Neye göre oy kullanacağız?

Türkiye''de seçmen oy verirken geniş çaplı düşünmez. Bir iki meseleye kafasını takar ve ona göre oy verir. Kimi "PKK ile mücadele sürsün benim için yeterli. " der ve oy verir. Kimi de "Ekonomi düzelsin."der ve gidip oyunu verir.

Yani kendilerine göre mantıklı tek bir sebep bulmak oy vermek için yeterlidir.

Gelelim gençlerimize…

İlk oyunu kullanacak 1 milyonun üzerinde genç var. Bunlar hepinizin malumu Z Kuşağı gençlik...

Peki, bu gençler oy kullanırken bir iki meseleye kafasını takıp mı oy kullanmalı? Oy verirken neyi öncelemeliler?

Türkiye''nin dünyadaki itibarına göre mi oy verecekler?

Türkiye''de PKK ve FETÖ ile mücadelenin devamlılığına göre mi oy verecekler?

Ekonomik kriz ve açlığı temel alarak mı oy verecekler?

Peki, bunlardan kaçı direkt olarak bu gençlerin menfaatine hizmet ediyor? Üstelik bunlara verdiğiniz her cevap sizi başka bir partiye yönlendirebilir.

Bir de bunu sorgulamak lazım.

Evet, eğitimden tutun da spora kadar geri kaldığımız ve oy verirken göz önünde bulunduracağımız binlerce mesele var.

Fakat esas olan şu ki oy verirken bir vatandaşın yapması gereken en önemli şey menfaatçi olmasıdır.

Daha doğru bir ifadeyle kendini düşünmesi diyelim…

Eğer menfaatçi olmazsanız vatandaş olarak doğru düşünmüyorsunuz demektir. Esnaf esnaf gibi öğrenci öğrenci gibi memur da memur gibi düşünecek.

Bizim en büyük problemimiz esnaf da öğrenci de memur da devletin sahibi gibi düşünüyor.

Evde çocuk açlıktan ölüyor ama dış güçlerin oyunu diye düşünüp oy veriyor.

Arabası yok ve yılda 1-2 seyahat anca yapıyor fakat yol yapıldı diye oy veriyor.

İşte bu düşünce biçimi demokrasiyi boğuyor. Neye göre oy verilir diye sormuştuk.

Ben size açıkça ifade edeyim: Yaşadığınız yer, ortam ve imkân neyse o pencereden bakın. İşte oradan gördüklerinize göre oy kullanacaksınız.

İşte o kadar!

Açıköğretimde de sınıfta kaldık

Eğitimde zaten sınıfta kalmaya alışmıştık fakat eğitimin en kolay gerçekleştiği kurumlardan biri açıköğretimlerdir.

Görüyoruz ki orada da sınıfta kaldık.

Lise düzeyinde 1,2 milyon açıköğretim öğrencisi bulunuyor.

Bunların 60 bininin online sınavlarda kopya çektiği gerekçesiyle sınavı iptal edilmiş.

Üniversite düzeyinde ise 3,5 milyon açıköğretimli öğrenci var.

Peki bu öğrenciler şu anda ne yapıyor?

Açıköğretimde okuyan öğrenci sayısının kaçı sigortalı işçi görünüyor?

Kaç öğrenci devlet okullarından memnun olmadığı için açıköğretime geçmiş?

Bu öğrencilerin kaçı dershane ve kurslarda eğitimine devam ediyor?

Yoksa açıköğretim örgün öğretimin arka bahçesi mi yapılıyor?

Dostlar alışverişte görsün diye eğitim verirseniz işte sonu bu olur. Sorarlarsa okur-yazar oranından ve diploma sahibi öğrenci sayısından bahsedip övünürsünüz.

Hakikat ise bu öğrencilerin çoğunun üç harfli market zincirlerinde çalıştığıdır. Aman isimlerini söylemeyelim sonra problem oluyor (!)

Muhalefet Partilerinin Gündemleri Neler?

Seçimi kazanmak için her parti bir ana gündem başlığı belirler ve ona yüklenerek onunla özdeşleşir. Şu anda da çoğu siyasi partinin ana gündem maddesi belli durumda.

Mesela Zafer Partisi''nin gündemi net bir şekilde sığınmacılar meselesi. Seçimi tamamen sığınmacılar meselesine yıkmış durumda. Toplumda sığınmacı deyince dahi insanların aklına Ümit Özdağ geliyor.

CHP''nin en önemli gündemi ''''helalleşme ve kucaklaşma'''' kavramları üzerinden herkesle anlaşabilme kaygısı. Fakat dezavantajı şu ki bizim milletimiz herkesle helalleşmeye çalışanı sevmez hatta ''''Hangi bayrağa selam durduğu belli değil'''' diye eleştirir. Umarım öyle bir durum olmaz.

Gelecek Partisi''nin en büyük sorunu kendilerinin AKP''li olmadığına seçmeni ikna edememeleri. Davutoğlu da gittiği her yerde AKP''den neden ayrıldığını anlatıyor. Gündemleri ''''Biz AKP değiliz.'''' olan bir parti neler yapabilir göreceğiz.

İYİ Parti''nin ekonomiyi ve cumhurbaşkanı adayının kim olacağını en önemli gündemi yapmış durumda. ''''Kazanacak aday''''dan sonra halkta bir karşılık gördüğü için buna yükleniyor. Son 1 yıldır neredeyse bütün grup toplantılarının en önemli gündemiyse net bir şekilde ekonomi. Fakat bu kavramlarla özdeşleşti mi iyi bir düşünmek lazım.

Gündemler gerçekten önemli mi? Tabii burada seçmene nasıl aktardığımızda çok önemli. Yukarıda çok önemli gündem maddeleri olan muhalefet olmasına rağmen iktidarın net bir gündemi yok. Problem de tam olarak burada.

Bu iktidar ''''millet kıraathanesi'''' sözü vererek bile seçim kazandı. Bütün seçimi millet kıraathanesi ve millet bahçelerinin üzerine yıktı. Çocuklar yuvarlanacak top kek yiyecekler dedi.

Ben size söyleyeyim asıl mesele gündemde falan değil. Top kek dağıtan seçimi kazanır(!)