AYM Ethem Sarısülük kararını açıkladı

AYM Ethem Sarısülük kararını açıkladı
Gezi olayları sırasında polis kurşunuyla başından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük dosyasını karara bağladı. Yüksek Mahkeme, ölüm karşılığında polise verilen 15 bin 200 liralık cezanın suçla orantılı olduğuna oy çokluğuyla karar verdi.

Ankara''da düzenlenen Gezi olayları sırasında Ethem Sarısülük, 1 Haziran 2013 tarihinde, gösteriye müdahale eden polislerden Ahmet Şahbaz’ın silahından çıkan merminin yakın mesafeden başına isabet etmesiyle yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 14 Haziran’da hayatını kaybetmişti.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Ethem Sarısülük dosyasını karara bağladı.

Yüksek Mahkeme, yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna oybirliğiyle karar verdi.

Ancak Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verildi.

“ÖLÜMLE ORANTILI”

Yüksek Mahkeme polis Ahmet Şahbaz’a verilen 15 bin TL cezaya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“14 ay süreyle tutuklu yargılanan sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının meydana gelen netice ile orantılı olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir. Adli makamların hükmettiği cezanın türü ve miktarı konusundaki takdirine saygı gösterilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”

HÜKMÜN TAM METNİ

Açıklanan gerekçelerle;

A. Yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,

B. Anayasa''nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun İHLAL EDİLMEDİĞİNE Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, Celal Mümtaz AKINCI, M. Emin KUZ ve Yusuf Şevki HAKYEMEZ’in karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/12/2021 tarihinde karar verildi.

BAŞKAN ZÜHTÜ ARSLAN VE 5 ÜYE KARŞI OY KULLANDI

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan karşı oy gerekçesinde şu tespitlerde bulundu:

‘’Yargılama yerinin değiştirilmesi ve buna ilişkin ikna edici gerekçelerin ortaya konulamaması bir bütün olarak mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddütlere neden olmuştur. Yaşam hakkının söz konusu olduğu bir yargılamanın sonunda hükmedilen bir “adli para cezası”nın meydana gelen netice ile orantılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira meydana gelen netice bir kişinin yaşamının sona ermesidir. Bu derece ağır bir sonucun alt sınıra yakın bir adli para cezasıyla tecziyesi cezasızlık durumu ortaya çıkarır. Tek sanıklı ve karmaşık olmayan bir davanın olduğu, olaya ilişkin görüntülerin ve diğer delillerin de toplandığı, üstelik soruşturma evresinin bir buçuk ayda tamamlandığı dikkate alındığında altı yıla yaklaşan yargılama süresinin makul olduğu söylenemez. Açıklanan gerekçelerle Anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğini düşündüğümden çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.’’

‘15 BİN TL CEZA CAYDIRICI DEĞİL’

AYM Başkan vekili Hasan Tahsin Gökcan ise karşı oy gerekçesinde 15 bin TL’lilk cezaya vurgu yaptı:

‘’Bu olayda Mahkeme hükmettiği hapis cezasını paraya çevirmeyi tercih ettiği gibi, paraya çevirirken de 15.000TL''den 76.000TL''ye kadar geniş bir aralıkta tercihte bulunarak cezaya hükmedebilecek iken alt sınırdan para cezası vermeyi uygun görmüştür. Hükmedilen para cezasının, hüküm tarihi itibarıyla anılan meslekteki en düşük memur maaşıyla kıyaslandığında yaklaşık üç aylık ücrete bedel olduğu söylenebilir. Mahkememizin çeşitli kararlarında da ifade edildiği üzere yaşam hakkının korunması için öngörülecek cezanın failin eylemiyle yüzleşerek hukuk düzenine karşı hesap vermesini sağlayacak bir etkililiğe sahip olması ve benzer olaylar bakımından gerek fail gerekse başkaları üzerinde caydırıcılık kapasitesinin bulunması gerekmektedir. Öte yandan caydırıcılık kapasitesinin tayininde bir ceza olmayıp koruma tedbiri olan tutuklu kalınan sürelerin gözetilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu durum infazla ilgilidir. Sonuç olarak mahkemece hükmedilen ceza miktarı yaşam hakkının korunması bakımından gerekli olan caydırıcılık kriterini karşılamaktan uzak olduğu gibi temyiz denetiminde de bu eksiklik giderilemediğinden yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği görüşündeyim.’’

ZAMANLA DEĞİŞEN YARGI SÜRECİ

Ethem Sarısülük 1 Haziran 2013’te yaralandı, 14 Haziran’da hayatını kaybetti.

Polis Ahmet Şahbaz’ın “meşru savunmada sınırın kasıt olmaksızın aşılması suretiyle öldürme” suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldı.

Polis olası kastla kişinin ölümüne sebep olma suçundan dolayı 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıtay kararı bozdu.

Dava Ankara’dan, Aksaray’a nakledildi.

Aksaray’daki yargılama sonunda polis meşru müdafaa sınırlarını taksirle aşmaktan dolayı 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza da 10 bin 100 TL adli para cezasına çevrildi.

Temyiz şamasında ceza 2 yıl bir ay hapse, bunun da 15 bin 200 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verildi.

Polisin tutuklu kaldığı 14 ay dikkate alınarak para cezasının da infaz edildiği sonucuna varıldı.

Karar onaylandı ve kesinleşti.

Sarısülük Ailesi Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar