Değerli okuyucularım önceki bir yazımda bu konuya kısaca değinmiştim. O yazımda hatta özel şirketlerin çökmesinin sonucu Sosyalizm değil Parlamenter Sistem içinde gelecek 50 yılda sol iktidarlar gelecek diye yazmıştım. Bugünkü yazımda da bu konuyu derinlemesine analiz edeceğim. Hatta koronanın ülkemizdeki siyasal sistemlere etkisini yazarak gelecek yıllarda kim iktidar olacak onu kaleme alacağım.

***

Koronavirüs dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Ülkemizi de kasıp kavurmaya devam eden bu illet virüs elbette siyasal sistemleri etkileyecek. Ama rejimleri değiştirecek demek çok ağır bir iddia olur. Çünkü rejimlerin değişmesi kolay değildir.

***

Parlamenter demokrasiye ülkemiz geri dönecek mi? İşin gerçeğini söylemek gerekirse değerli okuyucularım koronanın derinden hissedildiği şu günlerde bu konu insanların en az aklına gelen meseledir.

***

Parlamenter sistem içinde veya mevcut yönetim şeklinin içinde fark etmez, ülkemizdeki siyasal değişimler elbette bu korona ile gelecektir.

***

Mevcut iktidar partisinin koronayla mücadele ettiğimiz şu dönemlerde muhalefet belediyelerine baskısı bu değişimi elbette hızlandırıyor.

***

Bu değişim basit bir iktidar değişimi değildir. Dünyada da olacağı gibi Türkiye'de de ciddi anlamda yönetim değişikliklerini beraberinde getirecektir.

***

Özel şirketler, holdingler ülkemizde şimdiden çökmeye başladılar. Özel şirketlerin çöktüğü, insanların işsiz kaldığı ve en iyimser tablo ile alım güçlerinin düştüğü şu ortamda elbette bir siyasal değişim ateşlenmiştir.

***

Özellikle de iktidar partisinin işçiden, emekçiden, alt tabaka veya orta kesimden yana değil holdingler, özel şirketler ve hatta kendisine yakın holdingleri destekleme paketleri bu değişimi daha da hızlandırıyor.

***

Şimdi gelelim bu değişim nedir? Yukarıda holdingleri, şirketleri yani kapitalist patronların çöktüğünü yazdım. Bu özel şirketler çökünce neoliberallerin bugünkü iktidarı ile devletleşme olmaz.

Halk, topyekûn bir silkinme ile kendine gelecektir. Tıpkı 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimlerinde olduğu gibi kentli nüfus, AKP iktidarını sandıkta devirecektir.

Çünkü kentli nüfusta yoğun hissedilen ekonomik kriz elbette iktidarı oy olarak vuracaktır.

***

Bu değişim sosyal demokrat iktidar mıdır? Bunu göreceğiz. Önceki yazımda virüsün dünyada sol iktidarları beraberinde getireceğini yazmıştım. Türkiye'de ise sol iktidardan ziyade Ekrem İmamoğlu gibi sosyal demokrat ama İYİ Parti gibi merkez partilerin de desteğini alan sosyal demokratlar nazarında bir iktidar olacaktır.

Özetle, sağ destekli sosyal demokrat iktidarı diyebiliriz.

***

Neoliberal politikaların yerini Kurtuluş Savaşı'nın sonrasındaki gibi devletçi ekonomi modelini biz gelecek yıllarda göreceğiz.

***

Özetle ülkemizde kapitalizm çökecektir devletçi ekonomi modeli yükselecektir. Bu da mevcut iktidar ile değil gelecek yıllardaki seçimlerde sosyal demokrat Başkan adayı ama İYİ Parti gibi merkez partilerin desteği ile kazanacaktır.

Bu Başkan ileride Parlamenter sistemi de getirebilir ama Sosyal Demokrat Başkan'ın en önemli adımı koronanın vurduğu ekonomiyi devletleştirme olacaktır. Bu devletleştirme Sosyalizm değildir. Bunu önceki yazımda yazdım. Özelleştirme bitti devletleştirme başladı bu Sosyalizm değildir.

Kurtuluş Savaşı sonrasındaki gibi devletleştirme diyebiliriz.