Swap kararı 'vitrin süslemesi' gibi

Swap kararı 'vitrin süslemesi' gibi
Ekonomistler, Merkez Bankası'nın yapmak istediği swap anlaşmalarını değerlendirdi.

Merkez Bankası, son iki yılda belirginleşen rezerv kayıplarını telafi etmek için diğer merkez bankaları ile swap anlaşmalarına yeniden yöneldi.

Reuters'ın derlediği habere göre; bankacılar TCMB'nin döviz rezervlerini artırması gerektiği konusunda hem fikir. Bunun için ise bilinen en klasik yöntem döviz alım ihaleleri ya da reeskont kredileri. 

Koç Üniversitesi Ekonomi Profesörü Selva Demiralp, "Uzun soluklu problemlerin kurda yarattığı baskıları rezerv satarak gidermeye çalışmak baştan en büyük hata. Bu hatanın sonucunda eriyen rezervleri geçici olarak yerine koyma haberi ise geçmişten ders alınmadığı endişesini tetiklediği için arzu edilen itibarı kazandırmıyor" dedi.

Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu verilerinin yayınlanmasıyla birlikte IMF yöntemine dayalı rezerv yeterlilik oranının Mart ayındaki %73.1 seviyesinden Nisan'da da gerileyerek %69.7'ye düştüğüne işaret eden Istanbul Anayltics'ten Güldem Atabay, "IMF'ye göre bu hesaplama sonucu eğer sonuç %100-%150 arası ise ülke rezervlerini yeterli rezerv seviyesi olarak tanımlanabiliyor. Bu aralığın altı yetersiz rezerv düzeyi kabul ediyor" dedi ve ekledi: "Bir diğer önemli rezerv yeterlilik göstergesi olan rezervlerin kısa vadeli dış borca (kalan vadeye göre) oranı da aynı dönemde %48.8'den %46.1'e geriledi ki burada da minimum rezerv yeterlilik oranı %100 olarak kabul ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.

"VİTRİN SÜSLEMESİ" GİBİ

Öte yandan Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ da, Şans Sohbetleri’nde bu hafta Merkez Bankası’nın swap konusundaki adımlarını değerlendirdi. İkili swap hareketlerinin sorunlara kalıcı bir çözüm olmadığını, bir can simidi gibi görülmemesi gerektiğini öne sürdü.

Ekonomist Ağaoğlu, "Fed, Avrupa Merkez Bankası ve Bank Of Japan hariç kiminle yaparsak yapalım bunların tamamı geçici çözümler. Bunun dışında swap yaptığımız zaman Türkiye’ye para girdi diyorsak, hayır sadece vitrine numune koyuyoruz.Bizde o mal yok şimdi ama ileride gelirse biz bunu üreteceğiz diye bir numune koyuyoruz" ifadelerine yer verirken, Hakan Güldağ durumu "Vitrin süsü gibi..." sözleriyle nitelendirdi. Ağaoğlu, "Vitrin güzelleştirmesi, başka bir şey değil. Doğrusu bu. O para bizim paramız değil, emanet alınmış bir şey" diye konuştu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar