Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Alanur ÖZALP

Alanur ÖZALP

PSİKOLOG GÖZÜYLE

Stres ve diyabet ilişkisi

Kan şekeri ve düzensizlikleri beyin ve ruhsal işlevleri etkilediği gibi terside geçerlidir. Ruhsal ve duygusal değişmelerden de kan şekeri etkilenir. Psişik çatışma ve gerginliklerin kan şekerini etkilemesi, bunun nörobiyolojik mekanizmalarının anlaşılması önemlidir.

Stres sonrası ruhsal duygusal tepkilerle fizyolojik değişikliklerin zamanlamaları farklıdır. Peyrot ve Rubin yaşam olaylarına bağlı stres yanıtının erken dönemde ortaya çıktığını ve sosyal destek sistemlerinin hızla düzenlendiğini ancak hastalık şiddetiyle ilgili olabilecek kan glikoz düzeyi ve diğer biyolojik değişikliklerin yaşam olayı sonrası daha geç dönemde ortaya çıktığını bildirmişlerdir.

Fiziksel hastalıkların ortaya çıkışıyla yaşam olayları ilişkisini araştıran çok sayıda araştırma vardır. Bedensel hastalıklarla ruhsal hastalıklar yakından ilişkilidir. Ruhsal hastalığı olanlarda bedensel yakınmalar daha fazla görüldüğü gibi, psikiyatrik tedavi altında olan hastalarda eşlik eden fiziksel hastalılarda oldukça sıktır. Öte yandan fiziksel hastalığı olanlarda, özellikle anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklar sıklı8kla eşlik etmektedir. Bu ilişki değişik biçimlerde açıklanabilir. Ruhsal belirtiler doğrudan hastalığa bağlı biyolojik değişikliklere bağlı olabilir.

Ancak fiziksel hastalıklarla ruhsal belirti arasındaki doğrudan ilişkinin gösterilmesi her zaman kolay değildir. Kronik hastalığın psikolojik bir stres faktörü olarak etki ettiği, psikolojik belirtilere neden olduğu düşünülebilir. Fiziksel hastalığın şiddeti, yaşamı tehdit etme özelliği işlevselliği etkileme düzeyiyle ruhsal belirtilerin sıklığı da yakından ilişkilidir.

Diyabette hastalığın ortaya çıkışı ya da alevlenmelerde, genetik ya da fiziksel etkenler dışında ruhsal zorlamalar, yaşam olaylarında etkilidir. Ruhsal gerginlik ve kan şekeri düzeyi değişiklikleri asındaki ilişki iki şekilde açıklanabilir. Doğrudan stresle ilişkili nöroendokrin yollarla kan şekeri düzenlenmesi bozulabileceği gibi, duygusal ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak hasta beslenme, insülin, fiziksel etkinliklere ilişkin kuralları aksatabilir. Hastalığın ikrarı ya da öfke duyguları, hastalığa uyum sürecinde gelişen psikopatolojik savunmalar, hastalığa uyumu güçleştirir. Böylece stres hem stres hormonlarını etkinleştirir iç ortamı bozar hemde hastanın dış ortamı ve uyumunu bozar.

Psikolojik stres durumunda büyüme hormonu ve glukagon salınımı artar. Bu hormonlar insülin hipoglisemik etkisini zıt yönde bir etki gösterirler ve kan glikoz düzeylerini yükseltirler. Hafif bir psikososyal zorlanma ile yağ asitleri, kortizol ve kan şekerinin arttırdığı bilinmektedir. Etkin tedaviye rağmen kan şekeri düzenlenemeyen olgularda stres ve kaygı önemli bir etkendir. Böyle bir durumda tedavi dozu ve biçimi değiştirilmeden psikolojik ve psikososyal değerlendirme yapılmalıdır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları