Kavanoz kapağı

Ülkenin en büyük sorununun ekonomi olduğu yadsınamaz bir gerçek.

İktidar bu durumu bir kabullenip bir reddetse de görünen köy kılavuz istemiyor.

Bir türlü önlenemeyen yükselişiyle dolar kuru bu hafta 7.30 dolaylarında seyrediyor.

Euro 8.5, Sterlin kuru ise 9.50 civarlarında kendisine yer buluyor. 

Hal bu kadar ortadayken Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a tepkiler sosyal medyada yükseldi.

Vatandaşlar Berat Albayrak'ı istifaya davet etti.

Demokratik haklarını kullanarak bir bakanı eleştiren vatandaşlara yönelik hiç hoş olmayan tepki ise AKP Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç'ten geldi.

Güvenç, ekonomiyi eleştiren ve Berat Albayrak'ın istifa etmesi gerektiğini düşünen vatandaşlara yönelik, "Köpekler havladı diye atlar ölmez" ifadelerini kullandı.

Köpekleri severiz orası ayrı ama Sayın Güvenç'in eleştirenlere şık olmayan bir söylem kullanarak  ekonomiyi düzelteceğini ya da partisinden "aferin" alacağını düşünmesi geçmişten hiç ders çıkarmamasıyla ilgilidir.

AKP'de kimlerin partinin ağır adamlarına yaranmak uğruna neler yaptıklarına ve şimdi ne durumda olduklarına Sayın Güvenç bir baksa iyi olur.

***

Böyle bir ortamın içinde 7 Ağustos'ta Cuma namazını Ayasofya Cami'nde kıldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.

Namazın ardından kameraların karşısına geçerek Türkiye'nin gündemine ve doğal olarak ekonomik duruma ilişkin konuştu.

Erdoğan, ekonomik göstergelerle ilgili otomobil satışlarının arttığından, çamaşır makinesi ve buzdolabı satışlarının artışından bahsetti.

Ve ülkenin "dimdik ayakta" olduğundan bahsederek "Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, damadı Bakan Albayrak'ı da savunarak, "Benim Hazine ve Maliye Bakanımla ilgili sosyal medyada yaptıkları karalamalar, bunların hepsi, bunlar yetişemedikleri üzüme koruk diyor. Sen ülkeye bak ülkeye, ülke nerede. Türkiye nerede, Batı nerede, dünya nerede" dedi.

***

Bu bilgilerin ışığında ertesi gün gazeteye geldiğimde yazılı basındaki gazetelere göz gezdirdim.

Bir de ne göreyim.

İktidara yakın bütün gazetelerin birinci sayfa manşetleri birbirinin kopyası.

Hepiniz aynı başlığı atacaksanız, aynı şeyleri düşünecekseniz, ortaya gazetecilik uğruna bir şey katmayacaksanız bu mesleği ne için yaparsınız!

Sadece benim gözlerimle gördüğüm aşağıdaki gazetelerin başlıkları şöyleydi:

MHP'nin yayın organı Türkgün: "Türkiye dimdik ayakta",

Yeni Şafak: "Türkiye dimdik ayakta. Bugün dünden güçlüyüz."

Milliyet: "Dimdik ayaktayız"

Sabah: "Türkiye dimdik ayakta"

Türkiye: "Uçuşu görmüyorlar"

Gördüğünüz gibi gazetecilik böyle bir sürece evrilmiş durumda.

Daha önce de böyle hep bir ağızdan atılan başlıkları görmüştük.

Dikkatimi çektiği için bir kez daha hatırlatma gereği duydum.

Erdoğan'ın Cuma namazına gittiği ve sonrasında açıklama yaptığı saatlerde ise bir haber düştü ajanslara.

İzmir'in Bornova ilçesinde markette indirime giren kavanoz kapağı için vatandaşlar birbirlerini eziyorlardı.

Ucuz kapağa sahip olabilmek için birbirleriyle yarışıyordu vatandaşlar.

Bu haberin üzerine ekonomiye dair hangi rakamları verebilirsiniz.

Ne anlatabilirsiniz.

Hangi başlıkla okuyucularınıza ulaşabilirsiniz.

Örneğin, markette kavanoz kapağı yarışını yapan o müşteri örneklerini verdiğim gazetelerden birini eline alsa ne düşünür hiç hayal ettiniz mi?

Ben çok düşündüm.

Yüksek ihtimalle "Hay ben bu 'kavanoz dipli dünyanın'" derdi herhalde...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları