Türkiye futbol liglerinde yıllardır şampiyon olan takım direkt olarak şampiyonlar ligine katılım hakkı kazanırdı. Ancak son yıllarda gerek millî takım gerekse kulüp takımlarımız olsun uluslararası mecralarda oldukça başarısız. Her sene büyük umutlarla oyuncularımızın çıktığı millî takımımız bir türlü olması gereken büyük turnuvalarda boy gösteremedi. Bizden çok daha az potansiyelli takımların yıllardır arkasında kalarak büyük turnuvaları televizyondan izlemekle yetindik. Son olarak yine Katar''da düzenlenecek olan dünya kupasına katılma hakkını edinemedik. Kulüp seviyesinde ise Şampiyonlar Ligi''ne katılım için sahneye çıkan kulübümüz Fenerbahçe tur için favori görülmesine rağmen büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bir üst tura çıkmak için Ukrayna takımı Dynamo Kiev ile eşleşen temsilcimiz tur için büyük bir avantaja sahipti. Rakibi olan Kiev ülkesinde yaşanan mevcut savaş koşulları nedeniyle kendi sahasında oynayamıyor, idman yapamıyordu. Ek olarak önemli birçok oyuncusunu kaybeden ve yerine eklemeler yapamayan Ukrayna takımı karşısında Fenerbahçe oldukça favori durumundaydı. Ancak iş yeşil sahaya geldiğinde durum beklenildiği gibi olmadı. Ülkemizdeki başarılarından da yakından tanıdığımız Mircea Lucescu yönetimindeki Dynamo Kiev oldukça dirençli ve konsantre bir şekilde oynanan ilk maçta gol yememeyi başardı ve turu İstanbul''a taşımayı başardı. Kiev gösterdiği tüm bu dirence ve başarılı takım oyununa rağmen yine de Fenerbahçe''nin evinde bulacağı bir gol turun seyrini büyük oranda değiştirebilirdi. Ama işler beklenildiği gibi olmadı.
İkinci maça erken gol bulmak için çıkan sarı lacivertli takım seyircisinin desteğiyle beraber Kiev''e karşı baskılı bir oyun ortaya koymaya çalıştı. Ancak hücumda isteği seviyeden uzak olan Fenerbahçe golü bir türlü bulamadı. Dakikalar ilerledikçe Kiev''in şansı giderek arttı. İkinci yarının başında maçın Fenerbahçe için en başarılı isimlerinden olan İsmail Yüksek gördüğü ikinci sarı kart sonrasında oyundan atıldı ve maçın momentumunun Kiev tarafına geçmesine neden oldu. Genç İsmail maçta üst düzey bir gayretle mücadele etse de deneyimsizliğinin kurbanı oldu. Kırmızı karttan kısa bir süre sonra golü bulan Kiev, Kadıköy''de büyük bir gerginliğe neden oldu. Dakikalar 70''i gösterdiğinde rakip defansın dengesini bozan Valencia kazandığı penaltı atışını değerlendiremedi. Jesus bu dakikadan sonra tüm kartlarını ortaya koymaya çalıştı ve aradığı golü bir korner organizasyonu sonucu 88. dakikada buldu. Ama gelen gol sonrası uzatmaya giden maçta Fenerbahçe istediği momentumu bir türlü yakalayamadı. Rakip Kiev''in ise kendi düzeninden hiç çıkmayarak bulduğu ikinci golle turu atlayan taraf oldu. Fenerbahçe için bu yenilgi Şampiyonlar Ligi özlemini bir sene daha ötelemenin yanında ciddi bir gelir kapsından da mahrum etti. Sezonun bu döneminde oyun olarak net ve kesin eleştirilerde bulunmayı pek sağlıklı bulmuyorum. Bence Fenerbahçe''nin en büyük problemi nitelik. Kadro oyuncu sayısı olarak çok kalabalık ama net 11 oyuncu sayısı bence istenilen düzeyden uzak. Bakalım Ali Koç ve Jorge Jesus bu kalabalık rotasyondan kimlerle yollarını ayıracak.
