Türkiye'de koronavirüs öyle bir noktaya geldi ki...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca her gün vaka ve hayatını kaybedenlerin sayısını açıklıyor.

Kimileri "vah vah" deyip 10 dakika sonra unutuyor.

Kimileri "çokmuş yahu" deyip 20 dakika sonra unutuyor.

Kimileri de bir tweet atıp 30 dakika sonra unutuyor.

Evet, bir çoğumuz aslında dünyanın gerçek bir savaşta olduğunun farkında değil.

Dünya genelinde ölüm sayıları bir milyona yaklaştı.

Tam sayıyı verecek olursak; 881 bin!

Yazıyla; sekiz yüz seksen bir bin!

Dünyada ülkeler birbirlerine saldırsa, insanlar birbirlerini öldürse ancak bu kadar ölüm olur.

Yani net olarak söylemek gerekirse; Savaş çıksa bu kadar olurdu!

Korona virüsü sadece hükümet değil, bir avuç insan dışında kimse ciddiye almıyor.

Bu bir avuç insanın küçük bir bölümü de canı tatlı olan, zengin olanlar...

Neden mi zenginliği öne çıkardım?

Çünkü zenginsen düzenli olarak test yaptırabiliyorsun.

Ya da zengin olmasan bile iktidar partisi milletvekili olursan da düzenli olarak test yaptırabilirsin.

Ben değil, düzenli test yaptırdıklarını kendileri söylüyor.

Mesela, zenginsen ya da siyaset yaparak zengin olduysan çocuğun bakanlığın uçağı ile Ankara'ya da taşınabiliyor.

***

Eskinin orta sınıfı, günümüzün fakirleri de ölüme terk edilebiliyor.

Kim bu günümüzün fakirleri?

Genel olarak bilinen isimleri; 'Devlet memurları'.

Doktorlar, öğretmenler...

Mesela Aile Hekimleri koronavirüsle birebir mücade etmiyor.

Ama kontrol ettiği hastadan bulaşan koronavirüs nedeniyle ölebiliyor.

Ya da öğretmenler...

'Öğretmenlerin koronavirüsle ne ilgisi var?' diyebilirsiniz.

İki gün öncesine kadar ben bile bu soruyu sorabilirdim....

KPSS'de "Hocam, kovidli hastaların sınava girdiği okul burası mı?" sorusunun yöneltildiği bir öğretmenin varlığını öğrenene kadar.

Bu elbette şuan için bir iddia olmaktan öteye gitmiyor.

Ancak öyle şeyler yaşıyoruz ki, insanın inanası geliyor.

Bu durumda annesinin böyle bir soruyla karşı karşıya kaldığını belirten Acil Doktoru olan arkadaş ile irtibata geçilip olayın doğruluğu sorgulanmalı.

Aksi takdirde biz, gözetmen öğretmenlere bilgi verilmeksizin okullara korona virüs taşıyan hastaların sınav için gönderildiğine inanmaya devam edeceğiz.

***

CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar yaptığı açıklamada, kentte günlük 300-350 pozitif vakanın tespit edildiğini söyledi.

Geçtiğimiz gün benzer rakamlar Erzurum'dan da gelmişti.

Açıklanan vaka sayıları resmiyette gerçeği yansıtsa da, maalesef bizim ülkemizde inanılmıyor.

Burada suçu yine halka atabiliriz. En kolayı bu çünkü.

Tatili, düğünü ve seyahati serbest bırakıp, vakalar artınca öyle yapılmadı mı?

Ancak memnuniyetsizlik genele yayılmış durumda.

Öyle ki, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Memur Sendikaları Konfederasyonu'na (Memur- Sen) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası'nın (Sağlık-Sen) hazırladığı "Covid-19 ile Mücadelede Sağlık Çalışanları Araştırması"nda da bu memnuyetsizlik ortaya çıkmış durumda.

Yapılan bu araştırmaya göre; sağlık çalışanlarının yüzde 93,8'i yorgun. İktidarın salgın süresince sağlık çalışanlarına yönelik ek ödemelerle ilgili aldığı kararı olumlu ve yeterli bulan sağlık çalışanlarının oranı ise sadece yüzde 6,6'da kaldı.

Durum iyiye gidiyor demek isterdim, ama gitmiyor işte…