Hemen hemen her motivasyon konuşmasında şu cümleleri duyarız, "Kendinin en iyisi ol." Vücut geliştirme, sınava hazırlama ve psikolojik danışmanlardan duyduğumuz bir deyiş bu. Peki ne anlama geliyor bu "Kendinin en iyisi ol" ya da "Kendinin en iyi versiyonu ol" cümleleri. Yani duyduğumuz kişiye göre değişir bunun cevabı. Vücut geliştirme uzmanından duyduğumuz ile annemizden duyduğumuz aynı cümle farklı anlamlara geliyor tabii ki. Özellikle son dönemde herkesin uzun süreler geçirdiği kısa videolar şelalesi olan sosyal medya içeriklerinde sıklıkla fitness (gym ve vücut geliştirme salonu olarak da anılır) videoları karşıma çıkıyor. Evet, bu bir algoritma sonucu benim ilgilendiğim konulara, ekranda durma süreme göre değişen bir durum. Ama biraz incelediğim zaman sadece sporla ilgilenen biri olduğumu bilen algoritmanın marifeti değil bu. İnsanlar bu tip fiziksel ya da zihinsel videolara büyük ilgi gösteriyor bu belli. Videoların izlenme ve beğenilme sayıları oldukça yüksek. Ve bu konuda içerik üreten kişi sayısı da oldukça fazla ve bu kervana her geçen gün yenileri ekleniyor. Spor okullarında okumuş, çalışmış kişiler insanlara kendi alanlarında ve bilgileri ölçüsünde bir hedef gösteriyor. Hedefsiz ve motivasyonu düşük kişiler ise eğer yeteri ilgi gösterirse ışık görmüş güve edasıyla bu içerikleri tüketmeye başlıyor. Ana tema güzel bir amaca hitap etse de sosyal medya üzerinden edinilen kısa videolarla insanların sadece boş bir hayal ve havaya sokulduğunu düşünüyorum. Bu sadece fiziksel gelişimde değil zihinsel ve mental olarak ta böyle.
Evlerimizde kendi konfor alanlarımızda yaşamaya alıştığımız ve sevdiğimiz bu dönemde kendimizin en iyisine ulaşmamız eskisine göre hem daha zor hem de daha kolay. Kolay çünkü artık elimizde belli seviyenin üzerinde bir teknoloji ve bilgi birikimi var. Eğer gerçekten kafaya koyarsak, para ve zaman derdiniz engel olmadığı sürece kendinizi daha iyi hale getirebilirsiniz. Ama var olan ekonomik sorunlar, uzun ve dengesiz iş ve okul mesaileri sonucunda motivasyon olarak geri düşebiliyoruz. Bunlar da içinde bulunduğumuz bu dönemde insanın kendini daha iyiye ulaştırma çabasındaki en büyük engeller.
Ansızın bir söz ya da bir video ile gelen motivasyon durumunu hepiniz yaşamışsınızdır. Gece saatlerinde ansızın gelen bir içgüdü ile yapılan temizlik ve düzen sonrası ''hayatta işleri yeniden yoluna koyacağım'' sözü ve isteği ve ardından kısa sürede eski hale geri dönüş. Mutlaka hayatınızın bir döneminde bu döngüyü yaşamışsınızdır. Artık bu sanal, 20-40 saniyelik motivasyon videoları, yazılar ya da analizleriyle bir an motive olurmuş gibi oluruz. Ancak bu motivasyon ögelerinin gazı ve bize etkisi otobüs yolculuğundaki 4-5 duraklık sürüyor. Aniden farklı bir video ya da görsel ile dikkatimiz dağılıyor. Farklı bir dünyayı hayal eder oluyoruz. Okuduğumuz bir yazı sonrası kendimizi kitaplara, sinemaya adamayı düşünürken bir sonra gördüğümüz fotoğraf ile içimizdeki sportif kişiliği uyandırıp spor salonuna yazılmayı ve düzenli spor yapmayı ister hale geliyoruz.
Sonuç olarak sağdan soldan üzerimize motivasyon ögelerinin yağdığı bu dönemde kararlı bir şekilde kendimizi geliştirmek oldukça zor. Zaten kararlı bir motivasyon ile ''kendisinin en iyi versiyonu'' yoluna giren bir kişi bir süre sonra mutlaka başarılı olacaktır. Yeter ki aklı ve dikkati yolundan uzaklaşmasın.
