Gazetelerde genellikle okuduğumuz bir haber vardır; kumar borcunu ödeyemedi dayak yedi veya kumar yüzünden aile yıkıldı. Yuva sündü. Çocuklar sefil oldu. Kumar bazen kişilerde kontrolü kaldırabilmiyor. Bu konuda yatkın olan kişilerde daha büyük yaralar açabiliyor. Bazen kayıplar para, mal, arsa, dükkan gibi olurken, bazen de eşten ayrılma, boşanma veya eşin evi terk etmesi şeklinde olabilir. Bu durumdan ailenin tüm fertleri etkilenir. Çocuklar ufaksa korku, panik içine girebilirler. Çocuklar genç ise durum daha büyük tehlikeler arz eder. Hayattan ve insanlardan nefret etme, herkesi kötü görme, kendisini hak etmediğini bir durumdan dolayı cezalandırılmış hissetme ve bu durumun sonucu girişilen yanlış davranışlar. Çalma, yalan söyleme, okuldan kaçma, çetelere girme ve uyuşturucu kullanma ve satma gibi tehlikeli davranışlar gösterirler. Kumarın çaresi kumarı yasaklamak değildir. Hiç bir olayı yasaklayarak veya polisiye tedbirlerle çözemeyiz. Ama ailede kumar alışkanlığı belki bir sinyaldir. Sıkılıyorum gibi. Böyle durumlardan birincisi 1.- Anksiyete; 2’si ise Deprasyon 3’sü ise işler benim istediğim gibi değil. Kontrolünden çıktı, kötü gidiyor yardıma ihtiyacım var anlanıma gelmektedir. Böyle bir durumda en doğru davranış bir psikologla görüşmektir. Eğer sorun sıkıntı, boşluk hissi ise psikolog size kesinlikle yardımcı olacaktır. Psikolog sıkıntıyı, ruhen, boşluk duygusunu, kaygı, endişe, mutsuzluk gibi durumlara çare bulacağız için. Kumar oynayan kişiler kişinin kumar oynamasına hiç gerek kalmayacaktır. Kötü gidiyor ise kumardan para kazanıp bozuk giden işleri kurtarmak için çareyi yene kumarda aramaktadırlar. Bu durum onları kumara daha fazla saplanmalarına sebep olacaktır.