Halk arasında genellikle doğru olmamasına rağmen söylenilen yanlış ve eksik inanışlar yatak ıslatma sorunu olan çocukların ailelerinin kafalarını çoğunlukla olumsuz anlamda karıştırmaktadır. Örneğin erkek çocukları için olan söylentilerden birkaçı sünnet olunca geçer, ergenliğe girince geçer veya evlenince geçer gibi şeklindedir. Kız çocukları için inanılan yanlış inançlardan birkaçı ise ay hali olunca geçer, evlenince geçer, çocuğu olunca geçer gibi bu sorunu olanları çok zorlayacak olan yanlış söylentilerdir. Bu tür söylentiler, kişileri sorunu yaşayan açısından olumsuz olarak oyalayacak ve zaman kaybetmelerine sebep olacaktır.
Psikologlar alt ıslatmanın psikolojik etkilerini vurgularken öncelikle ailelere bu problemin fiziksel etkilerinin de çok önem taşıdığını anlatarak bilgi vermelidirler. Örneğin psikologlar bu aileleri durumun yazın pişik, mantar, kızarıklıklar gibi şikayetlerle çocuğu daha da sıkıntıya sokacağını ve kışın ise idrar yollarını veya böbrekleri üşütüp iltihaplandırabileceği konusunda bilgilendirmelidirler.
İğne ve ilaç kullanılmıyor
Psikolojik olan yatak ıslatma probleminin tedavisi vardır. Bu tedavi çok kısa sürmektedir. Yatak ıslatmanın psikolojik tedavisi oldukça kolay, çocuk açısından keyifli ve eğlendiricidir. Anne-babaların tedavi konusunda bir psikologdan bilgi almaları ve tedavide gecikmemeleri, çocuğun ruh sağlığı açısından önem taşımaktadır.
Bu problem karşısında yardım almak isteyen ailelerin karşılaştığı bir sorun da ailelerin bu konuda tedavi almak istemelerine rağmen aile büyüklerini razı edememelerinden dolayı tedavinin gecikmesi çocuğu ve aileyi zor durumda bırakabilmektedir. Böyle durumlarda psikolog gerekiyorsa aile büyükleriyle tek tek görüşerek onları bu konudaki psikolojik tedavinin çocuğa bir zarar vermeyeceğini, bu konudaki psikolojik tedavide kullanılan yöntemlerin çocuk için aynı zamanda yararlı olabileceği açık olarak anlatmalıdır. Aile büyüklerinize psikolojik tedavide iğne ve ilaç kullanılmadığından bir kısırlık durumunun olmayacağını anlatın. Gerekiyorsa tedaviye giderken onları da sizinle birlikte götürün ki içleri rahat etsin ve tedaviye bir an evvel başlayabilmek için size destek versinler.
Hızlı sonuç alınmakta
Yatağını ıslatma problemi psikolojik destek alınmazsa 15, 20 hatta 30 yaşına kadar devam edebilmektedir. Çocukta tuvalet eğitimi 2 yaş civarında başlar. 3 yaşın sonuna kadar hallolur. Bu sorun 4 yaşında hâlâ hallolamadıysa mutlaka sorunu halletmek için bir psikologdan yardım istemelisiniz. Çocuğu tedaviye zamanında götürmek konusunda, Aileler "biz çocuğumuzu niye bir psikoloğa götürelim, çocuğumuzun psikolojik bir sorunu yok" diye düşünebiliyorlar. Bazen de ihmal edebiliyorlar. Psikologlar yatağını ıslatan çocuğun bu durumunun ya çocuğun uykusunun ağırlığından dolayı ortaya çıkmış olabileceğini ya da bir problemden dolayı bu durumu yaşadığını düşünürler. Tuvalet eğitimini tamamlamış olan çocuk üzüleceği veya korkacağı bir durumun sonucunda böyle bir problemle karşı karşıya gelebilir. Örneğin yeni bir kardeşin doğması, annenin hastalanması, çocuğun ailesinden ayrı kalması, trafik kazası geçirmesi, deprem gibi doğal afetleri ailenin yaşaması, anaokuluna veya yuvaya başladığında uyum zorluğu çekmesi, hiperaktif özelliklerinden dolayı anlaşılamayarak eleştirilmesi ve ona kızılması gibi durumlar sonucunda bu problem çocuk temizlenmiş olmasına rağmen yeniden ortaya çıkabilir. Çocuğun yatak ıslatması hiç kesilmeden devam etmekte ise buna birincil yatak ıslatması denilmekte, bir temizlik süresinden sonra yatak ıslatmalarının yeniden başladığı durumlara ikincil yatak ıslatması adı verilir. İkincil olarak başlamış olan ıslatmalarda tedavi daha kısa sürmekte ve sonuç daha hızlı alınmaktadır.
