Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Önergeleri kabul etmeme usulü

Samsun'da bir kadının eski eşi tarafından çocuğunun gözü önü önünde vahşi bir şekilde dövülmesi ülkede infial yarattı.

O kişiye saldırgan, zanlı gibi ifadeleri gerçekten kabul edemiyorum.

Tam bir canavar!

Bir kadında, bir çocukta ve bir ailede ömür boyu unutamayacakları bir travmaya neden oldu.

Umarım mahkemede sadece darp olayından ceza almaz...

Umarım bu defa emsal bir karar görürüz.

Şiddet olayından bir ceza elbette verilecektir.

Ancak olayı izleyen milyonlarca insanın şahit olduğu bir gerçek var.

O da bu eylemi canavarca hislerle gerçekleştirildiği gerçeği...

O canavarın neler yaptığını ve dışarı çıkarsa neler yapabileceğine artık hepimiz şahidiz.

Sadece bunlar mı?

Gözleri önünde annesine yapılan canavarca saldırıya şahit olan küçük bir çocuğun yaşadıkları ne olacak?

Bunun için de bir ceza verilecek mi?

Hep birlikte yargılama sürecinin takipçisi olacağız...

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk davaya müdahil olacaklarını, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise 'cezasız kalmayacağını' söyledi.

Elbette dedikleri gibi olacaktır.

Ama biz gerçek bir ceza istiyoruz.

Mesela takım elbise giydiği için ceza indirimi olmayanından...

***

Samsun'da yaşanan bu vahşetin ardından genç bir milletvekili kadına yönelik şiddete karşı savaşacağını ilan etti.

Tam olarak şu ifadeleri kullandı:

"Dakikalardır hiçbir şey yazamıyorum. Tek bildiğim artık 'Kadına Şiddete Hayır' dememiz gerekmeyene dek savaşacağım. Şiddet gören tek bir kadın kalmayana dek. Yasalarla, toplumsal farkındalıkla, bireysel adımlarla, eğitimle, annelerle, babalarla."

Bu ifadeleri kullanan isim Rümeysa Kadak.

Genç milletvekilinin izlediği görüntülerden etkilendiği açık…

Nasıl etkilenmesin ki?

İnsan kalabilen herkesin etkileneceği, etkilenmesi gerektiği kadına şiddet görüntülerinden bir kadının etkilenmemesi söz konusu olamaz.

Bu görüntülerden etkilendiğine dair en küçük bir şüphem yok.

Sözlerinin samimi olmadığına inandığım kadar inanıyorum etkilendiğine...

Neden mi?

16 Milyon insanın yaşadığı ve 98 Milletvekili olan bir kentte ortalama 163 bin kişiyi temsilen bulunduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tek bir önergesi bile yok!

(Geçmişte defalarca bu konuda eleştirilmesi nedeniyle, bu bölümü yazarken "acaba" diyerek tekrar kontrol ettim.)

Ne bir soru önergesi, ne bir araştırma önergesi...

Üstelik, kadına yönelik şiddet önergelerine defalarca "ret" oyu kullanmış bir partinin mensubu...

Emin olmamakla birlikte, kadına yönelik şiddetin araştırılması önergelerinin reddedilmesi yönünde el kaldırmış olması büyük bir ihtimal...

Samimi olduğuna nasıl inanabilirim?

Tam da bu nedenlerle, yukarıda paylaştığım açıklamasına tepkiler çığ gibi büyüdü.

Daha sonra ne mi oldu?

Rümeysa hanım bir açıklama daha yaptı...

İkinci açıklamasında ise şu ifadeleri kullandı:

"Binlerce tweet atılmış. Adıma yazılanlar kadınlara şiddet uygulayan adamlarla yarışıyor. Hakaretler, küfürler yazılmış. Sebebi ise Meclis'te yıllardır süregelen bir usul. İktidarın muhalefetin verdiği, muhalefetin de iktidarın verdiği önergeleri kabul etmeme usulü."

Evet, bu açıklamayı yaptı.

Rümeysa hanıma edilen hakaret ve küfürler elbette kabul edilemez. Dava açacağından da şüphem yok.

Ancak Rümeysa Hanım, burada verdiği bir 'bilgi' ile insanları aydınlattığını düşünmüş olabilir.

Ya da partisindeki büyükleri kendilerine muhalefetin her önergesini reddetmesini bu yol ile anlatmış da olabilir.

Ben buna sadece 'itiraf' derim.

"İktidarın muhalefetin verdiği, muhalefetin de iktidarın verdiği önergeleri kabul etmeme usulü."

Şu cümleye bakar mısınız?

Acı bir tebessüm ile okuyorum...

İktidar partisinin araştırma önergesi verdiğine pek fazla şahit olmuyoruz, ancak kanun tekliflerine kamu yararı gördüklerinde muhalefetin destek olduğuna defalarca şahit olduk.

Daha fazla şahit olduğumuz konu ise Rümeysa hanımın bahsettiği "İktidarın muhalefetin verdiği önergeleri kabul etmeme usulü."

Memleketin en genç vekilinin itirafı ile kim tarafından, hangi yöntemle yönetildiğimiz ve muhalefete nasıl baktıkları bir kez daha acımasızca gözümüzün içine sokuldu.

Bunu hep yapıyorlar. Gidene kadar da yapmaya devam edecekler.

Sonunculardan biri de bu genç milletvekiline nasip oldu.

***

Rümeysa hanıma gerçekçi bir tavsiyede bulunmak istiyorum.

YouTube kanalında yayınladığı "TBMM'DE BİR GÜN" videolarının devamını getirmeli...

Bence çok başarılı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları