Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Genelkurmay'ın rafa kaldırılan raporu ve 'çözüm süreci'nde vaat edilenler

"Çözüm süreci başarıya ulaşırsa nelerin yapılacağına dair bizlere vaat edilenleri açıklamazsak namerdiz" demişti HDP'li Pervin Buldan…

Aradan haftalar geçti ama iktidar sahiplerinden bırakın en yüksek perdeden bir meydan okumayı, cılız bir tepki dahi gelmedi…

Kulaklarının üstüne yattılar!

Neyse ki eski yol arkadaşları var. Onlardan biri, aynı zamanda çözüm sürecinin hafızalara kazınan figürlerinden biri aktarıyor vaatleri yakın çevresine…

Buldan'ın "açıklamazsak namerdiz" dediği vaatler ne mi?

Liste şu şekilde; Özerklik, terörist başına ev hapsi, ana dilde eğitim, PKK'nın üst düzey kadrosunun yargılanmaması…

Vaat edilenlerden öğrenebildiklerimiz bunlar. Daha doğrusu, eski yol arkadaşının aktardığı, Buldan'ın ağzındaki baklalar bunlar…

Mesele şu; bu saydıklarımızın kabul edilmesine rağmen çözüm süreci neden bitti?

Gelin Genelkurmay'ın rafa kaldırılan PKK raporuna bakalım;

Tarih, Şubat 2015. Genelkurmay İstihbarat, Güneydoğu'da terör örgütü PKK'nın "iç savaş" hazırlığında olduğuna ilişkin bir rapor hazırlıyor…

Hatırlatalım, Şubat 2015 aynı zamanda AKP ile HDP'nin Dolmabahçe Mutabakatı'nı gerçekleştirdiği tarih…

Raporda, şehir şehir PKK yapılanmaları, terör örgütünün silah-mühimmat stokladıkları yerler tek tek sıralanıyor ve "Önlem alınmazsa iş çığırından çıkabilir" uyarısı yapılıyor.

Recep Tayyip Erdoğan, kendisine ulaşan raporu yakın kurmaylarıyla değerlendiriyor ve "Şu an için bir operasyona girilmesin" talimatını veriyor. Eli kolu bağlı Genelkurmay'ın da, "Başüstüne" demesiyle rapor rafa kaldırılıyor.

Yani PKK, Erdoğan'ın, "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur" demesinin ve çözüm sürecini buzdolabına kaldırmasının ardından değil, harekete geçmek için aylar öncesinden hazırlanıyor. Bu hazırlık da başta Erdoğan olmak üzere sivil ve askeri yetkililer tarafından biliniyor.

Bu arada Kandil'den "Seçimler sonuçlanıncaya kadar hiçbir silahlı eylemde bulunmayacağız" açıklamaları geliyor. Nitekim, silahlı eylem yapılmıyor, ancak hazırlıklar tüm hızıyla, hem de güvenlik güçlerinin gözleri önünde açık açık sürdürülüyor.

Ve temmuz 2015'te PKK saldırıları başlıyor. Ardı ardına şehit haberleri geliyor… Bu durumda da, "O istihbarat raporu dikkate alınsaydı. Bunlar yaşanır mıydı" sorusunu sormak elzem oluyor.

Gelelim işin asıl noktasına…

İktidar, bunları neden yaptı? Çözüm sürecinde verdiği vaatleri rafa kaldırdığı halde, operasyon için neden PKK'nın saldırması beklendi?

Seçim kazanmak için güneydoğu oylarına ihtiyaç duyulmasından mı? İşin içinde ve kapalı kapılar ardında Washington var. O da başka bir yazıya…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları