Bugün milyonlarca öğrencimiz karne alacak ve tatile girmiş olacaklar. Okulların tatile girmesi hem aile hem de çocuk için güzel ve mutlu bir haberdir. Bir yoğun yıl geçirdiniz, yoruldunuz, acı tatlı anılar yaşadınız. Tatil kelimesi her zaman mutlu, neşeli, ve de eğlenceli anlamları içeriyor. Yanlış bir beklenti olarak tatil kelimesi hem velilerimiz hem de öğretmenlerimiz için çocukların dinlenmeleri, koşup oynamaları, eğlenmeleri olarak ayrılmış bir süre olarak düşünülmez. Çocuklardan istenilen tatil süresince ders çalışmalarıdır. Aileler dersleri iyi olan çocuklarından da derslerini daha iyi yapmalarını, bildiklerini unutmamaları için bile ders çalışmalarını isterler. Hiperaktif çocuklar ise ödevlerini tamamlamakta zorlanırlar Özellikle öğretmenleri kitap okuma ödevi verdiyse bu konuda felaketi yaşarlar. Ağlarlar, tatilin bittiği gün ödev verilen kitapları eline bile almadığını görürsünüz. Bu çocukların kitap okumaları yavaştır. Bir kitabı uzun sürede bitiremeyecekleri için pek çok kitaba başlarlar ve yarım bırakırlar, kitapların arkalarındaki özetleri okuyarak kitabı okumuş gibi yaparlar. Kitabın içinde yazılanlar çok merak ederler ama okuma hızları çok düşük olduğu için bir kitabı bitiremezler, bitiremedikçe sinirlenirler ve mutsuz olurlar. Onları bu çözümsüz durumdan kurtarabilmek için ailelerin yapmaları gereken en doğru uygulama böyle çocuklara sürekli olarak kitap oku diye baskı yapmamak, bu baskı yerine onlara kitabı işbirliği yaparak birlikte okumanın tadını vermek ve bu çocukların okuma hızının artması için özel egzersizler yaptırmak uygun olacaktır. Örneğin seçilmiş olan sabit bir paragrafı 3 kere okutturmak ve ilk okuyuştan sonra çocuğun okuduğu fazla kelime sayısına göre onu ödüllendirmek ve bu çalışmayı her gün bazen günde 3 defa yapmak çok etkili olacaktır. Bazen de çocuğu sıkmamak açısından günde bir defa yapmak ona yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun kitap okumaması ile ilgili şikayet etmemek değil bazen okumasını kolaylaştırmak için bir sayfa siz okuyun, bir paragraf onun okumasını isteyin. Bir süre böyle gidin Daha sonra sizin okuduğunuz bir sayfayı yarım sayfaya indirin. Onun iki paragraf okumasını isteyin. Çocuğun iştahına bağlı olarak bazen sizin okuyacağınız sayfa sayısını arttırın. Bazen de onun okuyacağı sayfa sayısını arttırın. Ama her zaman sizin okuyacağınız sayfa sayısı onun okuyacağı sayfa sayısından fazla olmasına dikkat edin. Eğer bu şekilde okumaya devam ederseniz, bir süre sonra onda zevkli bir şekilde okuma alışkanlığı geliştirmiş olursunuz.
Çocuğun yaşına göre büyük yazılı, bol resimli ince kitaplardan başlayın, gittikçe sayfa sayısını arttırmakta dikkatli gidin. Ayrıca dersleri iyi olmayanlarda ise durum çok kötüdür. Çocuk zaten dersleri zayıf olduğu için cezalı olarak algılanır. Dışarı oynamaya, koşmaya, arkadaşlarıyla eğlenmeye gidemez. Aileye göre evden çıkarılmazsa veya TV'yi açmasına izin verilmezse ders çalışılır diye düşünülür. Bu kanı psikologlar ve eğitimciler açısından olaya bakıldığında yanlıştır.
Çocuklarınızı baskıya almayın
Aileler gibi öğretmenler de çocukların tatilde ders çalışmalarını istedikleri için bazen o kadar çok ödev verirler ki, çocuklar bu ödevleri tatil boyunca bitiremezler. Bazı çocuklar da bu ödevlere hiç başlamaz ve başlamadığından dolayı da kendisini suçlar. Öğretmenime ne diyeceğim, nasıl cevap vereceğim diye büyük bir korku içine girer. Çocuk, öğretmen ödevlerini yapan çocukları sever, yapmayan çocukları sevmez diye düşünerek sıkıntıya girerler. Psikologların öğretmenlere önerisi öğrencilere tatilin güzel, tatlı ve mutlu bir süre olduğu anlamını unutturmayacak kadar ödev vermeleridir. Psikologların ailelere önerisi ise çocukların tatili dinlenerek, bir sonraki eğitim yılı için enerji toplayarak geçirmeleri için onlara olanaklar tanımaları, çocukları hemen ders çalışmaları konusunda baskıya almamaları yönündedir. Eğer çocuğun dersleri zayıfsa bu defa tatili ona ceza şekline büründürmeden, zamanını nasıl güzel ve doğru değerlendireceğini planlamasına yardımcı olun. Öğretmenler çocuğa yapabileceği kadar ödev vermelidirler. Aileler de çocuğun ders çalışmasını isterken ders çalışmayı sosyal aktivitelerle birlikte değerlendirmelidirler. Çocuğu bu ödevlerde zorlandığında bilemediği konularla karşı karşıya geldiğinde, sorular sorabileceği konusunda cesaretlendirin.
Çocuğunuz ve siz tatili en güzel şekilde geçirmeye çalışın. Tatil ertesi yıla ait kitapların bir gözden geçirilmesi olabilir. Sivil Toplum Kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmak biçiminde olabilir. Eksik olan yabancı dil öğrenmek gibi değerlendirilebileceği gibi çeşitli faaliyetlerle de değerlendirilebilir. Bütün bu saydıklarımızdan da birer parça yapabilirsiniz. Ama bir tanesine yapışık kalmak, bir tanesinde ısrarcı olmak siz ve çocuğunuz için doğru değildir.
