Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

Hızlı başlayanlar ve geride kalanlar

Uzun ve keyifli bir sezonun ardından araya giren NBA geçtiğimiz hafta itibariyle yeniden başladı. Basketbol severler için NBA çok özel bir organizasyondur. Avrupa ve Asya ülkelerinde yaşayan bizler için bu organizasyonu takip etme süreci biraz çetrefilli. Genellikle Türkiye saati ile 02.00-04-00 arasında oynanan NBA maçlarını takip etmek demek, uykusuz kalmak ile eş anlamlı nerdeyse. Okulunuz ya da işiniz var ise sabaha karşı oynanan bir maçı izlemek sizin için büyük bir sorun olacaktır. Bu yüzden geneli 10 dakika olan maç özetlerini izlemek bizim gibi takipçiler için mecburiyet gibi bir durum oldu.

Bazen Avrupa basketbolu ile NBA''i kıyaslayan basketbol severler olur. Avrupa basketbolunu daha çok sevdiğini ve NBA''den izlemesinin daha keyifli olduğunu dile getiren kişiler var ve bu çok normal. NBA''in özellikle normal sezon kısmında savunma seviyesi ve hücum verimlilikleri oldukça düşük olabiliyor. Daha taktiksel ve yoğun maçlar izlemeyi sevenlerin bu argümanları kısmen doğru olsa da her geçen sezon bu görüş çürüyor. Her geçen sezon iki taraf da birbirine benzemeye başladı. Dünya genelinde de bu durum böyle. Geçtiğimiz Avrupa şampiyonasında da gördük ki basketbol yetenek havuzu ve kültürü farkını kapatmak mümkün. Fiziksel ve taktiksel olarak yeterli seviyede olan takımlar kendisinden yetenek olarak daha üst seviyede olan rakiplerine eskisine nazaran daha fazla zorluk yaşatabiliyor. Neyse biz konumuza geri dönelim.

NBA saha içi mücadele ve gösteriler haricinde de yaşayan ve büyük bir organizmadır. Sosyal medyanın gelişimi ve yayılımı sonrası oyuncular izleyicilerle çok daha yakın olabiliyor. Saha içi yaşadıkları başarı ve başarısızlıkları hakkında ya da farklı magazinsel olaylar ile günlük hayatımızda da önümüze çıkıyor NBA oyuncuları. Öte yandan ne kadar kalitesi sorgulansa da NBA2k serisi ve Yahoo fantasy basketball, basketbol severlerin güzel vakit geçirmesini, maçları takip etmesini ve az tanıdığı oyuncuları tanımasına neden oluyor.

İşin saha içi kısmında ise beklentilerimi aştı takımlar. Genellikle sezon başı takımlar tempo olarak 2. viteste seyreder hücum ve savunma planlarında net bir görüntü çizmezler. Bu sene ise takımlar sezona fiziksel olarak oldukça iyi bir başlangıç yaptı. Tempo ve hücum kalitesi geçtiğimiz sezonların başlangıcına göre şu anlık tatmin edici düzeyde. Bunun sebeplerinden biri de çaylak oyuncular. Çaylaklar eskiye nazaran artık NBA''in fizik kalite ve temposuna çok daha hazır olarak çıkış yapıyor. Son 3-4 senedir özellikle guard ve kanat oyuncuları temas ve sertliklere cevap verip kendi oyunlarını ortaya koyabiliyor. Üst sıralardan seçilen oyuncuların deneyimli star oyuncu statları yakalaması bunun göstergelerinden birisi. Umarım bu tempo ve istek sezonun geneline yayılır ve keyifli bir sezon deneyim ederiz.

Sezonun ilk maçlarına baktığımızda da olumlu ve olumsuz olarak göze çarpan takımları sayalım. Portland, Boston ve Utah sezona iyi giriş yapan takımlar oldu. Özellikle bu sezon beklentilerin düştüğü Utah''tan gelen üç galibiyet izleyicileri şaşırttı. Madalyonun diğer tarafında ise son sezondan kalan kötü alışkanlıklarını sürdüren Lakers ve beklenenin altında kalan Miami Heat ve Philadelphia 76ers oldu. Özellikle Lakers''ın bu kötü gidişatı durdurmak için takas fırsatlarını zorlayacağını ama yine de kısa vadede başarı elde edemeyeceğini öngörüyorum. Bakalım ilerleyen günler bize neler gösterecek.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları