Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mahmut Esad Kıraç

Mahmut Esad Kıraç

Siyaset ne işe yarar?

Belki de siyasetin ne işe yaradığı sorusundan ziyade ''''Siyaset işe yarar mı?'''' diye sormak icap ederdi fakat şurası açık ki toplumsal menfaatlerde bir işe yaramasa dahi bireysel menfaatlerde işe yaradığı için siyaset elbette bir işe yaramaktadır. Fakat ne işe yaradığını doğru analiz etmek için Doğu ve Batı için karşılaştırmalı bir analiz yapmak gerekir. Bu sebeple önce Batı''nın siyaset anlayışını aktarmak gerekir.

Batı''nın siyasetini incelerken ilk göze çarpan husus siyasetle ilgilenenlerin yaş ortalamasıdır. Türkiye''de siyaset lise düzeyinde bir öğrencinin dahi ana gündemi olabiliyorken Batı''da siyaset kişilerin şahsi kariyerlerinden sonra geliyor.

Bunun da acı faturası niteliksizlerin siyasette etkin olmasıyla halka kesiliyor.

Maslow''un ihtiyaç hiyerarşisinde kendini gerçekleştirmek önemli bir gaye iken biz Türklerde kendini gerçekleştirmenin yolu dahi siyasetten geçiyor. Hatta birçok insan kariyer planı içerisinde siyasete de yer veriyor. Basamaklar stratejik bir şekilde ilerlemiyor.

Yani Türklerin en büyük sorunlarından biri öncelik sıralamasını doğru bir şekilde yapamıyor olmasıdır.

Batı''da siyasetle ilgilenenlerin yaş ortalamasının yüksek olması siyaseti bir kazanç kapısı olmaktan bir nebze olsun çıkarıyor fakat bizde zenginleşmenin yolu siyasetten geçiyor. O halde şöyle bir sıralayalım:

Batı''da siyaset, toplumsal refaha bizde bireysel refaha hizmet ediyor.

Batı''da siyaset, liyakate dayalıyken bizde oy verdiğinize esarete dayalıdır.

Batı''da önce düşünülüp sonra karar alınıyorken bizde önce karar alınıyor sonra üzerine düşünülüyor.

Batı''da siyaset, eğitimli insanlara alan açarken bizde eğitimli insanlar siyasetin kurbanı oluyor.

Batı''da siyasetle ilgilenmeyenler gri alanda yaşamlarını sürdürürken bizde taraf olmayan herkes başka bir grubun haini oluyor.

Evet, bu bir Batı güzellemesi gibi oldu fakat elbette ortak tarafları da mevcut.

Batı''da da siyaset için para çok önemli bizde de çok önemli. Yani şurası açık ki siyaset maddi imkânı olanların zaman ayırabilecekleri bir hobi. Zamanınız, imkanınız olacak ki siyasetle ilgileneceksiniz.

Fakat unutmayalım orada hobi olan bizde adeta bir zorunluluk.

Türkiye''de öğretmenlerin ders programları dahi sendikalarına göre belirleniyor. Sendikaları da siyasetinize göre seçiyorsunuz. Yani tüm hücrelerine kadar siyasileşmiş bir yapıdasınız.

Yayınevleri siyasi duruşuna göre kitap basıyor ve satıyor.

Akademide rektör olmanız ya da dekan olmanız yahut profesörlük için bekleme süreniz dahi siyasi duruşunuza göre uzalıyor yahut kısalıyor.

Eğitimde ders planları, hastanelerde başhekimler adliyelerde hâkimler ve savcılara kadar ciddi bir siyasileşme mevcut.

Televizyonlar, gazeteler ve birçok medya kuruluşu bir düşünceyi empoze etmek için yayın yapıyor.

Fakat farkındaysanız bunların hiçbiri toplumsal refahı temsil etmiyor? Evet, siyaset ne işe yarıyor demiştik. Birçok işe yarıyor fakat Türkiye''de siyaset bireysel başarıların basamağıdır.

Peki bütün bunlardan dolayı siyasetten uzak mı durmalıyız? Elbette hayır, çünkü siyasetten uzak durmak Türkiye''de yalnızca siyasetten uzak durmak değildir. Hayatın kendisinden uzak durmaktır. Çünkü bizler okuduğumuz kitaptan, izlediğimiz kanala ve gittiğimiz dernek ya da vakıfa kadar siyasileşmiş bir toplumuz.

Aristo pek çok konuda yanılmış olabilir ama ''''İnsan politik bir hayvandır.'''' sözüyle lafı gediğine koymuştur. Siyasetten elbette uzak durmayacağız fakat siyasete rağmen siyaset yapacağız. Her şeyi geçtim yaradılışımızda dahi bu var.

Tek farkla: Amaçlarımız farklı...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları