Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Alanur ÖZALP

Alanur ÖZALP

PSİKOLOG GÖZÜYLE

Travma sonrası stres bozukluğu

Terör, silahlı çatışmalar, saldırılar, trafik kazaları, deprem, sel, gibi doğal afetler, taciz, tecavüz olayları insanı psikolojik olarak olumsuz etkiler ve ruh sağlığını bozabilir. Bu olaylar geçse bile yıllarca sürebilecek izler bırakabilirler. İnsanlar acı olaylarla ve yaşantılarla karşılaştıklarında korku, dehşet ve çaresizlik yaşarlar. Acı olay ve olaya verilen duygusal tepkilere ruhsal travma adı verilir. İnsanlar yaşadıkları acı olayları istemedikleri halde sık sık hatırlayabilirler. Bu tür olaylar, anılar, yaşantılar kişiye ciddi sıkıntı verebilirler. Yaşadığı olay kişinin rüyalarına girer gördüğü kâbuslar uyku düzenini bozar. Bazen de yaşamış olduğu travmayı hatırlatan her hangi bir durum, yer, nesne, görüntü veya ses gibi uyaranlar kişi de ruhsal durumu etkiler. Genellikle bu tablo çarpıntı, titreme, terleme, nefes darlığı gibi fiziksel belirtilere yol açabilir. Bu durum bazen de duygusal olarak korku, kaygı, endişe ve suçluluk duygularını da beraberinde getirebilir. Örneğin bir terör olayından sonra en ufak bir ses duymak veya bir trafik kazasından sonra arabaya binememek gibi durumlar yaşanabilir. Bazen de yaşanılmış olan olay zaman, zaman kişinin gözünün önüne sanki canlıymış gibi sık, sık gelebilir. Biz bu duruma flaşback deriz. Kişinin gözünün önünden bir film şeridi gibi geçer ya da kişi o olayı tekrar, tekrar hatırlar.

Travma ile ilgili olaylar kişiyi sıkıntıya soktuğu için kişi olayla ilgili konuşmaktan, olayı hatırlamaktan, olayı hatırlatan uyaranlardan kaçar. Düşünmeye çalışır. Örneğin bir terör olayında yanında bir ölüm oldu ise sokağa çıkmak istemez, sokağa çıkmamak için bahaneler uydurur, karanlıkta kalamaz, uyuyamaz, yalnız kalamaz, trafik kazası geçirdi ise arabaya binemez ya da araba kullanamaz, bir büyük deprem sonrasında sağlam olduğunu bildiği binalara bile giremeyebilir. İleri durumlarda ise yaşadığı acı durumu hafızasından tamamen siler hatta yaşadığı olayın belli bir bölümünü dahi hatırlayamaz.

Travma sonrası stres belirtileri gösteren kişiler kendilerini amaçsız, plansız hissedebilirler. Sanki yaşamları kısalmış gibi algılaya bilirler. Bazıları öleceklerine ilişkin korkularını sık, sık dile getirirler. Kendilerini olayı yaşamamış kişilerden farklı hissederler. Eğlencelerin ve pek çok şeyin onlara zevk vermediğini söylerler. Sevinç, mutluluk gibi duyguları yaşamakta güçlük çekerler. Sevinemezler, gülemezler, duygularını ölmüş, hatta yaşlanmış gibiyim diye anlatırlar. Çoğunlukla uykuları bozulur, uykuya dalmakta zorluk çekerler. Uykuya dalsalar bile gece yarısı sık sık kalkarlar ve bir daha uyuyamazlar. Daha tahammülsüz olurlar, kolay öfkelenirler, kırıcı olabilirler, dikkatlerini toplamakta oldukça zorlanırlar. Yaptığı işe kendini veremezler, unutkanlık yaşayabilirler, her an kötü bir şey olabileceğini düşünürler. Devamlı tetiktedirler, ani veya yüksek gürültü durumlarında huzursuz olurlar, kalp çarpıntısı, nefes almakta zorlanma, terleme, huzursuzluk, yoğunlaşmış sıkıntı gözlenen semptomlardandır.

Telefon ve kapı zili onları rahatsız edebilir. Matkap, araba gürültüsü gibi sesler o olayı sanki yeniden yaşamalarına sebep olabilir.

Travmalardan sonra ortaya çıkan stres durumları bazen yıllarca sürer. Hatta kalıcı hale gelebilir. Bu durum ve yoğun sıkıntı ve stres kişinin aile, iş ve toplumsal yaşantısını bozar. Kendini insanlardan, toplumdan izole etmesine sebep olur. Kendisi bu izolasyon sonucunda da yalnız kalır. Bu korku, kaygı endişeleri daha fazla artar, artık altından kalkamaz hale gelir. Erken tedaviye başlayabilmek çok önemlidir. Ne kadar erken tedaviye gelirse o kadar kısa sürede sorunu halledebilecektir. Erken tedavi, sorunların kalıcı olmasını, kronikleşmesini de engelleyebilmektedir. Bu durumun bir sorun olduğunu kabul etmek, bu sorunun profesyonel ruh sağlığı uzmanlarıyla konuşulması gerektiğini kabul etmek gerekmektedir. Çekinmeden bu sorunun bir zayıflık, eksiklik olduğunu düşünmeden, kendini suçlamadan, kaderci düşüncelerin etkisinden sıyrılarak doğru profesyonel kişi ile paylaşmak gerekmektedir. Bu tür acı olayları yaşayan pek çok kişinin bu tür tepkileri verebileceği ona anlatılabilir. Kendisi yaşadığı acı olaydan o kadar fazla etkilenmiştir ki kendisini bu olayın etkisinden uzaklaştırıp bu olay bir başkasından da başına gelebilir diye düşünemeyebilir. Bu olayın ona verilmiş bir ceza olarak görebilir. Günümüzde travma sonrası ortaya çıkan stres bozukluğunun psikolojik terapi ile tedavisi vardır. Bu konuda ilaç tedavileri de kullanılmaktadır. En önemli konu durumu, sıkıntınızı paylaşarak konuşmaktan kaçınmamak ve bir an önce yardım almakta geç kalmamaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları