Türkiye'de vaka sayıları gün geçtikçe artıyor.
Ancak alınan önlemler ne yazık ki uyarılardan öteye gitmiyor.
Vaka sayıları her geçen artarken alınan ekstra bir önlem göremiyoruz.
Ancak daha vahimi ise doğru rakamların açıklanmadığı iddiası.
Elbette bu bir iddiadan öteye gidemez.
Bu iddialara inananlar olabilir.
Bir de şöyle düşünelim:
Vaka sayılarının eksik-az açıklandığı düşünülürse vatandaşın "korona virüsü atlatıyoruz" düşüncesiyle rehavete kapılması ve önlemleri unutması kaçınılmaz olur.
Sizler Sağlık Bakanlığı'nın böyle bir riski alabileceğini düşünüyor musunuz?
Ben düşünmüyorum.
Yani, umarım.
***
Geçtiğimiz günlerde Malatya Tabip Odası Başkanı yaptığı açıklamada, bulundukları ilde taşıyıcıların tatillerinin bitmesiyle birlikte, "kargoyla taşır gibi" korona virüsü İstanbul'a taşıyacağını söyledi.
Çok doğru söylemiş.
Doğu illerimizdeki vaka artışları hepimizin bildiği bir durum.
Bir çok valilik vaka artışlarıyla birlikte ekstra önlemler alındığını açıkladı.
Peki, tarlasına, bahçesine çalışmaya giden ve İstanbul'a, evine dönecek bu insanların kontrolü nasıl mümkün olacak?
Yani hiçbir belirtisi olmayan ancak taşıyıcı olabileceği söylenen bu insanlar istemeden de olsa hastalığı yeniden hatta daha fazla İstanbul'a getirecek.
Peki, İstanbul çok mu iyi durumda?
Sanmıyorum.
Ancak, daha da kötü olacağını düşünüyorum.
***
Korona virüs sürecinde toplu taşımaların yüzde 50 doluluk oranına indirilmesi olumlu bir karardı.
Ardından vaka sayılarının azalması, 'normalleşme' sürecine geçilmesi ile birlikte yönetenler rehavete kapılmış olacak ki, toplu taşımaları da tam kapasite çalıştırmaya başladılar.
Mesela, ben işe giderken Otobüs (Ya da metro) ve Metrobüs kullanmak zorundayım.
Otobüsler bazen (Şoför inisiyatif kullanıyor olabilir) dolu olduğu için şoförler almıyor. Ancak metro ve metrobüslerde bu durum söz konusu bile değil.
Bazı günler (hemen hemen her gün) tıklım tıklım çalışan metrobüs görmek mümkün.
Biz elimizden geldiğince önlemlerimizi alıyoruz.
Çok az insanı maskesini takması konusunda uyardım.
Ancak ne kadar yeterli?
Sizler değil misiniz bu virüsün kapalı alanda daha kolay bulaştığını söyleyen?
İnsan sağlığını, insan hayatını nasıl bu kadar kolay riske atabiliyorsunuz anlamak mümkün oluyor.
Ülke ekonomisinin iyi durumda olmaması, bizlerin gözden çıkarılarak atlatılabilecek bir durum değil.
Hasta olan her insan için devletin kim bilir ne kadar gideri oluyor.
Bu hastalığı önleyerek bu giderlerden kurtulmak mümkün.
Hem bizler de ölmemiş oluruz.
Unutmayın sayın yöneticiler!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bir süre öncesine kadar söylediği gibi:
"Korona virüs alacağınız tedbirlerden daha güçlü değil."
Uzun süredir söylenmiyordu.
Hatırlatmış olayım.
