Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Burak Kalemkar

Burak Kalemkar

Mizah Dili ve Edebiyatı

Kar ve yağmurla röportaj

Size müthiş bir gazetecilik başarısı anlatacağım. Başarıya imza atan kim mi? Elbette ben!
Öyle bir röportaj yaptım ki, en usta gazeteci bile tırnaklarını yiyecek kıskançlıktan.
Dünyanın en önemli lideri veya herkesin peşinde koştuğu bir sanatçı değil mikrofon uzattığım.
Kim peki? Kar tanesi ve yağmur damlası.
Ahanda röportajım.
Ben: "Nasılsınız köftehorlar? Geldi sizin sezon, yine mahvettiniz dünyayı" diye laf çakarak başladım söyleşime…
Kar tanesi: "Abim, inan ki şaka kaldıracak durumda değilim. Bundan sonra ben bir yer hariç her yere itirazsız yağarım ama Türkiye'ye hele de İstanbul'a hayatta gitmek istemem. Yollanacaksam da bilin ki yere düşmeden intihar ederim" dedi.
Ben doğal olarak "Neden ki?" diye sordum.
Bana "Neden olacak abim, ben İstanbul'a daha düşmeden oradakiler birbirine giriyor. Ben gittiğim her yere temizlik, saflık götürürken, sizin ülkenizde herkes -Şu kar yağsa da belediyeye laf sokalım- diye bekliyor yemin ederim" dedi ve ekledi "Belediye bizi kaldırımlardan, ana ve ara yollardan kovmak için elinden geleni yapıyor ama hükümetiniz bizi sadece kavga konusu yapıyor".
Yağmur damlası da söze girip "Aynı şey bizim da başımıza geliyor kar kardeş. Bir yere çok yağınca, sele neden olunca, o yer iktidar belediyesine aitse, çalışanlar kameralar önünde bize bir şey yapmıyorlar ama basın gidince, bizi vidanjörlerle çekerken -Kimin adamısınız siz? Siz gidin ağa babanız gelsin- diye dövüyorlar" dedi.
Ben hayretler içinde dinlerken yağmur "Dünyanın her yerine yağıyoruz ama bir tek ülkenizde tekme tokat muamele görüyoruz" diye ekledi.
Garibim kar "İnanır mısın abim, iktidara oy veren semtlere yağarken, bazı gençler ellerinde sapanla bize taş atıyorlar ve atarken de -kâfir- diye bağırıyorlar" dedi.
Yağmur da "Benzerini biz de yaşıyoruz. Daha yere düşmeden babaları çocuklarına -Yere düştü mü hemen işe üstlerine. Bunlar hep dış mihrakın iklim oyunları- diyor" diyerek kötü anısını anlattı.
Yağmur "Yemin ederim pişmanım yağmur damlası olduğuma. Ben o kadar uzaktan geliyorum, derdim nefes olmak toprağa, can olmak tohumlara ama gel gör ki üstüme işiyorsunuz" dediğinde ve ağladığında utancımdan başımı öne eğdim.
Hayatımda ilk kez ağlayan bir yağmur damlası görüyordum.
"Ne desen haklısın yağmur kardeş" dedi kar ve ekledi "Senin üstüne işeyen o çocuklardan bazıları kardan adam yapan arkadaşlarını -Kardan adamın içinde canlı bomba olabilir- diyerek polise şikâyet etmişler" dediğinde kendimi tutamayıp "Yok artık, daha neler!" dedim.
Yağmur damlası bana "Öyle deme. Dediklerimizin hiçbiri abartı değil. Daha 2 gün önce ben yağarken çocuklar -Yağmur yağıyor, seller akıyor, Arap kızı camdan bakıyor- deyince mahallenin yarısı çocukları -Siz Katar sempatizanı mısınız?- diye, diğer yarısı da -Suriyeli bir kız evimize girip camdan yağmuru seyrediyormuş- diye kovaladı. Söyle bize gazeteci kardeş, nedir bunun çıkış yolu?" diye sorunca dudaklarımdan "Küresel ısınma, Allah aşkına bir an önce gel de, kar da, yağmur da kurtulsun bizden" dedim.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları