Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Ben bunları yazmam

Asıl konuya girmeden baştan ve açık bir biçimde ifade edeyim: Bu ormanları yakanlar, her kim ya da kimlerse hepsi aynı lağım çukurunda benim için… Bu vatana en büyük kötülükleri yapan PKK veya onun örgütlediği Ateşin Çocukları İnisiyatifi veya fırsat bu fırsat deyip rant peşinde koşan çakallar her ne kimlikte ve vasıfta olursa olsun, ormanlarımızı yakanların hepsini lanetliyorum.            

            Aynı zamanda yoldan geçerken orman tarafına cam türü çöp atanlara, pikniklerde yaktıkları ateşi söndürmeden defolup gidenlere de hayatım boyunca yaptığım bedduaların binlerce katını gönderiyorum.

            Bir de rant için o güzelim dünyaya kıyanlar var ya… İşte onlara şerefsizliğin en üst noktasında olduklarını haykırıyorum. Sadece ormanlar yanmadı, nice canlar gitti, artık bir daha eski haline gelemeyecek ekolojik denge alt üst oldu. İçimiz acıyor içimiz…       Bu arada, bu yangın sürecinde canını feda edenlere, kaçamayıp canını verenlere rahmet diliyorum. Şehit Şahin'in şahsında bu yangının söndürülmesi, yangından zarar görenlere yardım edilmesi için cansiperane çalışan, gecesini gündüzüne katanlara da minnet duygularımı ifade etmek istiyorum.

                                                                       ***

            Ama…

            Bir yandan benim yeğenim "Aman dayı, dikkat et! Emniyet kin ve nefret pompalayanlara karşı harekete geçildi" açıklamasını yaptı, yazarken ölçüyü kaçırma!" diyor.

            Bir yandan bazı okurlarım, "Sizi kandırmışlar, hedef şaşırtıyorsunuz. "diyor.

            Bazı okurlarım da "Büyük plan var, büyük plan. Avrupa bize düşman, Osmanlı'ya yaptıklarını bize de yapacaklar. Sen büyük resmi göremiyorsun!" diyor.

            Birileri de "Sayın Cumhurbaşkanını kastederek "Tayyip düşmanlığı yüzünden gerçekleri göremiyorsunuz." diyor.

            Hele bir tanesi çok zoruma giden bir eleştiri yaptı: "Bilerek veya bilmeyerek PKK sempatizanlarının gündem saptırmasına destek vermişsiniz."

            Ve benzeri eleştiriler gelince oturup düşündüm, neleri yazmayacağım diye:

                                                                       ***

Mesela, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Yurt içi terörist sayısı 340 seviyesinin altına düşmüştür. Bu kış sahadan hiç çıkmayacağız. Yurt içinde PKK'nın defteri, önümüzdeki yıl bu tarihlere ulaştığımızda kapatılacaktır.'" demişti. Bakanlık sayısı 340'ın altına düşen teröristleri kontrolden mi kaçırdı. Ormanları PKK militanları yaktı diyen yetkililerin ifadesi beni bu sonuca götürdü. Onlar yaktıysa İçişleri Bakanlığı görevini yapamamıştır. O zaman da yetkililer gereğini yapıp istifa etmelidir." diye yazmayacağım.   

Mesela, "Gerçi 27 Mayıs 2019'da Jandarma Genel Komutanlığında düzenlediği basın toplantısında '2020'de yurt içindeki terörist sayısını sıfırlayacağız' da demişti; 2020'yi geçtik, 2021'de bile temizlenmedi. Demek ki görevinizi yapmamışsınız." diye de yazmayacağım.

Mesela, "13 Temmuz'da Orman Bakanımızın, Türkiye gazetesine verdiği demeçte, 'Çakmak yaksalar haberimiz oluyor, yangına müdahalede lider ülkeyiz.' dediğini de yazmayacağım.

Hele hele "Yangınların Manavgat'tan başladığını, korkunç biçimde yayıldığını bu yangınların büyük bölümünün Muğla ilinde çıktığını, Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne de daha önce Milas Belediyesi'nde mezbaha sorumluluğu ve nikah memurluğu görevlerinde bulunmuş olan, yerel seçim öncesinde CeHaPe'den istifa edip AK Parti'ye geçmek gibi muhteşem bir kariyere sahip olan birinin, istifadan kısa bir süre sonra Orman Bölge Müdürlüğüne getirilmiş olmasını da kaleme almayacağım.

THK'ye ait yangın söndürme uçakları 4 milyon dolarlık bakımları yapılmadığı için hangarda yatarken Türkiye'nin Somali'ye 30 milyon dolar hibe vermesini öngören kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını,  bu parayla tam 6 tane yangın söndürme uçağı alınabileceğini; ikide bir yapılan "onlar helikopterden daha az su alıyor, manevraları da sınırlı" açıklamalarına çocukların bile güldüğünü, helikopterler uçmasın diyen kimse olmadığını, uçaklar boş boş duracağına az ya da çok suyla bu yangın söndürmeye gitmesinin hiçbir mazeretinin olmadığını değil yazmak düşünmeyeceğim bile.

Şunu yazmamı da beklemeyin benden: "Orman yangınlarında ocağı sönen gariban köylümüze kredi verilecek ama Somali'ye 30 milyon dolar hibe edilecek. Hibe edecek paramız varsa, kendi köylümüze neden kredi de hibe değil?"

                                                                       ***

            Yazmayacağım şeyler daha çok… Şimdilik bunlar yeter. Zaten bu hafta Emekli Öğretmen'e de iç sesime de sıkı sıkı "Ortalığı karıştırmayın!" diye tembih ettim.

            Ben bunları veya benzerlerini yazarsam, dün, hayatımın hiçbir safhasında sempati veya hoşgörü cümlesi kurmadığım PKK'yı kastederek 'seni bilerek veya bilmeyerek kandırmış' diyenler yarın neler neler demezler.

            Bugün "Büyük plan var, büyük plan. Avrupa bize düşman, Osmanlı'ya yaptıklarını bize de yapacaklar. Sen büyük resmi göremiyorsun!" diyenlerin -Emekli Öğretmen'in DTCF mezunu, onun yakın dostu Üniversite Hocası'nın tarihçi olduğunu bilmedikleri için- yarın "Beka" düşmanı olarak görmeyecekleri ne malum?

Bir de yeğenimin "Aman dayı, dikkat!" uyarısı da var.

Yok kardeşim yok! Ben bunları yazmam ama siz ne düşünürsünüz, ona karışmam.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları