Selimiye Camisi'ne bilgisayarlı kontrol
Vakıflar Genel Müdürlüğünce Selimiye Camisi'nin kubbe ve revak aralarındaki gergi demirleri yük testinden geçiriliyor.
Vakıflar Edirne Bölge Müdürlüğünde görevli inşaat mühendislerinden oluşan ekip, Selimiye Camisi'nin revaklı iç avlusundaki ve içerisindeki gergi demirlerinin üzerine titreşim ve yük ölçen aletler yerleştiriyor.
Bilgisayar aracılığıyla ölçümü yapılan gergi demirlerinin, fonksiyonlarını yerine getirip getirmediğini ölçen mühendisler, ölçümlerine hafta boyunca devam edecek ve fonksiyonu yitiren demirler için önlem alacak.
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, önemli bir miras olan Selimiye Camisi'nin diğer vakıf eserleri gibi sürekli gözlemlendiğini söyledi.
Ölçüm aletleriyle gergi demirlerinin ölçümlerinin incelendiğini ifade eden Güneren, "Gergi demirlerinin dayanıklılığını ölçüyoruz, fonksiyonlarını deniyoruz." dedi.
Güneren, ölçümde negatif sonuç veren gergi demiri için tedbir alınacağını bildirerek, şöyle konuştu:
"Testin amacı ölçümü yapılan gergi demirinin yükü taşıyıp taşımadığı, bir yüke maruz kalıp kalmadığını tespit etmek. Gergi demirleri ciddi bir taşıyıcı eleman, örneğin gergi demirleri olmasa revaklar sağa sola sapar. Testlerimizde tanımlı yük var ise 'fonksiyonunu yerine getiriyor' demektir. Yük yoksa gergi demirlerinde fonksiyonun kalmadığı ortaya çıkacak, aşırı bir yük varsa ciddi bir sistem bozukluğu var demektir. Bu testin sonuçlarını önemsiyoruz. Hem Selimiye hem de vakıf eseri diğer yapılarda bu testleri sürdürüyoruz, sonuçlarına göre müdahale ediyoruz."
Mimar Sinan'ın ustalık mührü
Osmanlı Cihan Devleti'nin 11. Sultanı 2. Selim'in emriyle 1568-1575 yılları arasında inşa edilen cami, iç bölümüyle bin 620 ve toplamda 2 bin 475 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Kesme taştan yapılan cami, mimarlık tarihinde en geniş mekana kurulmuş yapı olarak nitelendiriliyor.
Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında, şadırvanı, taş, mermer, çini, ahşap, sedef işçiliği ve süslemeleriyle de dikkati çekiyor. Selimiye Camisi'nin mihrap ve minberi de mermer işçiliğinin şaheserlerinden kabul ediliyor. Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde "imkansız" denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı cami, Türk-İslam medeniyetinin en büyük eseri olarak kabul ediliyor.
Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar, hala canlılığını koruyor. İnşasına 1568'de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi'nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.