Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mahmut Esad Kıraç

Mahmut Esad Kıraç

Köylü eleştirisinin dayanılmaz hafifliği

Türkiye''de az okumuş iki insan yan yana geldiğinde hemen köylüyü eleştirir. Onlara göre memleketin bu halde olma sebebi köylüdür. Geri kalmışlık köylerle gelenek haline gelir, köylünün oyları memleketi çıkmaza sokar, köylü okumaz ve cahildir,  köylüyü ıslah etmek gerekir gibi pek çok söylem sürer gider…

Sohbet boyunca yapılan köylü eleştirisinin sonunda iki kişi de sanki üzerine düşen aydın vazifesini yerine getirmişçesine kalkıp huzurla evlerine giderler.

Türkiye''de Türk aydınının ve siyasetçisinin köylüye yüklediği görevi dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Bu köylü eleştirisinin sebebi tabii ki samimi değildir. Esasında kendi üzerindeki sorumluluğu ve suçu başkasına atma gayretidir.

Dünyanın hiçbir yerinde bir köylü aydınlanması doğmamıştır. Hiçbir yerde milleti köylüler yükseltmemiştir. Dünyada hiçbir aydın ve siyasetçi, köylülerimizin hepsi profesör olsun yahut bilim insanı olsun dememiştir.

Hatta tam aksine özellikle Avrupa''da en büyük gayret, köylüyü köyünde tutmaya çalışmaktır. Çünkü köylünün yegâne görevi tarım ve üretimdir. Köylünün bir geleneği vardır ve bu gelenek de tarımsal üretimi sürdürmektir. Okuyan parlak gençler elbette değerlendirilmeli ama o genç iyi yerlere geldi diye aile, üretimden vazgeçirilmemelidir.

Türkiye''ye geldiğimizde durum tam bir komedidir. Köyünü terk edip şehre yerleşen köylüyü gelişmiş addediyoruz. Ne köyleri ne de şehirleri muhafaza edebiliyoruz. Büyükşehirlerimiz köy kültürüyle yaşayan insanlarla dolu. Kurban bayramı geldiğinde apartmanın önünde kurban kesen insan görüntüsüyle doluyor her taraf.

Efendiler, köylünün eleştirilecek bir tarafı yoktur. Köylüyü eleştirmek dahi köylüden medet ummaktır. Türkiye''de tarım politikasının en önemli amaçlarından biri köylüyü köyünde tutarak üretimde devamlılığı sağlamak olmalıdır. Köylüden umulacak en önemli medet de budur. Aksi takdirde Türkiye kocaman bir köy haline gelecektir.

Köyden çıkan Süleyman Demirel''in dahi en önemli politikası köylünün üretimini devam ettirmesini sağlamaktı. Köyden kente göçün en az olduğu yıllar Demirel''in yıllarıydı, çünkü Demirel de köylünün dünyasını gayet iyi biliyordu.

Bizim az okumuşlarımız da köylü eleştirisi yaparak ilerleme umuyorlar.

Hâlbuki asıl eleştirilmesi gerekenler toplumun önünde olup elini taşın altına koymayanlardır. ''''Etliye sütlüye bulaşmayım'''' diyerek rahatını sürdürmeye çalışanlardır.

Mümtaz Turhan bu hususta ''''Garplılaşmanın Neresindeyiz?'''' isimli kitabında ne de güzel özetlemiş:

''''İptidai bir kavmi medenileştirmek gayesiyle sadece okuma yazma öğretirseniz, okuma yazma bilen iptidai bir kavim elde etmiş olursunuz. Kültür ve medeniyet farklarını doğuran, onların halk tabakaları değil, münevver zümrelerdir. Hakikatta, Türk halkıyla diğer medeni milletlerin halk tabakaları arasında bilgi bakımından büyük bir farkın bulunmamasına mukabil, Türk münevverleriyle (bazı istisnalara rağmen) Garp münevverleri arasında uçurumlar kadar derin farklar vardır. Türkiye''nin geri kalışının sebebi, halkının cehaleti değil, münevverlerinin gerek keyfiyet, gerek kemiyet bakımından kifayetsiz oluşudur.''''

Alman aydınlanmasını Alman köylüler mi gerçekleştirdi? Fransız İhtilali''ni Fransız köylüler mi gerçekleştirdi sanıyorsunuz? İngiltere''nin İngilizceye olan yatırımı ve aydınlanmasını İngiliz köylüler mi gerçekleştirdi? Bunların bazıları devlet eliyle bazıları da iyi okumuş aydınları vesilesiyle oluştu.

Troçki, Rus ihtilalini birkaç yüz teknisyen, bir iki bin de hazırlıklı vurucu kuvvetle başarmıştı. Dünyanın çoğu ülkesinde bu böyledir. Aydınlanma ve uyanma halk eliyle değil aydınlar ve nitelikli insanların eliyle başlar. Uyanık tek kişi uyuyan milyonları uyandırabilir. Bizim problemimiz insanların uyuyor olması değil uyanıklarımızın sayısının az olmasıdır. 

Bu memleketi kendisine bakmadan köylü eleştirisiyle aydınlanmanın geleceğini zanneden aydınlar ve Anadolu irfanı diye kapı kapı oy isteyip köylüyü şehirlere göç ettiren siyasiler batırdı.

Bilim ve tekniğe sarılmış, akıl ve mantıkla hareket eden gençler battığı yerden çıkaracaktır.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları