Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

Cumhuriyete giden yolda edebiyat

Lisans dönemimde tez danışmanım hem hemşerim hem de kıymetli hocam Doç. Dr. Ayşe Ulusoy Tunçel'di. (o zaman Yardımcı Doçentti, şimdilerde ona doktor öğretim üyesi deniyor. Bir vesile ile izin almak zorunda kalınca danışmanlığımı Prof. Dr. A. İrfan Aypay almıştı.) Lisans tezime birlikte karar vermiştik. Yakup Kadri ve Halide Edip Adıvar inceleme konumdu.

 Şimdiden bakıyorum o dönemlere de sinsi sinsi Cumhuriyet aleyhinde propagandaların yapıldığı günlerdi. Ordunun ve üniter devletin olumsuzlandığı bunun için her çeşit senaryonun anlatıldığı yermezse bizzat sahnelenip icra edildiği günlerdi. Bizi de o nezih ağabeyler ve ablaların cazibesinin etkilemese bile sarhoş ettiği günler yaşıyorduk. Bulunmaz hint kumaşı dırahşan nasiyeli bacılar salına salına koridorlarda gezerken mübarek ağabeylerin iç yüzünü ortaya koyan bir gazeteden (adını duysak bile )tam manası ile şu şekilde haberdar oldum. Manşetine uydurulmuş dinlerden yalnızca biri ama en büyüğü olan FETÖ'nün uydurduğu dini ve o din üzerinden ayetler üzerinde oynadığı oyunu Suat Yıldırım denilen ilahiyatçı oldurulmuş kişiye yazdırılmış meal üzerinden haber verdiriyordu. Rivayetlerden oluşan sayıklamaları din diye bize tabiri caizse kaktıran yetmezmiş gibi gençlik ve şahsiyetimiz üzerinde onursuz mahalle baskıları yapan yaptıran bir çevrenin ablukasının daraldığı günlerdi. Bırakın bilimsel bilgiyi rüyada Peygamber görme, falanı ziyaret etme, cin görme peri görme, mehdi Mesih mavalları, üfürmeler üflemeler adeta ulaşmak istediğimiz muhakeme yeteneği, gerçek bilgi, bilimsel bilgi, düşünme arasında çirkin bir sis perdesi olmakla kalmıyor aynı zamanda aklı muhatap alan, Allah'tan başka şefaatçiyi reddeden, Kur'ana ulaşılmaması için müşrik Araplardan kalma cehaletin, üzerine Tasavvuf sosu dökülüp, biraz da muharref Tevrat ve İncil anlatılarının konulduğu ilaveten yeri gelince kullanılmak üzere azıcık Sünni, birazcık şii retorik, bir tutam vahhabi edimler de ihmal edilmiyordu. Bulunduğumuz atmosferde akla ve muhakemeye karşı ne kadar argüman varsa kullanılıyordu. O günlerde sesi çıkan birkaç gazeteden biri idi Yeniçağ. Bir de Cumhuriyet' giden milli mücadele yolunda okuduklarımız.

      "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." diyen Felsefe ile Fikri Hür Vicdanı hür yarınlara…Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları