Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Nefret ettiklerimizi sosyal medyada neden takip ediyoruz?

Politikacılardan, okul arkadaşlarımızdan meslektaşlara kadar sosyal medyada sevmediğimiz bir sürü insanı takip ediyoruz. Peki bunu kendimize neden yapıyoruz?

Salgının ortasında Dubai'ye tatile çıkan Instagram ünlülerinden nefret etmesi gayet kolay. Ama günlük hayatta nefret ettiklerimizi de takip ediyoruz: Eski sevgilimizi, sevmediğimiz eski arkadaşlarımızı, birlikte vakit geçirmekten sıkıldığımız ofisten birilerini… Kendilerini rezil edince seviniyoruz, başarılı olurlarsa hasetleniyoruz ama gözlerimizi onlardan alamıyoruz.

Psikoterapist Sally Baker'a göre bu tuhaf davranıştan heyecan duyuyoruz çünkü beyindeki nefret ve sevgi duyguları bağlantılı: "Beyin, temelde bu hissiyatları birbirinden ayıramaz. Bir konuya yoğun ilgi gösterdiğimizde oksitosin, serotonin ve dopamin salınımı tetikleniyor. Biriyle duygusal olarak ilişki kurduğunuzda kendini iyi hissetme hormonları salgılanıyor. Bu duygusal ilişkinin pozitif veya negatif olması beyni ilgilendirmiyor. Bu hormonlar da etkileşime girilen kişiye karşı ateşli, duygusal hislere sebep oluyor."

İşin bir aşık atma boyutu var. Dijital pazarlama stratejisti Charlotte Sheridan, bu yaklaşımı komşularla aşık atma alışkanlığına benzetiyor: "Sosyal medyadan önce komşularınızın sizin hakkınızda ne düşündüğü önemsiyorsanız evinizin dışının güzel görünmesini sağlardınız ve dışarıdan mükemmel bir hayatınız olduğu varsayılırdı. Şimdi komşularınız neredeyse tanıdığınız herkes ve sadece evinizin dışını değil, hayatınızın her yönünü görüyorlar. Tabii siz de onların. Nasıl ebeveynlik yapıyorsunuz, ne giyiyorsunuz, kıskandırıcı aktivitelerle gününüzü gün ediyor musunuz, hepsi ortada."

Newcastle Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Dr. Martin Farr, nefret edilen kişinin hayatını merak etme davranışının yeni olmadığını, sadece sosyal medyanın işleri çok kolaylaştırdığını söylüyor: "21. yüzyılda nefret etmeyi çok sevdiğiniz kişilerin hayatını şahit olmanın, nahoş her gelişmeye sevinmenin hiçbir ahlaki sonucu yok. Bu durum nefreti son derece arzulanan ve çok kolay bir çıkış noktası haline getiriyor."

Doktor Farr, yapabileceğimiz en iyi şeyin bu nefretten uzaklaşmak olduğunu söylüyor: "Telefonunuzu yere bırakın, ayağa kalkın ve biraz yürüyün. Nefret ettiğiniz birini takip etmenin yıkıcı etkisini sıfırlayan şey tamamen kayıtsızlıktır. "

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları