Sevgül Değirmenci, kızları ve avukatıyla verdikleri dilekçenin ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde basına açıklaması yaptı. 10 Aralık'ta kusma ve ishal gibi şikayetlerinden dolayı yaptırdıkları test sonucu ablası Nermin Yılmaz'ın korona virüse yakalandığının ortaya çıktığını söyleyen Değirmenci, devlet hastanelerinde yer bulamayınca da hastalarını özel bir hastaneye yatırdıklarını ifade etti. Değirmenci şunları söyledi:
"Ablamı kendi imkanlarımızla götürdük hastaneye. 4-5 günlük tedavi sürecinden sonra taburcu olacağını söylediler. Ama maalesef ki her geçen gün bir terslik yaşandığını söylediler. Oysa değerlerini kendimiz takip ediyorduk sürekli. Bizi bu kadar umutlandırdıktan sonra, bir aylık süreçte hep umut, hep taburcu olacak konuşmaları. 'Oksijen tüpü alın, evde tedavisi devam edecek' denirken, maalesef ki bir ayın sonunda hastanenin tıbbi atık bölümünden, çöplerin, yemek atıklarının olduğu bir yerden cenazemizi aldık.
"HİÇBİR YETKİLİ BULAMADIK"
Maalesef ki ablamı hiçbir şey geriye getiremeyecek. Ama başka canlar yanmasın. İnanılmaz bir şey. Ayaklarıyla götürdüğüm insan. Ablam normal servise çıkarıldığı gün tekrar yoğun bakıma alındı. Bu süreçte sadece iki kez görüşebildik. Ondan sonra irtibatımız kesildi. 12 gün sonra cenazesini verdiler. Bir telefon geldi, 'Hastanız ağırlaştı, müdahale ediliyor' dediler. Biz gittiğimizde zaten hiçbir yetkili bulamadık. Doktorlar o gün yok oldu ortalıktan. Bir buçuk saat bekledikten sonra birisi çıktı ve hastamızı kaybettiğimizi söyledi. Bu kadar hiçbir açıklama yok. O kadar iyi giderken nasıl oldu? Nasıl bu duruma geldi bilemiyorum.
İhmal ve kusurların olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şey çok iyi giderken birden hastamızın bu şekilde ölümü bizi şoke etti. Bizimle her hafta taburcu edilmesiyle ilgili görüşmeler yapıldı. Evde tedavi olması gerektiğini, çok dirençli olduğunu ve tedavilere cevap verdiğini söylerken maalesef ki bir ayın sonunda hastanenin tıbbi atık bölümünden, çöplerin, yemek atıklarının olduğu bir yerden cenazemizi aldık.”
İl Sağlık Müdürlüğü'nün de olayı soruşturduğunu belirten Avukat Demircan, Tabipler Birliği’ne şikayette bulunacaklarını, ayrıca maddi manevi tazminat davası açacaklarını söyledi.
ÖDEME FİNANS MÜDÜRÜNÜN BANKA HESABINA YAPILMIŞ
Avukat Demircan ayrıca, "Özel hastane, Yılmaz’ın hastaneye yatışı yapılmadan önce belirlenen tedavi süresi olan 5 gece için 10 bin TL peşin ödeme almış. Yatıştan itibaren 5’inci günden sonraki süreçte ise geceliği bin 500 TL üzerinden ödeme talep etmiş. Bu ödemelerin hiçbirinin karşılığında müvekkile ve eşine makbuz veya herhangi bir evrak vermeyen hastane, yine acil alınması gerektiği belirtilen ‘actemra’ isimli ilaç içinde 6’şar bin liradan 3 kez ücret istemiş, müvekkilimden toplam 18 bin TL ödeme alan hastane bu ödemeler için de herhangi bir makbuz vermemiş. Ayrıca bu ödemelerin bir kısmı elden alınmış bir kısmı da hastane finans müdürü olarak belirtilen kişinin hesabına ödenmesi istenmiş. Ödemeler hastanenin fnans müdürünün hesabına yapılmış" dedi. (ANKA)
Devlet Bahçeli'nin Cacabey önerisinin ardından ilginç bir teklif de Nagehan Alçı'dan geldi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yoksul öğrenciler için harekete geçti
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne olduğunu anlamadı! Bir anda şiir okumaya başladı
