Sefaletin cefasını çocuklar çekiyor: Geçmişte bayram verilmişti, şimdiyse yoksulluk bırakılıyor!

Sefaletin cefasını çocuklar çekiyor: Geçmişte bayram verilmişti, şimdiyse yoksulluk bırakılıyor!
Ülkedeki enflasyon, alım gücü düşüklüğünü, düşük gelirli vatandaşlar ve onların çocukları tarafından daha sert hissediliyor. Gıda fiyatlarının zirveye tırmandığı bu dönemde yetersiz beslenen çocuklarda, enfeksiyon hastalıklarına yakalanmaya ve yetersiz gelişime sebep oluyor.

GEÇMİŞTE BAYRAM VERİLMİŞTİ, ŞİMDİYSE YOKSULLUK BIRAKILIYOR!

Düşük gelirli vatandaşlar hayat şartları ile baş etmeye çalışırken, çocuklarının geleceği için mücadele veriyor. Küresel kriz ve ülkedeki ekonomik buhran, yoksul aile çocuklarının beslenme alışkanlığını negatif yönde etkilemiş durumda.

Temel gıdadaki fiyatların astronomik düzeyde artması, çocukların gelişimini ve okullardaki başarı durumunu da büyük oranda baltalıyor.

‘KANSERE YAKALANMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR’

Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu Üyesi Dr. Ebru Basa, duruma ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yetersiz beslenen çocuklarda gelişim geriliğinin yanı sıra metabolik sendrom, avitaminozlar, demir yetersizliği anemisi, iyot yetersizliği hastalıkları görülüyor. Uzun ve ucuz ekmek kuyruklarından anlaşılacağı üzere halkımız karnını karbonhidratla doyuruyor. Fazla miktarda karbonhidrat tüketmek, sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenememek anlamına geliyor ve bu da obezite, hipertansiyon, diyabet, metabolik sendrom gibi obezitenin tetiklediği sağlık sorunlarına yol açıyor. Obezitenin nedeni yiyecek bolluğu değil, nitelikli ve sağlıklı gıdaların pahalılığı. Bunun yanı sıra sürekli ekmek ve türevleriyle beslenme, çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyon hastalıklarına yol açtığı gibi kansere yakalanmayı da kolaylaştırıyor.”

UYGULAMALAR YETERSİZ

Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın Türkiye’de 0-6 Yaş Çocuğun Durumu araştırmasına göre ülkemizde 5 yaşından küçük çocukların yüzde 9.5’inde, en yoksul yüzde 20’lik kesimdeki 5 yaş altı çocukların ise yüzde 18.3’ünde bodurluk görülüyor. İzlediğimiz hanelerin çoğunda çocukların “gelişim bozukluğu”, “öğrenim güçlüğü” tanısı almış olduğunu görüyoruz. Çalıştığımız mahallelerde, gelişim bozukluğu, öğrenim güçlüğü tanısına sahip çocukların özel eğitim aldığı Rehberlik Araştırma Merkezi’nin servis aracı dolu kalkıyor. Bu durum yoksulluğun etkileri nedeniyle çocukların gelişimlerinin, akranlarının gerisinde kalmasının ve bu etkileri azaltmaya yönelik destek uygulamaların yeterince etkili olmadığının göstergesi.

‘OKULLARDA BİR AN ÖNCE, OKUL YEMEĞİ PROGRAMI BAŞLAMALI’

Çocukların okullardaki beslenmeden kaynaklı sıkıntılarını Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Nejla Kurul anlatıyor: “Velilerimizin yaşadığı işsizlik, yoksulluk, sosyal yardımlara muhtaç olma hali özellikle tam zamanlı okullarımızda eğitim gören çocuklarımızda çok daha ciddi sorunlara yol açıyor. Okulda beslenme ihtiyacı duyan bu çocuklar evden sulu yemek götüremeyeceklerine göre ya bir meyveyle sandviç koyacaklar beslenme çantalarına ya da köfte ve benzeri kuru gıda... Fakat bugün karnı doymadan okula gelen milyonlarca çocuğumuzun derslerde baş dönmesi, baş ağrısı sorunu yaşadığını biliyoruz. Bugün ilk kez Milli Eğitim Şûrası kararlarında ‘öğrencilere ücretsiz yemek verilsin, temiz içme suyu sağlansın’ denildi. Bu da ilk kez yoksulluk bu kadar büyük ölçüde arttı, ilk kez çocuklar açlıktan bu kadar derinden etkileniyor anlamına geliyor. Bu çocukların süt içmesi, yumurta, sebze, meyve, protein tüketmesi lazım. Beslenme yetersizliği nedeniyle sağlık sorunu yaşayan çocuklarımızın sayısı her geçen gün artarken okullarda bir an önce okul yemeği programı başlatılmalı.”(Cumhuriyet)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar