılmazsa böylesi çirkin olayları daha çook duyarız.

***

Kanuna göre her türlü eğitim MEB'in denetiminde olmasına rağmen Kur'an kurslarının tamamen Diyanet'e devredilmiş olmasını burada hatırlatmak isterim.

***

Çocuğa tacizin, cinsel istismarın günah olduğunu neden konuşmaz Diyanet?

Bu çirkinlikleri yapan hoca kılıklılar neden biran önce diyanetten uzaklaştırılmaz?

Laik bir ülke olmamıza rağmen cumhuriyet düzenine karşı, şeriatçı düzeni isteyen imamların da azımsanmayacak miktarda olduğu konuşuluyor.

Unutmayalım ki;

"Allah aklını kullanmayan milletlere pislik yağdırır."

Kendilerini müslüman olarak ifade eden ülkelerdeki kan ve göz yaşlarından içimizdeki malum kesim hiç mi ders almaz?

***

Partizanlaşmış ve cinsel istismarcı bir takım imamlar yüzünden "gerçek müslümanlar özellikle de gençlik" camilerden soğudu.

"Talibanla fikirlerinin örtüştüğünü söyleyenleri destekleyenlerin arkasında namaz kılmayız." diyenlerin sayıları da bir hayli fazla.

***

Peki Diyanet İşleri Başkanı siyasilerle beraber dolaşır mı?

Müslümanlıkta hurafeleri anlatmak var mı?

Ya mal varlıklarının hesabını verememek?

Ya da bilmem kaç tane saray yaptırmak ve de israf yapmak?

Halkın önemli bir bölümü aç gezerken adını bile söylemekte zorluk çektiğimiz yiyecekleri yemek  müslümanlıkta var mı?

Toplumu bölmek, ötekileştirmek var mıdır?

İsmi kokaine karışan bir siyasetçinin oğlu hakkında neden konuşup uyuşturucuya bulaşıp bunun ticaretini yapmanın günah ve haram olduğuna değinmez?

Sahte delil üretmenin, bu davalarda gizli tanıklık yapmanın, bunları üretenlere siyasi destek vermenin çok büyük günah olduğunu kürsülerden, minberlerden söyleyen bir tek Diyanet görevlisini gören veya duyan var mı?

***

Evet, gencecik insanların hayatlarını kumpaslarla söndüren kesime siyasi destek verenlere karşı bir tek laf etmeyen bir Diyanet.

Belli kesimin diyaneti haline gelmiş bir Diyanet.

"Ucuza ürün almak için pazara akşam saatlerinde gidin." diyen bir diyanet.

Ne diyelim ki;

Lüks makam otosundan inmeyenler millete akıl veriyor.

Ramazan orucunu tutanın bir yıllık günahının affolacağını anlatan bir takım Diyanet görevlilerine ne dersiniz?

Diyanet yüz binden fazla çalışanı ile yoksullara şükretme dışında sahi ne öğretiyor ki?

***

Sahi Peygamberimiz saraylarda mı yaşadı?

Ceketiyle gelip servet mi edindi?

Komşusu aç yatarken kendisi tok mu gezdi?

Lüks hayat mı yaşadı?

Devletin vergisini çevresindekilere peşkeş mi çekti?

Kul hakkı mı yedi?

Kul hakkı yiyenlere sessiz mi kaldı?

Diyanet görevlileri peki neden bu konulara kürsülerde değinmez?

***

Anayasanın 136. Maddesi;

"Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir." der.

Peki diyanet Anayasanın bu maddesini neden çiğniyor?

***

Evet Anayasa hükmü diyanet tarafından açıkça çiğniyor.

Camiye ve kışlaya siyasetin girmesi bu vatana bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Bunun altını önemle çiziyorum.

***

Başka bir önemli konuya değinmek istiyorum.

Yavaş yavaş, sindire sindire, Diyanet'in de bir çok görevlisi de bu işin içerisinde olarak Araplaştırılıyoruz.

Türklüğümüzden uzaklaştırılıyoruz.

Atatürk'ün deyimiyle; "Milli benliğini kaybeden milletler, başka milletlerin yemi olurlar."

***

Ülkede diyanete bağlı 90 bin cami, 1000'e yakın imam hatip okulu, bu okullarda şu anda 1 milyon öğrenci vardır. 105 ilahiyat ve İslami ilimler Fakültesi var.

Birçok dini dernek, dini vakıf, televizyon kanalı, radyo var.Yüzlerce tarikat ve cemaat var. Hepside İslamı anlatıyor.

Ayrıca yandaş kanalların tamamı tarihin hiç bir döneminde olmadığı şekilde İslamı anlatıyor.

Binlerce lise, ortaokul imam hatipe çevrildi.

*

Bu kadar yoğunlukta İslam anlatılmasına rağmen yaşanan suç oranları, yolsuzluk, rüşvet ahlaksızlıklar, fuhuş, icralık dosyalar, hırsızlıklar, kul hakkı yemenin yüzlerce kat arttığını araştırmalar gösteriyor.

Müslüman müslümana güvenmiyor.

Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülke bu kadar ahlaki çöküntü yaşamamıştı.

Uyuşturucu orta okul kapılarında dahi satılmaya başladı.

Bütün bunlar anlatılmasına rağmen insanlar İslam'dan uzaklaşıyorsa bir yerde yanlışlık yok mu?

***

Müslüman adil olur. Adaletten yana olur.

Haksızlık hukuksuzluk yapmaz.

Yapanlara karşıdır.

"Benim hırsızım iyidir." demez.

Gün gelir ki herkes ektiğini biçer.

Hiç kimse yaşattığını yaşamadan da ölmez.

***

Ülkemizde bugün bir tarafta adalet ve dürüstlük isteyip Atatürkçü, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni savunanlar var.

Diğer tarafta "Her şey mubahtır." diyenler ve de dini siyasetin maşasına çevirenler var.

Bugün yaşananlar dikkate alınırsa kimse;

"Bize bir şey olmaz demesin. İran'daki rejim değişikliğini göz önüne getirsin."

Ya düzlüğe çıkacağız, ya da uçurumdan aşağıya hep birlikte yuvarlanacağız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları