Defne Belediye Başkanı'nın sesini duyan yok mu? Bulsam parasıyla çadır satın alacağım!

Defne Belediye Başkanı'nın sesini duyan yok mu? Bulsam parasıyla çadır satın alacağım!
Çok sayıda binanın yerle bir olduğu Hatay'da Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel, kentteki çadır sorununa bir kez daha dikkat çekti. Güzel “Bulsam parasıyla çadır satın alacağım, sorun hala sürüyor” dedi.

Independent Türkçe''nin sorularını yanıtlayan Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel, çadır sorununa ilişkin konuştu. En önemli sorunun çadır olduğunu belirten Güzel “Çadır sıkıntımız var. Hala çözülemedi. Çadır geliyor ama yetecek kadar gelmiyor. Hala mesela bir mahalle muhtarına soru sordum. Ne kadar verdiler dedim? Bana "200" dedi. "Ne kadar daha ihtiyacın var?" dedim, bir 200 daha yanıtını verdi. Yani yüzde 50 oranında. Bulsam satın alacağım yani çadır” diyerek seslendi.  

Güzel’in anlattıkları şöyle:

Serada mı kalıyor? "Evet" yanıtını veriyor. "Söyleyecek başka bir şey yok" diye ekleyerek.

Hakikatten siz burada yatıp mı kalkıyorsunuz?

Vallahi billahi. 7 gün, eşim 8 gün arabada kaldı. Manavgat''a gönderdim. Çocuklar küçük. Sonra Ankara''ya gönderdim çünkü eğitimlerinin sürmesi lazım. Burada okullar açılmayacak diye düşünüyorum.

Burada ne kadar yıkılmış bina tespit edildi?

Burada hasarsız bina tespit edilmedi. Az hasarlı, orta hasarlı ya da çok hasarlı. Yani hadi diyelim çok sağlamdır, vatandaş içine geçmiyor. Neden? Çünkü artçılar sürüyor. Geçmiyor. Gitme imkanı olup da burada kalan insan çok azdır. Genelde köylük yerlere vatandaşlarımız çok gitti, bir de şehir dışına çıktılar.

Çadır meselesi ne oldu?

Çadır sıkıntımız var.

Hala çözülemedi mi?

Hayır, çözülemedi.

O kadar çağrı yaptınız, sizin arayan soran... İlgili bakanlıklardan, milletvekillerinden, mülki amirlerden, valilikten...

Vali, tabi... Biraz önce sayın vali beyle birlikteydim.

İletişim halindesiniz ama çadır gelmiyor mu?

Çadır geliyor ama yetecek kadar gelmiyor. Hala mesela bir mahalle muhtarına soru sordum. Ne kadar verdiler dedim? Bana "200" dedi. "Ne kadar daha ihtiyacın var?" dedim, bir 200 daha yanıtını verdi. Yani yüzde 50 oranında. Bulsam satın alacağım yani çadır.

İnsanlar toplu yerde çadıra yerleşmek istemiyor. Hatay''ın birçok yerinde böyle bir şey var. Bunun sebebi nedir?

Doğrudur. İnsanlar evlerini bırakmak istemiyor. İkincisi hayvanı vardır, tarlası vardır veya gidecek yeri de yoktur. Binalar iki katlı ya... Tek katlı binalarda kendilerini daha güvende hissediyorlar.

Yani hem asayişten hem tarımdan hem hayvancılıktan sebepli...

Yağmadan da korkuyorlar. Şu anda gerçi emniyet güçlerimiz tedbirlerini almışlar.

Halkın çadır haricinde gıdayla alakalı herhangi bir problemi var mı?

Şu an büyük ölçüde giderdik, dost belediyeler tarafından bize çok şey geldi. Yönlendirdik. Bazen personel eksikliğinden dolayı indiremediğim tırları da yoğun olan mahallelere yönlendirdim. Daha sonra ara sokaklara kendimiz küçük araçlarla girmeye başladık. Şu an bizim için çadır harici seyyar WC ile duşluk.

Salgın tehlikesi var çünkü...

Salgın tehlikesi... Her zaman bu risk var.

Uyuz hastalığı?

Uyuz hastalığı şöyle... Yani çoluk-çocuk 20 gün banyo yapmazsa uyuz da çıkabilir, o ihtimal de olabilir.

Hatay''ın birçok bölgesine baktığımız zaman yeni binalar da var eski binalar da var yıkılmış olarak... Bu binaların imar planları nasıl yapıldı, ruhsat nasıl alındı?

Burada yıkılan ölümlü her bina için belediyeden bilgi isteniyor. Şu an en son aldığım bilgi 2017''de yapılan bir binada depremde ölümlü bir olay olduğu... Geri kalan 1999 öncesi yapılan binalar...

İRAP belgesi var, bu AFAD''ın belediyelerle imzaladığı sözleşme. Defne, Samandağ diğer belediyelerde imzaladı mı bunu?

İRAP belgesini anlamadım.

İlk risk azaltma planı...

Tabi işbirliği var AFAD ile. Ama şu da bir gerçek, en çok etkilenen biziz. 6.4''lük depremde de insanlar evinde üstünü değiştirirken filan yakalandı, 6 kişi hayatını kaybetti. Sürekli sallanıyoruz. Psikolojimiz de pek iyi değil yani.

Biz buraya gelirken yolda bir sera gördük. Halk seralarını boşaltıp çadır yapıyorlar.

Doğrudur. Bakın vatandaş depremzede... Bizim Hatay Valimiz de depremzede, belediye başkanı da depremzede, personel de depremzede. 450 personel var, 25-30 kişi ya buldum ya bulamıyorum. Benim 6 vefat eden personelim var. 6''sına da ulaşamıyorum. Ölü mü, diri mi? Bilmiyorum. Sağ olsa ulaşırdık.

Antakya''da, Defne''de enkaz kaldırma çalışmaları hızlanmış gibi geldi, öyle mi?

Doğrudur. Çünkü burada döküm alanları önemli.

Nereye dökülüyor yıkıntı atıkları?

Bunlar belirlendi. Şu an yenileri için çalışmalar yapılıyor. Çünkü bunları dere yataklarının yanlarına koyamazsınız. Su yataklarının yanına koyamazsın. Bunlar bir tarafa koyulup demiri, plastiği ayrıştırılmalı...

Hem doğaya hem halk sağlığına tehdit olmasın...

Evet, kalan beton artıklarının da değerlendirileceğini düşünüyorum.

Bir duyum aldık, eski Antakya''nın arkalarında vadiler varmış yıkıntıların oraya döküldüğü iddiası var.

Benim şu an onunla ilgili bir bilgim yok lakin burada bizi koordine eden sayın Burdur Valisi çok hassas, onu belirteyim. Bu özellikle bu havzalarına yakın derelere yakın yerlerde dökülmeyeceği konusunda bilgi aldım.

Arayan soran oldu mu?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı''ndan arandım. 5 milyon lira filan bana para gönderdiler, bir de 2,5 milyon lira toplam 7,5 milyon... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı''ndan aradılar, araç ihtiyacını sordular. Şu an bekliyorum o araçları. Sonuçta bakın belediye var, şehri yönetiyorsunuz. Ne personelin ne binan var... Aracın doğru dürüst kalmadı. Yani sıfırlandı. Yeniden bir dirilme zamanı... Daha da geleceğini düşünüyorum. Benim payım hariç gönderdiler extradan.

Peki bunu hazineden mi yoksa?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinden...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar