Tüketmek insanın varoluşundan bu yana yaptığı bir eylem. Ancak sanayi devrimiyle başlayan dönemle birlikte bu kavram hayatımızda çok daha büyük bir yer aldı. Üretimin sanayi ile birlikte hızlanması ve kolaylaşmasıyla birlikte daha rahat ve çok tüketmeye başladık. Teknolojinin gelişimi ile birlikte internet hayatımıza girdi ve tüketim hızımız son halini aldı. İnternet üzerinden yapılabilen alışverişe alıştıktan sonra hemen hemen tüm tüketim ihtiyacımızı bu kanal üzerinden karşılamaya başladık. Bu alışkanlığımızla beraber internet alışveriş pazarı etrafında yeni sektörler oluşmaya başladı. Reklamcılık bu tüketim çılgınlığına en hızlı ve iyi adapte olan sektör oldu. Bir siteye girip bir ürüne baktıktan sonra gelişmiş reklam uygulamaları peşimizi uzun süre bırakmıyor artık. Alışveriş sitesinden çıktıktan sonra bu uygulamalar ya da programlar hemen hemen her girdiğimiz sitede incelediğimiz ürünü sitenin reklam panellere yerleştirir. Ve gözümüze sokulan bu reklamlar sürekli bizi tüketmek için tetikliyor. Bu durum ne kadar tüketici için rahatsız edici olsa da satıcı için oldukça kazançlı bir sektör oldu.
OYUN SEKTÖRÜ
Modern tüketim sektörünün son dönemde en çok gelişim kaydeden ve pazar payını arttıran biri de bilgisayar oyunları. Oyun sektörü sadece dijital ya da fiziksel kopyalardan çok daha büyük bir piyasaya sahip. Oyun içi satışların yanında oyun karakterlerinin figürleri, özel ürünleri ve benzeri onlarca gelir kapısı var oyun sektörünün. Teknolojinin ilerlemesiyle dijital oyunları oynayabileceğimiz platform sayısı ve kalitesi giderek arttı. Önceleri genel kitleye hitap eden platform sayısı günümüzde çok daha çeşitlendi. Artık uzaktan bir bilgisayar sunucuna bağlanarak telefon ve televizyon ekranından yüksek kalite oyunları da oynama imkânına sahibiz. Ancak son birkaç senedir hem çevremden gözlemlediğim hem de kendi düşüncem bu sektörün son dönemde küçük de olsa bir monoton hâl aldığını söyleyebilirim. Evet, her sene onlarca çok iyi ve özgün oyunlar piyasaya çıkıyor ama tat kaçıran farklı bir unsur var.
ANAHTAR KELİME
Büyük oyun firmalarının yanında indie oyun yapımcıları da son dönemde piyasada oldukça fazla yer alıyor. Artık oyun yapımında kullanılan programlara ulaşmak eskisine nazaran çok daha kolay ve ucuz. Unreal Engine özellikle en çok kullanılan programlardan biri. Bunun nimeti olarak özgün fikirleri olan ve az bütçesi olan kişiler bu program sayesinde kendi düşüncelerini ve hayallerini istedikleri gibi oyunlara aktarabiliyorlar. Amatör ve bu sektöre giriş yapmak isteyen insanlar için bu bulunmaz bir nimet. Ancak bunun ufak da olsa kötü bir yanı var. Bu ulaşması kolay oyun motorlarını kullanan çoğu oyun yapımcısının ortaya çıkardığı eserlerde oyun için dinamikler ve mekanikler hemen hemen aynı oluyor. Çok özel bir uğraş olmadığı sürece oyunlar benzer görüntü ve deneyimler sunabiliyor. Belli bir sayıda bu tip oyun deneyim ettikten sonra karşınıza çıkan oyunlar özel ve farklı hikâye ve konseptte değilse benzer tat veriyor. Bu durumundan kurtulabilmek için yeni ve farklı oyun teknolojilerinin uygun bir fiyatta yapımcılarla buluşması lazım. Ek olarak büyük bütçeli oyunlarda da benzer bir durum var. Seri şeklinde süren oyunlarda mekanik ve oynanış benzerlikleri belli bir süre sonra oyundan alınan deneyimi olumsuz etkileyebiliyor. Yakın dönemde dijital oyun sektöründe köklü bir teknolojik değişim olur mu bilinmez ama bence yeni oyun motoru ve oynanış deneyimini değiştiren teknolojiler oyuncunun aldığı keyfi değiştirecektir. Ve bu da daha tüketici tarafından olumlu karşılanır ve pazar ve sektör daha çok büyür. VR bunu bize sunabilir mi tam emin olmasam da teknolojik gelişimin anahtar kelimesi olduğuna eminim.
