Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

Kaydır, atla ve devam et

Yaşamımızın her anı artık daha hızlı geçiyor. Artık bir önceki seneye göre kıyasla daha hızlı seyahat ediyoruz, bilgi ediniyoruz, tüketiyoruz ve sıkılıyoruz. Bu hızlanma çoğu anlamda bize olumlu katkı sağlasa da pek fark etmediğimiz bazı yan etkiler barındırmakta. Kimsenin eskisi gibi sabrı kalmadı. Bu duruma tabii ki ekonomik, sosyolojik ve daha farklı etkenler de neden oluyor ama tüketimin ulaştığı bu hızlanma bizleri oldukça tahammülsüz kıldı. Günlük hayatta çoğu kişinin sıkça tükettiği tik tok, reels veya shorts videoları da bu hızlı tüketim trendi içinde olukça rehavet gördü. İnsanlar artık uzun video, film ya da dizi izlemek istemiyor. Tik tok ve reels genellikle 20-40 sn aralığında hızlı ve dikkat çekici içerik bulunan videolar barındırır. İnsanların ilgisine göre karşısına çıkarılan bu videoları bile çoğu zaman bitirmeden bir diğerine geçiş yapıyoruz. Sürekli bir sonrakine, sürekli daha ilgi çekici, komik ve ilgi alanlarına uygun videolara yönelip saniyeler içinde onları tüketiyoruz. Bu kısa video tufanının yanında piyasada uzun süredir var olan ve bir dünya devi olmuş YouTube da yaşanan akıma ayak uydurdu. Binlerce video içinden dikkatini çekeni bulan tüketici bir an önce videonun ona sunduğu içeriği görmek istiyor. Uzun konuşmalar, anlatımlar, çekimlerden sıkılan kullanıcı bir süre sonra videoyu hızlandırmaya ya da atlamaya başlıyor. Bu durum bana kalırsa çok sağlıklı değil. Bu sabırsızlık hissi yüzünden insanlar film ve dizilere başlayamaz oldu. Filmin 2-3 saat olduğunu gören izleyici filme başlamaya çekiniyor ya da internetten izlerken eli ileri sarma tuşu üzerinde izliyor. Bu tip bir izleme tarzı eseri üreten kişilerin size anlatmaya ve hissettirmeye çalıştığı anlam ve duyguların size ulaşmasını engelleyebilir. Özellikle hikâye ve diyalog bazlı filmlerde filmi ya da diziyi sürekli ileri sarmamak gerek. Mümkünse bölüm bölüm izlemek atlayarak izlemekten daha mantıklı bir seçenek olur. Son dönemde çıkan film ve dizilerin ana şemalarının birbirine çok benzemesi ve azalan orijinal senaryo ögeleri de insanların ekrana olan dikkatini azaltabiliyor. Yapılan 3 diziden 1''i ya yeniden çekim ya da piyasada tutmuş bir eserin bir benzeri oluyor.

Kitap okuma alışkanlığı olmayan bir insan için de bu dönemin ayrı bir zorluğu var. Eğer kitap okuma alışkanlığınız yoksa ve zorunluluk için bir kitap okumuyorsanız işiniz artık daha zor. Daha önce bahsettiğim bu sabırsızlık hali kitap okuma gibi sabır ve özveri isteyen konularda daha da büyük engel teşkil ediyor. Bir kitabın başına oturup uzun uzun okumak ya da her gün düzenli olarak ilerlemek günümüz insanı için daha da zor. Anında etkileşim almaya alışmış, görsel uyarıları arayan birisi için kitap okumaya başlamak bence eskisinden daha zor bir hâl aldı.

Bu arada, yazı sırasında anlattığım birçok tüketim alışkanlığı etkeni vücudumuzdaki dopamine hormonuna endeksli. İnsanı kolaylıkla bir zevk unsuruna bağımlı hale getirebilen bu hormon medya ve içerik üreticileri tarafından bilinmekte ve bunu tetikleyen etkenlere sıkça yer verilmekte. Bunun için günümüzde kesinlikle iyi bir medya okuryazarı olmak şart hale geldi.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları