Her gün onlarca yeni ölüm, binlerce yeni vaka!
Ya da hasta mı diyelim?
Korona virüs henüz yakamızı bırakmış değil. Bu gidişle bırakacağa da benzemiyor.
Sokaklarda bırakın çeneye indirmeyi, maskelerini hiç takmayan binlerce insan görürsünüz.
Toplu taşımalarda, kafelerde ya da kapalı alanların tümünde maskelerini takmaları için hâlâ insanları uyarmak zorunda kalıyoruz.
Geçtim artık açık alanları...
Kapalı alanlarda bile takmıyorlar.
Tek suçlu onlar mı?
Hayır!
Çünkü birçoğunun kapısını çalmışa benzemiyor bu felaket.
Zaten, kapısını çalmışsa ve hâlâ böyle devam ediyorlarsa daha felaket!
Vatandaşları suçlama bölümünü geçiyorum.
Peki yönetenler ne durumda?
Sağ olsunlar düzenli olarak kaç kişi öldü ya da kaç yeni vaka-hasta var hepsini 'açıklıyorlar.'
Başka?
Billboardlarda kaç tane uyarıcı afiş görüyorsunuz?
Neredeyse hiç!
Televizyonlarda bilgilendirici ne kadar kamu spotu yer alıyor?
Neredeyse hiç!
Yayınlansa da gecenin bir yarısı herkes uyurken...
Vaka-hasta sayıları her geçen gün binlerle ifade ediliyor ve her gün onlarca insanımızı kaybediyoruz.
Kimse kabul etmeyebilir ama...
Ben adı konulmamış bir normalleşme görüyorum.
Vatandaş geçim derdinden mecburen normale dönüyor:
Üç kuruşa kimi zaman canı pahasına onlarca saat çalışma...
Peki ya yönetenler?
Bilim Kurulu'ndan çıkardığı tavsiye kararlarını Saray'a iletip, günlük vaka sayılarını 'açıklayan' yöneticiler...
Ne yapıyorlar?
Ne yaptıklarına dair bir tahminde bulunmayacağım, bulunmak istemiyorum gerçekten.
Gerçekten iş o hale geldi ki... Farkında olmadan virüse yakalanmayı bekliyor gibiyiz.
Ne diyelim artık:
Hayırlısı...
Görev altında ezilmek
Valilik...
Gerçekten çok zor bir iş...
Bazen binler bazen de milyonlarca insanın yaşadığı şehri yönetmek zorunda kalmak...
Bu nedenle birisi Vali deyince aklıma Recep Yazıcıoğlu gelir.
Vatandaşın sorununa vatandaş ile birlikte çözüm aramak, tepeden bakmak yerine yanlarında olmak, onları anlamak, birlikte çözüm üretmek...
Gerçekten zor iş...
Çok fazla sabır ve en önemlisi mütevazılık ister...
Herkes valilik görevinde bulunabilir ama Vali olamaz!
Mesela...
Denizli Valisi olarak görev yapan Ali Fuat Atik...
Bu görevde sadece bulunuyor.
Vali demek güçlü insan demektir.
O şehrin yöneticisidir.
E havalıdır da...
Herkes taşıyamaz.
Valilik görevinde bulunan Ali Fuat Atik de taşıyamıyor.
Sanıyor ki, bir şey sorduğu zaman herkes cevap vermek zorunda...
Elbette nezaketen cevap verilmesi gerekir.
Ama cevap vermemenin bir yaptırımı da olamaz!
Mesela bir çalışan size cevap vermedi diye insanların ekmeği ile oynayamazsınız Ali Fuat Bey!
Valilik görevinde sadece bulunuyorsunuz...
