Yaz mevsiminin takvimsel olarak sonuna geldik. Değişen iklim davranışları nedeniyle son 6-7 senedir eylül ayları da yaz mevsimi edasıyla geçebiliyor. Yazın bitmesiyle birlikte ''yeni sezon'' başlangıçları her alanda başladı artık. Bu yeni sezon ya da dönem başlangıçlarından hayatımızı en çok etkileyenlerden birisi okullar olmuştur. Okul döneminin başlangıcı ve bitişi özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde oldukça fazla hissediliyor. Okullar kapalıyken boşalan sokaklar ve azalan trafik kısa süre içerisinde eski kaos halini alacaktır. Sabah saatleri okula gitmek için yola çıkan veliler ve servislerin oluşturduğu trafik, her İstanbullunun korkulu rüyasıdır. Öte yandan çoğu takım sporu liginde de kısa süre önce müsabakalar başladı. Avrupa futbolunda sezonun 5-6. haftaları oynanıyor şu dönemde. Ek olarak Şampiyonlar Ligi - UEFA Avrupa Ligi ve Konferans Ligi''nde de gruplar belli oldu. Yakında başlayacak Avrupa arenasındaki ligler. Bu sene 27 sene sonra ilk defa bir Türk takımı Şampiyonlar Ligi''ne katılamadı. Son dönemdeki takımlarımız ve millî takımımızın başarısız sezonu sonucunda lig şampiyonumuz Şampiyonlar ligine katılmak için eleme oynaması gerekti. Ve maalesef temsilcimiz Trabzonspor, Kopenhag''a iki maç sonucunda üstünlük kuramadı ve elendi. Daha önce bu konuda çok yazdım o yüzden Türk futbolunun son dönemde girdiği bataklığı daha fazla deşmeyeceğim.
Evet diğer hareketlenen sezon ise dizi ve film sektörü. Fantastik edebiyatın en büyük ve başarılı işlerinden Yüzüklerin Efendisi ve Game of Thrones''in dizileri yakın tarihlerde piyasaya çıktı. Böyle büyük kitleleri olan yapımlara dizi çıkartmak bu dönemde oldukça riskli bir iş. Artık izleyici oldukça tok ve bilgili. Yayınlanan yapımda beğenmediği hatalı ya da eksik gördüğü her şeyi anında sosyal medyada paylaşıp kartopu etkisi yaratabilecek karalama kampanyalarına neden olabiliyor. İki dizide de iki bölüm yayınlandı. Yayınlanan bölümlere göre şu an House of the Dragon seyircinin beğenisini topladı. Game of Thrones''in güzel dönemindeki atmosferi hatırlatan dizi bence de iyi yolda. Hikâye olarak daha önce düştükleri panik ve tutarsızlık haline düşmezlerse başarılarını sürdürebilirler. Diğer büyük ilgi odağı olan dizi The Lord of the Rings: The Rings of Power. İki bölümü yayınlanan bu yapımda ise işler şu an için pek iç açıcı değil. Dizi görsellik, renk ve müzik olarak oldukça iyi ve başarılı. Tasarımlar ve cast seçimlerinde de yine başarılı sayılır ancak bir konu can sıkıyor. Yani bu konu da oldukça tartışmaya açık bir sorun. Dizi çoğunlukla kitaplardaki karakter ve mekânları kullanıyor ancak bunu kitaptaki gibi yapmıyor. Tabii ki yazarlar kendi dokunuşlarını yapabilir. Ama Yüzüklerin Efendisi serisine gönül vermiş, kitaplarını okumuş ve araştırmış insanlar için dizinin karakterlere verdiği şekil ve direktifler tat kaçırıyor. Konu dizinin bir elfi siyahı bir oyuncuya oynatması değil sorun dizinin üzerine kurulan karakterlerin doğru temellerde ve tutarlılıkta sunulmaması. Senaryodaki komik derecedeki ilerlemeler hiç Yüzüklerinde Efendisi ile karşılaşmamış insanları bile rahatsız edebilecek düzeyde. Geri kalan 6 bölüm bize ne gösterir emin değilim ama bu mantıkla giderlerse ister istemez haklı ya da haksız sebepten oldukça yoğun bir tepki alacakları kesin.
