Çanakkale, İstanbul, İzmir ve Bursa arasındaki stratejik konumu ile dikkat çekiyor ve gelişen ulaşım imkanlarıyla hala büyük kentlere olan ilgiyi artırıyor. Pandemi sonrasında yaşanan talep artışı özellikle Çanakkale'nin merkez köylerindeki arazi fiyatlarını zirveye taşıdı.
Örneğin, Lapseki, Suluca ve Kemiklialan bölgelerindeki 10 dönümlük bir arazi veya tarla 20 milyon ila 25 milyon lira arasında satılırken, karşılaştırıldığında merkeze bağlı Batak Ovası bölgesinde aynı büyüklükteki bir arazi veya tarla 4 ila 5 milyon lira gibi daha düşük fiyatlardan alıcı buluyor.
Çanakkale, yaşanabilir bir kent olarak tanımlanmasına rağmen, artan talep emlak piyasasında yüksek fiyatları beraberinde getiriyor; özellikle kentin köylerine olan ilginin artması, arazi, tarla ve konut fiyatlarını hızla yükseltiyor.
Çanakkale'nin yaşanabilir bir kent olarak öne çıkması, bölgeye olan talebin hızla artmasına neden oluyor.
Bölgedeki emlak piyasasındaki artış, Çanakkale'yi cazip bir yatırım noktası olarak öne çıkarırken, bölgeye olan ilgiyi daha da arttırıyor.
Ana neden olarak, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerdeki sakinlerin Çanakkale'yi göç amacıyla tercih etmeleri öne çıkıyor. Pandemi sonrasında bu bölgelere olan artan talep, arazi fiyatlarının yükselmesine ve metrekare birim fiyatlarının artmasına yol açıyor.
Çanakkale, hem benzersiz doğal ve tarihi güzellikleriyle öne çıkan hem de 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yapımıyla ulaşımın kolaylaşmasıyla dikkat çeken bir bölgedir. İstanbul'dan gelen göçmenler ise deprem gibi risklerden kaçınmak için Çanakkale'yi tercih ettiği belli oldu.