Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı Köln kentindeki Merkez Camii'ne Salı günü yapılan bomba ihbardan sonra Perşembe günü üç camiye daha e-postayla bombalı saldırı tehdidinde bulunulması polisi alarma geçirmesi dikkat çekti.
Federal Emniyet Teşkilatının devlete yönelik suçlar, terörizm ve casusluk vakalarıyla ilgilenen Devlet Güvenlik (Staatsschutz) biriminin üstlendiği soruşturmada, bomba ihbarları arasında bağlantı bulunup bulunmadığına odaklanılıyor.
Perşembe günü öğle saatlerinde Münih'te iki camiye eş zamanlı olarak bombalı saldırı tehdidi içeren e-postalar atılmış, içeridekilerin tahliye edilmesinin ardından polisin yaptığı aramalarda bir şey bulunamamıştı. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Iserlohn kentinde yine DİTİB'e bağlı bir camiye Perşembe günü öğle saatlerinde gönderilen e-postayla bombalı saldırı ihbarı yapılmış, ancak aramalarda tehlikeli bir maddeye rastlanmamıştı. Pazartesi gecesi Karlsruhe'deki bir camide DİTİB flaması gönderden indirilerek ateşe verilmiş, 3 Temmuz'da Schleswig'de yine DİTİB'e bağlı bir camide Kur'an nüshaları tuvalete atılmıştı.
“BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ”
DW Türkçe'nin haberine göre Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, camilere yönelik bombalı saldırı tehditlerinin alarm verici olduğunu belirterek, şimdiye kadar kamuoyuna yansıyan vakaların sadece buz dağının görünen kısmı olduğu uyarısında bulundu. Konsey açıklamasında tehditler nedeniyle güvenlik birimleriyle bağlantıya geçen başka camilerin de bulunduğu, ancak "soruşturma süreci" ile bağlantılı olarak kamuoyuyla paylaşılmadığı kaydedildi.
Konsey Başkanı Ayman Mazyek, "militan-aşırılıkçı bir İslam düşmanlığında yeni bir boyuta" ulaşıldığını belirterek, faillerin tehditler yoluyla toplumun birliğini bozmaya çalıştığını kaydetti. Siyasileri toplumun birliğine "dayanışma yoluyla" destek vermeye çağıran Mazyek, güvenlik birimlerinin sorumluları ivedilikle yakalamak için her şeyi yapacağına güvenlerinin tam olduğunu söyledi.
