Hitler''in yakın arkadaşlarından biri şöyle demiş: ''''Bütün dünyayı uykusuzluğa uğratacağız.'''' Bu cümle savaşın ne denli çetin ve Hitler''in çevresinin ne denli inanmış olduğunu bize net bir şekilde gösteriyor. Hakikaten de dedikleri gibi olmuş ve neredeyse tüm dünyayı uykusuzluğa uğratacak düzeyde büyük bir savaş dehşeti saçmışlar.

Şimdi cümleyi değiştirelim...

Türkiye''nin mevcut şartlarına baktığımızda iktidar sanki bu cümleyi şöyle değiştiriyor: ''''Bütün Türkiye''yi uykusuzluğa uğratacağız.'''' Aradaki en büyük farksa bu defa savaş değil savaştan daha büyük bir felaketle karşı karşıya olmamızdır: Açlık!

Özellikle son bir yılda memleketin en büyük uykusuzluk sebebi maalesef ekonomisidir. ''''Yeni Türkiye'''' söylemiyle ortaya çıkanlar kocaman bir ''''borçlu Türkiye'''' yarattılar.

Bu, ülkenin ekonomisini, Araplardan gelecek üç beş kuruşa bel bağlayarak idare etmenin kaçınılmaz sonucudur.

Öğrencilerin sınav başvurularını yapabilecek imkânlarının olmadığı bir Türkiye, emeklinin asgari ücretten düşük aldığı, borçsuzluğun lüks olduğu bir Türkiye... Evet, maalesef durumumuz budur.

Türk insanı eskiden ay sonunu getirmeye çalışırdı. Şimdi ay ortasını getirirlerse büyük bir başarı sayılıyor.

İktidara sorsak tabii ki kriz yok. Çünkü biliyorsunuz krizler Türkiye''yi hep ''''teğet geçer.''''

Onurlu bir duruşu olan, siyaseti menfaati için değil de hakikaten memleketin çıkarları için yapan bir vatandaşsınız.

AKP iktidara geldi.

Bütün AKP mensupları, en uç ilçe başkanına kadar, sermayeden payını aldı. Siz ise duruşunuzu bozmak istemediniz. Bunun sonucunda ülke günümüzdeki bedbaht haline geldi.

Şimdi size dönmüş ekranlarda konuşan siyasetçileri pişkin pişkin ''''Kriz yok siz fakirsiniz.'''' diyor. Biri çıkıp ''''Ben et almıyorum kuzu kesiyorum daha hesaplı oluyor.'''' diyor.

Kısacası size diyorlar ki: ''''Bize kriz yok kardeşim, bizim keyfimiz yerimizde. Uyanık olsaydınız da AKP''ye oy verseydiniz!''''

AKP''de görev alıp parayı ucundan tutabilirdiniz, yakınlarınızı ve akrabalarınızı işe sokabilirdiniz, ihaleleri sevdiklerinize dağıtabilir yahut komisyonculuk yapabilirdiniz. Hiçbirini dahi yapmasanız inşaat sektöründe rantçılık yapardınız. Böylece kendi yeşil sermayenizi oluşturur, kendi oligarklarınızı yaratırdınız.

Siz ise onur, şeref, haysiyet gibi kavramlar uğruna bunları elinizin tersiyle ittiniz.

Kusura bakmayınız iktidar mensupları için tabii ki kriz yok. Kriz hep bizim gibilere vuruyor.

Etrafınıza dönüp bakınız. Hâkimlik, savcılık mülakatlarında dahi ilçe başkanlarının referansları konuşuluyor.

Ömrünüzde bir defa olsun TÜGVA gibi, TURKEN gibi İlim Yayma gibi vakıflardan içeri girmediyseniz yahut hiçbir cemaatte görev almadıysanız 2000''li yılları Türkiye''de yaşamak sizin için yanlış tercihtir.

Sonuç olarak Türkiye''yi son 20 senede onurlu insanların bedel ödediği bir ülke haline getirdiler. En başa dönecek olursak emellerine ulaştılar.

Bütün Türkiye''yi uykusuzluğa uğratıyorlar.

Eserinizle gurur duyun. Borçtan ve parasızlıktan insanımızın gözüne uyku girmiyor.