Biat kültürü

Bu topraklarda biat kültürü insanların içine o kadar işlemiş ki çıkarıp atmak için yıllar belki de yüzyıllar gerekli.

Kendisinden güçlü gördüğü kişinin önünde eğilmekte sıkıntı görmeyen bir topluluğun içinde yaşıyoruz.

Birini sevebilirsin, hoşlanabilirsin, ilgi duyabilirsin.

Ancak bu insana "Tanrı" muamelesi de yapmazsın!

Bu eleştirilerim hem mütedeyyin kesimi hem de seküler kesimi kapsıyor.

Bu söylediklerim hem ilkokul mezunu vatandaşı hem de lisans mezunu vatandaşı kapsıyor.

2002'de başbakan olarak göreve başkayan Erdoğan, 2014'te yapılan halk oylamasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu.

Ve 18 yıldır da ülkeyi yönetiyor.

Bir lideri karizmatik bulabilirsiniz, onu başarılı bulabilir ve çok da sevebilirsiniz.

Bu konuda herhangi bir beis yok.

Asıl sorun olan yazının başında ifade ettiğim nedenlerden kaynaklanıyor.

Biraz hafızamızı tazeleyelim ve Erdoğan hakkında söylenenlere bir göz atalım.

O dönemki sıfatlarıyla hatırlatma yaptığımı belirteyim.

-AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan, Erdoğan'ı kastettiği konuşmasında "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var. İşte bunun önünü kesmek istediler."

-AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar: "Cumhurbaşkanı denince bize Allah gibi geliyor."

-AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner: "Biatsa biat, itaatsa itaat, ölümüne arkasında duruyoruz. Evet biz biatcıyız. Biz sadakatle ideallerimizin önderi olan kişinin izinden gitme noktasında evet biat özleriyiz"

-AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin: "Teşkilattaki arkadaşlarım sayın Başbakanımıza yakınen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın Başbakan'ımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir. Ben bunu söylüyorum."

-Trabzon Of Belediye Başkanı AKP'li Oktay Saral: "Allah, Başbakan'ımızı bizim başımıza nasip ettiği için her gün iki rekat şükür namazı kılmamız gerekir. 

AKP'li Egemen Bağış: "Ülkemizde eğer Urfa şanlıysa, Antep gaziyse, Maraş kahramansa, Rize, İstanbul ve Siirt de mübarektir. Çünkü bu 3 şehir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük liderinin doğmasına vesile olmuştur."

Evet, hafızamızı tazeledikten sonra devam edelim.

Geçtiğimiz gün haber sitelerine AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'ın Elazığ depremiyle ilgili söyledikleri düştü.

Demirbağ, katıldığı bir televizyon programında depremde evlerini kaybeden depremzede vatandaşların "evsiz ve sahipsiz kaldık" şeklindeki eleştirilerine tepki gösterdi.

"Elazığ'ın sahibi kim" sorusuna ise "Sahibi Allah'tır, sahibi Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'Sahipsiz kaldık' diyenler gitsin kanlarına baktırsın, kan testi yaptırsınlar" ifadelerini kullandı.

Bu biat kültürünün ülkemiz adına salgın hastalığı atlatmaya çalıştığımız COVİD 19'dan daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

Aksi takdirde sorgulamayan, düşünme yetisi gelişmemiş, kraldan çok kralcı bireylerin sonu gelmez.

Desteklediğin siyasi partinin lideri yanlış bir ifadede bulunduğunda bu durumu yine de savunmaya çalışıyorsan, tuttuğun takımın başkanı saçmalayıp dursa da sadece senden olduğu için yanında duruyorsan olmaz.

Bu kısır döngünün devam etmemesi için ne yapmalıyız?

Bu kısır döngüyü nasıl yıkmalıyız.

Türkiye'de bilim insanlarının, gazetecilerin, aydınların üzerine tartışması ve bu biat kültürünü yıkacak bir formül geliştirmesi gerekiyor.

Gelecek nesiller de biat kültürünün bir parçası olursa vay halimize. 

Biat etmek kolaydır.

Siz kolayı seçmeyin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları