Mansur Yavaş beraat etti, sizce kim utanacak?

31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimler öncesi Ankara'da CHP'nin yani Millet İttifakı'nın adayı Mansur Yavaş rakibi ise AKP'li yani Cumhur İttifakı adayı Mehmet Özhaseki idi.

Mansur Yavaş, Ankara'yı yönetmek için daha önce de aday gösterilmiş ancak yarışı kıl payı Melih Gökçek'e kaptırmıştı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener önderliğinde hem İstanbul hem Ankara hem de diğer şehirlerde iyi adaylarla çıkıldı yola.

Ve bunun meyvesi de seçim sonuçlarıyla birlikte alındı. 

Tekrar o döneme geri dönersek...

Mansur Yavaş aday gösterildiği andan itibaren seçimin ağır favorisi olarak gösteriliyordu.

Yapılan anketlerde de Mansur Yavaş'ın ismi öne çıkıyordu.

Bunu iyi bilen iktidar mensupları çareyi Mansur Yavaş'ı karalama kampanyası yapmakta buldu.

Ve kamuoyuna "saygın iş adamı" olarak tanıtılan Necmettin Kesgin isimli birisi Mansur Yavaş'ın avukatlık yaptığı dönemde senetle mükerrer tahsilat gerçekleştirmeye çalıştığını iddia ederek dava açtı.

Bu davaya sımsıkı sarılan iktidar mensupları ve iktidara yakın medya hep bir ağızdan Mansur Yavaş'a saldırmaya başladı.

Mansur Yavaş'ın rakibi Özhaseki "Yurt dışında bir adam, bu pis işlere karışsa bırakın Ankara'ya belediye başkan adayı olmayı yeminle söylüyorum, sokağa çıkamaz. Burada ne yazık ki böyle bir görüntüyle karşı karşıyayız" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP'nin müttefiklerinin diğer unsurları tarafından da hararetle desteklenen bu kişinin, Mansur Yavaş'ın, CHP adayının sahte senetle icra takibi yaptığı açıktır. Bundan sonra böyle bir adayı devam ettirip ettirmemek, CHP'nin meseleyi sindirme kapasitesiyle alakalı durumdur" diye konuştu. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Mansur Yavaş için "Partisini, seçimi rahatlatmalı, toplumsal gerginliği azaltmalı ve bunun için de adaylıktan çekildiğini ifade etmeli. Yani diyorum ki yavaş yavaş ayrıl" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Twitter hesabından 22 Mart 2019'da yaptığı paylaşımda Mansur Yavaş'ı yüzde 10'cu diye itham ederek "Belediye başkanlığı sorumluluk gerektiren bir iştir" dedi.  

Yavaş ise 2 Mart'ta düzenlediği basın toplantısıyla iddialara yanıt vererek "Alnımız ak yürüyoruz. Ankara halkının iradesi arkamızda oldukça hiçbir komplo bizi yolumuzdan alamayacaktır. Gerek haberi yapan gazete, haberlere dayanarak adil yargılamayı etkilemek isteyen Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacağız" diye kaydetti. 

Gelelim davanın sonucuna...

Ve o gün geldi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, avukatlık yaptığı dönemde senetle mükerrer tahsilat gerçekleştirmeye çalıştığı iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti.

Ayrıca seçim döneminde Mansur Yavaş'tan şikayetçi olan Necmettin Kesgin, "sahte senet düzenlemek", "şantaj", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda Mansur Yavaş'a bu denli iftiralarda bulunanlar bir özür dileme erdemliliğini gösterirler mi acaba.

Hiç sanmıyorum ama siyasetin dili açısından o kadar elzem bir durum ki bu.

Konuyla ilgili bir diğer dikkat çeken konu ise iktidara yakınlığıyla bilinen TGRT'nin haber sunucusu Ekrem Açıkel'in Mansur Yavaş'ın beraat ettiği davayı sunarken söylediği ifadeler oldu.

Açıkel, Mansur Yavaş'ın beraat haberini sunarken inanamayacaksınız, ama aynen şunları söyledi: 

"Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkındaki o sarsıcı yargı kararı. Hatırlayın lütfen, seçim öncesi ne olmuştu. Mansur Yavaş'ın ne dolandırıcılığı, ne hırsızlığı kalmıştı. İş resmen haysiyet cellatlığına kadar gitti. Ve bugün Mansur Yavaş, sahte senet ve görevi kötüye kullanma iddiasıyla açılan davada beraat etti. Daha trajik olanı söyleyeyim mi size. Bu suçlamaları Yavaş'a yönelten Necmettin Kesgin şimdi aranıyor. Peki ne olacak. Sizce kim utanacak?"

Açıkel'in bu ifadeleri sosyal medyayı adeta ayağa kaldırdı.

İktidara yakın isimler Açıkel'i eleştiren paylaşımlarda bulundu.

Hatta Açıkel'i "FOX TV'ye geç sen" diye eleştirenler bile oldu.

Bu konuşmasının ardından Açıkel'in başının ağrıyacağını bilmemek için Türkiye'nin demokrasi ve basın özgürlüğü alanındaki durumuyla ilgili hiçbir fikre sahip olmamak gerekir.

Bir seçim uğruna atılan onlarca iftiranın, karalama kampanyasının ardından ben de Açıkel'in sorduğu gibi sorayım.

Peki şimdi ne olacak!

Sizce kim utanacak?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları